Seçim döneminde dezenformasyon!

Seçim döneminde dezenformasyon!
12 Mayıs 2023 11:04

Sahte anketler, bağlamından koparılan demeçler, ücretli yanıltıcı reklamlar, montajlanmış görseller. Türkiye, 14 Mayıs seçimlerine çoğu sosyal medya kaynaklı olmak üzere yoğun bir dezenformasyonun etkisinde hazırlanıyor. Peki, en çok hangi ittifak ya da siyasetçi yanlış bilginin hedefi oluyor?

 

 

 

Şüpheli bilgileri inceleyen doğrulama organizasyonu Teyit, 2023 Türkiye Genel Seçimleri sürecinde %60’ı sosyal medya kaynaklı 150’ye yakın içeriğin doğruluğunu araştırdı.

BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk, Teyit Yazı İşleri Sorumlusu Emrah Saklıca ve Editör Şükran Şençekiçer ile konuştu.

 

 

Montajlanmış görseller, videolar ve asimetrik propaganda

 
Türkiye hemen her seçim döneminde montajlanmış görseller, afişler ya da manipüle edilmiş video ve ses kayıtlarına şahit oluyor.

Saklıca, her seçimin karakteristiği olan basit montajlanmış görseller ve asimetrik propaganda örneklerinin bu seçim döneminde de sıkça karşımıza çıktığını söylüyor.

Saklıca, “Mesela bir partinin afişiymiş gibi basılıp meydanlarda dağıtılan kağıtlarla karşılaşıyoruz. Aslında ne o partiye ait bir söz ne de onun vaatleri arasında böyle bir şey var” diyor.

Örneğin Kılıçdaroğlu’nun ve sonra Millet İttifakı’nın sembollerinden biri haline gelen kalp işaretinin ilk olarak Sovyetler Birliği liderlerinden Stalin tarafından yapıldığı iddia edildi.
Stalin’in montajlanan görselinde elleriyle kalp işareti yaptığı görülüyor. Fakat teyit ekibinin ortaya çıkardığı üzere, bu basit bir montaj hilesinden ibaret.

Saklıca, “Çok basit bir montaj aslında ama buna çok fazla inanan oldu. Bunun üzerine eski siyasetçiler, gazeteciler tartışmalar yürüttü” diyor.

Montajlanmış videoların en kitlesel örneklerinden biri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 Mayıs İstanbul mitinginde yaşandı.

Erdoğan mitinginde, Millet İttifakı’nın 2023 Türkiye Genel Seçimleri için yayınladığı kampanya filminde Murat Karayılan’ın da yer aldığını iddia ettiği bir video izletti.

Halbuki bu video, Millet İttifakı’nın kampanya filmine Murat Karayılan’ın 2015 yılındaki konuşmaları montajlanarak hazırlanmıştı.

Saklıca, “Karayılan’ın Youtube’daki 2015 konuşmasını alıp üstüne millet ittifakı seçim şarkısını koymuşlar. Bu montaj aslında 1 haftadır sosyal medyada dolaşımdaydı, sonra haber sitelerine girdi, en sonunda Cumhurbaşkanı mitingine kadar ulaştı” diyor.

Yanlış bilgiler bir kez yayıldıktan sonra toplumu gerçeğe inandırmak oldukça zor olabiliyor. Hele ki bu yanlış bilgi yüksek profilli bir siyasetçi aracılığıyla yayılmışsa.

Saklıca, “Bir bakıyorsunuz bu sahte içerikleri bir siyasi parti lideri paylaşıyor ve sonrasında bunu düzeltmeyeceğini söylüyor. Bu kadar üst mertebeden dolaşıma girince, o inanış öyle yerleşebiliyor” diyor.

 

 

‘En çok Millet İttifakı hedef alındı’

 
Saklıca, yanıltıcı bilgilerin en çok Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı’nı hedef aldığını söylüyor, fakat Millet İttifakı’na karşı olanlar biraz daha fazla:

“Sosyal medyadan çıkan iddiaları belli bir tarafa yormak, bir kullanıcıyı bir partiye mal etmek çok anlamlı değil. Bunun yanı sıra, ittifaklarda her taraftan yanlış bilgi çıkabiliyor, biri diğerinden 3 eksik 5 fazla.”

“Ama %28 oranla en çok millet ittifakının hedef olduğunu söyleyebiliriz, Cumhur ittifakı da %25 civarında. 150 yazıya bakınca, arada 4-5 fark var sadece.”

İttifaklara yönelik iddiaları seçerken “yaygınlık, önem ve aciliyete” baktıklarını söyleyen Saklıca, her partiyi hedef alan iddialara yer verdiklerini belirtiyor.

 

 

Türkiye 25 eyalete bölünecek, İHA-SİHA’lar durdurulacak iddiası

 
Siyasetçilerin demeçleri basit bir montajla kesilip kırpılarak, yıllar önce söylediği başka cümlelerle birleştirilerek bağlamından koparılabiliyor.

Saklıca, bu seçim döneminde bağlamından koparılmış içeriklerle sıkça karşılaştıklarını belirtiyor. Bunun tipik öreklerinden biri yakın zamanda CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un başına geldi.

Özkoç 2015 yılında yaptığı bir açıklamasında, Meclis Genel Kurulu gizli oturumunda birinin “Türkiye’yi 25 eyalete böleceğiz” dediğini söylemişti.

Fakat Özkoç’un bu sözleri, sanki kendisi Türkiye’yi 25 eyalete böleceklerini söylemiş gibi kırpılarak yeniden dolaşıma sokuldu.

Saklıca, “Bir siyasi bir konuşma yapıyor ve o konuşmasının belli bir bölümü bambaşka bir amaçla kesilerek dolaşıma sokuluyor” diyor.

Bağlamından koparmanın bir başka örneği de Ali Babacan’ın İHA ve SİHA’larla ilgili yaptığı açıklamasında yaşandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan muhalefeti kastederek “İHA’da, SİHA’da, Akıncı’da “Biz gelince bunları durduracağız’ dediler” iddiasında bulundu.

Şükran Şençekiçer, “Bu bilgi çok fazla yayıldı ve bu kadar yayılmasının en önemli sebeplerinden biri Ali Babacan’ın bir canlı yayında kullandığı sözlerin bağlamından koparılmasıydı” diyor.

Babacan aslında ilgili konuşmasında, ‘başka ülkelerin teknolojisine muhtaç kalmanın silahlı kuvvetlerin elini kolunu bağladığını’ söyleyerek, İHA ve SİHA’larla ilgili “ülkemizin gurur kaynağı olduğunu düşünüyoruz” diyor ancak şu eleştiriyi getiriyor:

“Fakat burada yanlış şu: Devletin hemen hemen bütün imkanları, bütün o yardımlar, devletin bütçesinden doğrudan aktartılan kaynaklar aşağı yukarı tek bir şirkete aktarılıyor.”