Şaşırtıcı gerekçe

Şaşırtıcı gerekçe
28 Mayıs 2014 09:10

Cumhuriyet yazarı Utku Çakırözer yazdı:

 

YSK’nin CHP’nin Ankara itirazını neden reddettiği ortaya çıktı.

 

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı yönünde CHP adayı Mansur Yavaş tarafından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruyla ilgili, raportörün Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) itirazlara ret kararının gerekçesini istemesi siyaset kulislerini hareketlendirdi.

 

‘Mahkeme esasa girdi’
Yavaş cephesi, raportörün YSK’den gerekçeli kararı istemesini, Anayasa Mahkemesi’nin başvurunun esasına girerek bir karar vereceğinin işareti olarak yorumluyor. İktidar partisi AKP ise olası bir ihlal kararının önünü kesmek için daha önce YSK üzerinde kurduğuna benzer bir baskıyı, bu kez Anayasa Mahkemesi üzerinde oluşturmak için hemen harekete geçti.

 

Bozdağ’dan yargıya müdahale
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ dün TBMM’de, “YSK kararlarına karşı hiçbir merciye başvurulamaz. Raportörün belge istemesi, yasanın vermediği yetkiyi kullanmaktır. Anayasa Mahkemesi başvuruyu doğrudan reddetmeli. Mahkeme bu başvuru ile ilgili hiçbir işlem yapamaz, görüşemez. İşin esasına girerse anayasayı da kendi kuruluş kanununu da çiğnemiş olur” açıklamasını yaptı.
Mansur Yavaş ise dün yaptığımız görüşmede Bozdağ’ın sözlerine şöyle tepki gösterdi:
“Adalet Bakanı koltuğunda oturan birinin devam eden bir yargılama hakkında beyanda bulunması son derece yanlış. Anayasa Mahkemesi atacağı adımlar için kendisinden izin almak zorunda değil. Sanki yüksek mahkemeye dikte eder gibi ‘Reddetmesi gerekir’ demesi son derece yanlış.”

 

İtirazlar ‘meşruiyet’ ve ‘dürüstlüğe’ gölge
Öte yandan, seçimlerin iptali yönünde Yavaş ve ekibi tarafından yapılan itirazlara YSK’nin 9 Nisan’da verdiği ret kararının gerekçesi de kısa süre önce CHP’ye ulaştı. Yavaş, gerekçeli kararda yer alan bazı ifadelerin, YSK’nin muhalefetten gelen itirazlara bakışını göstermesi açısından “düşündürücü” olduğunu vurguladı.
CHP’nin başvurusunda, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve bazı bakanlık yetkililerinin oylama sayımına müdahale ettiği konusundaki haberler ile Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın AKP adayı Melih Gökçek tarafından düzenlenen basın toplantısına katılmalarının anayasanın 114. maddesinin ruhuna aykırı bir durum ortaya çıkardığı ileri sürülmüştü. YSK ise ret kararında bu iddiaların, “Yapılan seçimin meşruiyeti konusunda seçmenlerin kafasında kuşku uyandırma amaçlı olduğu” gerekçesini gösterdi.
CHP’nin, “2908 sandıktaki sandık sonuç tutanaklarında resmi mühür bulunmamasının kanuna aykırı olduğu” yönündeki itirazını da reddeden YSK, bununla ilgili gerekçesinde “Seçimin dürüstlüğü konusunda seçmenin kafasında kuşku yaratılmaya çalışıldığı” tespitinde bulundu.

 

Yavaş: Bunlar nesnel gerekçe değil
YSK’nin ret kararını bu gerekçelere dayandırması üzerine, Mansur Yavaş da Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak 21 Nisan’da yaptığı bireysel başvurusuna ek bir belge daha sundu. Yavaş, YSK’nin CHP’nin itirazlarıyla ilgili yaptığı “seçimlerin meşruiyeti ve dürüstlüğü konusunda seçmenin kafasında kuşku yaratma amacı taşıyor” değerlendirmelerine şu tepkiyi gösterdi:
“Ret kararında iki kez kullanılan bu ifadeler aslında ‘gerekçelendirme eksikliğidir’. YSK’nin dilekçe içeriğine ilişkin değerlendirmesinin hukuki ciddiyetten ve bilimsel nesnellikten uzak olduğunu gösterir. Bu gerekçe YSK’nin bağımsız ve tarafsız değerlendirmeler yapan bir yargı yeri olduğunu tartışmaya açabilecek öznellik unsurları içermektedir.”

 

YSK: Twitter yasağı propagandayı engellemez!
YSK, Mansur Yavaş’ın başvurusuna verdiği ret kararında, hükümetin seçimlere günler kala sosyal paylaşım sitesi “Twitter” için koyduğu yasağa bakışını da ortaya koydu. Yavaş’ın sosyal medya üzerindeki yasaklamaların seçimlerin sağlıklı ortamda yapılmasına engel olduğu yönündeki itirazını reddeden YSK, “Twitter.com’ isimli internet sitesine tüm Türkiye’den erişim engeli konulmuş olması propagandanın engellenmesi anlamına gelmez” diye karar verdi.