Recep ve saz arkadaşlarının hırsızlıklarının kutsal enstrümanları

Recep ve saz arkadaşlarının hırsızlıklarının kutsal enstrümanları
28 Ocak 2014 22:30

İnsanlık tarihi boyunca en büyük hırsızlıklar, hortumlamalar, devlet ve millet malını deveyi hamutu ile yutar gibi alçakça götürme, üzerlerine geçirme işlemleri hep dinsel semboller kullanılarak yapılmıştır.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Ve yine ne yazık ki, bu tür devasa hırsızlıklar, işin tadına varan din adamları ve din tahsili görmüş üçkağıtçılar tarafından yapılmıştır.

 

Neden?

 

Çünkü, dinsel değerlere doğruluk ve yanlışlığına bakmadan inanan sürü halindeki yığınların, dinsel bilgilere ve bunların öğrenimini yapmış kişilere tapınırcasına saygı gösterdiğini kısa zamanda ayırtına varan bu üçkağıtçı alçaklar dinsel sembolleri kullanarak, tek tek insanların, devletin, milletin malını yağmalamışlardır.

 

İşin tuhaf tarafı da şu ki, sürü halindeki milyonları barındıran kitleler, dinin özüne, aslına değil, hep sembollere değer verip tapmışlar; böylece dinsel kamuflaj yapan, özel yaşamda ve devlet yönetimindeki koca koca hırsızların işlerini çok kolaylaştırmışlardır.

 

Öyle ki, kutsal sembolleri kamuflaj aracı olarak kullanan bu ulusal ve evrensel hırsızlara karşı, dinsel değerleri baştacı eden sürü halindeki halk kitleleri, bir aşığın gözlerini kör, kulaklarını sağır eden sersemletici duyguları ile hareket edip, toplumun mürekkep yalamış aydınları tarafından bunlar ”hırsızlık yapıyor” uyarılarına karşı ”dindar oldukları için iftira ediyorlar” düşünceleri uydurularak, bu din tüccarı hırsızların işleri hep kolaylaştırılmıştır.

 

İslam dünyasında da dinsel semboller kamuflajı ile yapılan büyük hırsızlıklar ve devlet yaşamındaki devasa hortumlamalar hep aynı mekanizmalarla oluşmaktadır.

 

Bilhassa demokrasi ile yönetilen İslam ülkelerinde halkın büyük çoğunluğu yalan yanlış demeden, dinin esas özünü dışlayarak, sembollere aldanan halk çoğunlukta ise din esnafı yöneticilerinin yedi ceddine mal biriktirdiği sıradan bir toplumsal olaydır.

 

Bu tür İslam ülkelerine en iyi örnek, halkı Müslüman olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir.

 

Bu yazının başlığında da belirttiğim gibi örneğin atıyorum, Recep adlı bir başhırsız ve kendisi ile birlikte hareket eden yakınları ile güruhu, aşağıdaki İslami dinsel sembolleri kullanarak, eğer kimliklerinde dinsel öğretim yaptığına dair bir algı varsa; sınırsız bir şekilde, iğrenç bir şekilde hırsızlık yapması çok olağan işlerden olabileceği her bilinçli yurttaşın bilgisi dahilindedir.

 

Bu hırsız alçaklar, aşağıdaki İslami sembolleri kullanarak devlet ve milletin malını şerefsizce çalar, üzerlerini de din sosu ile örterler:

 

‘’Bismillahirrahmanirrahim’’i sesli söylemek.

 

Allah.

 

Allahuekber.

 

Peygamber.

 

Salatu selamı söylemek (tabii ki hepsi yüksek sesle söylenir.)

 

Selamunaleyküm.

 

Esselamualeyküm.

 

Aleykümüsselam.

 

Vealeyna aleykümüsselam verahmetullahi vebereketuhu.

 

Hayırlı cumalar.

 

Hayırlı sabahlar (günaydın yerine.)

 

Türban.

 

Takke.

 

Sarık.

 

Abdest (Abdestimden şüphem yok ki, namazımdan şüphem olsun; sözünü sık sık söyler)

 

Namaz.

 

Seccade.

 

Şalvar giymek.

 

Mes-lastik giymek.

 

Yakasız gömlek giymek

 

Umre.

 

Cami.

 

Ramazanda iftar vermek.

 

Gösterişli bir tarzda ve reklam yaparcasına Cuma namazına gitmek.

 

Badem bıyık bırakmak.

 

Sakal bırakmak.

 

Hacca gidip, bunun reklamını yapmak.

 

Cami yaptırmak.

 

İmam-Hatip okullarının sayısını artırmak.

 

İmam-Hatip okullarında okuyan öğrencileri, diğer okullarda okuyan öğrencilerden üstün göstermek.

 

Topluma Kuran’dan ayetler söylemek.

 

Topluma hadisler söylemek.

 

Küresel çaptaki “dinci terörist katiller”e silah ve malzeme göndererek, dindar kitlelerde ‘’cihat’’ yaptığı algısını uyandırmak.

 

Vs…

 

Yukarıdaki İslami sembolleri sadece dinsel duygularla ve iyi niyetle uygulayan samimi Müslümanları tenzih ederek, ki bunların sayısı yok denecek kadar azdır; şunu çok rahatlıkla söylüyorum: Bugün üçkağıtçılar bunları kullanarak devleti ve milleti amansız bir şekilde soyup, soğana çevirerek, haklarından bihaber olan milyonlarca bilgisiz ve cahil insanı mahvedip, anasını ağlatmaktadır.

 

Sizce, zaman zaman haberlere konu olan İsviçre bankaları gizli hesaplarındaki sekiz ayrı hesaptaki bir milyar dolar seviyesindeki para ile villalar, gemiler, pırlanta dükkanları, hastane ortaklıkları, resturantlar, her birinin ayrı ayrı banka hesaplarındaki haram paralar ve daha nice çeşitli işletmeler, yukarıda sıraladığım ve daha birçoğunu sayamadığım nice İslami sembollerle kendilerine kamuflaj yaparak çalınıp hortumlandığını anımsayabildiniz mi?

 

Hatta dinsel sembolleri kullanarak milletin malını hortumlayan bu şerefsiz alçaklar aynı zamanda bu yolla kendilerini evliya gibi göstererek kazandıkları haram paranın da katkılarıyla tarih boyunca olduğu gibi, bugün de insanların namuslarına bile kurnazca hücum etmektedirler.

 

Ve, bunların çoğunun, bol miktardaki haram paraları nedeni ile metresi bulunmaktadır.

 

Çünkü, bu alçaklar en sağlam ve en verimli kamuflajın, dinsel sembolleri kullanarak yapılan kamuflaj olduğunu deneyimleri ile çok iyi bilmektedirler.

 

Bu alçakların aslında dinle hiçbir ilgileri yoktur; onlar ‘’Herkese din iman,kendilerine han hamam edinmenin’’ yüksek lezzetine erişmişlerdir; hırsızlıklarına en iyi kamuflaj aracı olarak, İslami sembolleri kullanmanın.

 

[email protected]

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!