28 Mayıs seçimlerinden sonra durumun her alanda daha da kötü olacağından kimsenin şüphesi olmasın.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan muteber kişiler olsa bile, uğraşsalar bile, Türkiye’de artık kur yükselişi durdurulamayacak.

 

 

Bunun nedenlerini daha önceleri epey yazmıştım, daha sonra yine yazarım elbette ama bugünki konum şu ki, hükümet artık orta sınıfın mülkiyet hakkını ihlal etmeye başladı.

 

 

İş hatta o dereceye geldi ki, kendilerinin hakim olduğu ilçelerde göçmenleri orta sınıf ev sahibi Türkler’e karşı korumaya alıp, onların kiracı olarak oturdukları evleri adeta işgal etmesine ve hatta ev sahiplerini tehdit etmesine zemin hazırlıyorlar.

 

 

Somut bir olayla anlatalım…

 

 

Tam 28 Mayıs seçiminden önceydi…

 

 

Erdoğan, fahiş kira artışı yapanların ümüğünü sıkacağız, dedi.

 

 

Bir hükümet fahiş kira artışlarını engellemeye çalışır, bu tabidir.

 

 

Ancak bu iş bizde bu değil…

 

 

Bizdeki olay şu….

 

 

Istanbul’a Erdoğan hükümeti yaklaşık 7 milyon mülteci doldurdu.

 

 

Ev yok artık kiralanacak… Kiralık evler çok azaldı.

 

 

Erdoğan Istanbul’daki mültecileri kendi destekçisi, bilhassa da Cumhuriyetçi Türkleri kendine hasım olarak gördüğü için, bu mülteciler yerel AKP teşkilatlarından destek alıyorlar.

 

 

Hatta, 28 Mayıs sonrası Istanbul’da birçok göçmen zafer kutlaması yaptı..

 

 

Bu sürede bir akrabamın eski bakıcısı yabancı bir kadın Instagramından, Erdoğan’a oy vermeyen Türkler’e yönelik olarak, “Vatan hainleri, kazanamadınız.” paylaşımı yaptı.

 

 

Keza, ailemden birisinin bir dubleks dairesi var. AKP’li bir ilçede.

 

 

İçinde oturan göçmen kiracılar o evde 3000 Tl’ye oturuyor. Ağustosta 5 yılı dolacak kiracı zam isteğine karşı ev sahibi akrabama, “Erdoğan yüzde 25 dedi, 750 Tl artış yaparız, bildiğiniz mahkemeye gidin, kaybedersiniz.” diyor.

 

 

Oysa 5 yıl içinde , bir defa en azından maaşlara yapılan zamları düşünün, fiyatlar en az yüzde 1000 arttı, ki, 5 yıl sonunda ev sahiplerinin emsal kira artış talep etme hakkı var yasal olarak.

 

 

Fakat bunlar arkasını bir yere dayamış çok belli ve ev sahibine, “İstediğin mahkemeye git, hiçbir sonuç alamazsın” diyorlar.

 

 

Üstüne bir de yine yabancı bir şiveyle konuşan birine akrabamı aratıp, “Vatan haini, sana göstereceğim.” dedirtiyorlar.

 

 

Bunlar arkasını bir yere dayamadan bunları yapamaz…

 

 

Onu diyordum…

 

 

Erdoğan kendisine destekçi olarak gördüğü göçmen ve de dar gelirli seçmene , binbir türlü zorlukla ve fedakarlıkla ev sahibi olmuş Türkler’in evlerini işgal etme konusunda zemin yaratıyor.

 

 

28 Mayıs seçimlerinden sonra geldiğimiz yeni nokta, bu ülkenin asırlardır buraya ait olan vatandaşlarının ve evlatlarının mülklerinin adete gasp edilmesi durumudur.

 

 

Bu ülkede artık Türkler’in mülkleri, aileden kalan mirasları vs. ülkeye doldurulan göçmenler tarafından işgal edilebilmektedir.

 

 

KAREDENİZ’Lİ VE İMAMOĞLU

 

 

Akşam bir tv kanalında altyazıda şu cümle geçiyordu…

 

 

“İmamoğlu Karadeniz’de oyları artıramadığı için mi aday olamıyor..”

 

 

Karadeniz’li nin önünde İmamoğlu seçeneği yoktu ki…

 

 

İki aday vardı…

 

 

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu…

 

 

Seçmen bunu bilmeyecek kadar salak değil.

 

 

Yetkiyi kime verirse, dümen onda olacak.

 

 

İmamoğlu Kılıçdaroğlu’nun yanında boy gösterdi diye, hangi seçmen oy tercihini değiştirir ya…

 

 

Siz bizim aklımızla dalga mı geçiyorsunuz.

 

 

Aday kimse, odur.

 

 

İmamoğlu ile ne alakası var seçim sonucunun.

 

 

Siz seçmeni herhalde salak zanneden ama aslında kendisi salak olan tiplersiniz.

 

 

Bu arada…

 

 

Kılıçdaroğlu diyor ki, anketler beni kazanacak diye gösteriyordu, o yüzden yanıldık.

 

 

Bu da bizim aklımızla dalga geçmek…

 

 

Ben bile tek başıma Doğu Karadeniz (doğum yerim, ailem, sülalem) ile yaptığım telefon görüşmelerinden Kılıçdaroğlu’nun Karadeniz’i asla alamayacağını görüyordum.

 

 

Ya, sizin Karadeniz’de ordaki halk ile teması olan, o bölgeyi bilen örgütleriniz yok mu orda…

 

 

Keza İç Ege, Orta Anadolu, görmüyor muydunuz orda Kılıçdaroğlu’nun seçim alamayacağını.

 

 

Anketmiş.

 

 

Bunlar bizimle dalga geçiyor.

 

 

Ha, bir de köylülerin para harcayacak yeri yokmuş, bir de hep TRT izliyorlarmış..

 

 

Cidden mi ya, bu da espri herhalde…

 

 

Köylüler dağın başında bile tüm TV kanallarını izliyor ve para harcayacak yerleri var.

 

 

Köylü daha disiplinlidir, kredi kartı borcu filan yapmaz ama onun da parayı harcayacak yeri vardır.

 

 

Siz artık iyice uçmuşsunuz, gitmemek için daha fazla absürdleşmeyin bence.

 

Safile USUL Twitter

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Demek ki bir değişiklik yok
Özgür Özel’i yakından tartmak istiyor
Almanya Cumhurbaşkanı ve İmamoğlu