Nasıl bir Cumhuriyet?

Nasıl bir Cumhuriyet?
29 Ekim 2014 12:45

Cumhuriyet denince çok şey geliyor aklıma.

 

Osman ERCAN H&H YORUM

 

Öncesinden başlıyorum mesela…

Ta Kurtuluş Savaşı’ndan, zaferden.

Hepimizin zaferinden !

 

FOTO1-

 

Sonra 24 Temmuz 1923 Lozan Barış Antlaşması ,yani Türkiye’nin tapusu,nüfus cüzdanı olarak gösterilen belge geliyor aklıma,

 

FOTO2-

 

FOTO3-

 

Ardından 9 Ekim 1923’te Ankara’nın Başkent oluşu * , 29 Ekim 1923’te halkın yönetime katılabileceği demokratik ve laik Cumhuriyet’in kurulmasıyla bir rüyanın gerçek olması geliyor.

 

FOTO4-

 

Cumhuriyet’le birlikte kültür-sanatta,sanayide,eğitimde ve pek çok alanda hamleler yapılıyor.Osmanlı’dan kalan borçları ödeniyor ve yeni demokratik haklar tanınan halkla birlikte Cumhuriyet mekanizması daha da iyi çalışıyor.

 

2014-04-06-cso-05

 

5 Aralık 1934’te Türkiye’de kadınlara Fransız,İtalya ve İsviçre gibi ülkelerin kadınlarından önce seçme seçilme hakkı tanınıyor.( Bunun neticesinde Türkiye, 90’lı yıllarda ilk kadın Başbakanı Tansu Çiller’le tanışıyor ve kadının yönetimdeki yeri daha da hissedilir bir hal alıyor. )

 

FOTO5-

 

 

FOTO6

 

1940’lı yıllar da Türkiye Cumhuriyeti açısından son derece önemli ve kritik politikaların uygulandığı bir dönem olarak akıllarda yer etmiştir ; çünkü eğitimde yapılan Köy Enstitüleri hamlesi, mecliste çok partili siyasal düzene geçme isteği ve İkinci Dünya Savaşı dışında kalma başarısı yakın tarihe dair önemli dönüm noktalardır.

 

foto7.

 

Bugüne gelinceye kadar darbelerle, iktidarlarla ve toplumsal olaylarla yorulmuş, aşınmış bir Cumhuriyet var ortada; fakat umutsuz bir vaka değil ; çünkü hiçbir durum 1919’dan önceki kadar karanlık değil ! İşte bu nedenle çok da karamsar olmamak gerekiyor. Çalışmak hep daha fazla çalışmak gerekiyor. İnançla,sabırla ve kararlılıkla…

”Bundan sonra nasıl bir Cumhuriyet olmalı?” sorusunu sorup buna göre umudu ve özgürlüğü inşa etmekte fayda olduğunu düşünüyorum.

Peki nasıl bir Cumhuriyet düşlüyorum ?

– Ayakları daha da sağlam basan ve daha geniş kitleyi kapsayan bir Cumhuriyet

– 1948’de kabul edilen Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’yle çelişmeyen bir Cumhuriyet

– İfade ve düşünce özgürlüğünün koruma altında olduğu gerçek özgürlükçü, demokrat ve laik bir Cumhuriyet

– Çalışan,üreten ve ekonomik kazanımları adil bir biçimde bölüşen böylelikle halkıyla birlikte güçlenen bir Cumhuriyet düşlediğimi belirtmek isterim.

Cumhuriyetin kazanımlarını önemseyerek,geçmişten güç ve feyz alarak fakat geçmişe de takılmayarak geleceğe umutla yürümek ve tabii ki çok çalışmak bence bizi huzurun,barışın ve refahın egemen olduğu aydınlık bir döneme evirecektir.

Mustafa Kemal ve dava arkadaşları ömürleri yettiği ölçüde hepimiz için güzel bir yol açmaya çalışmıştır. Şimdi sıra bizdedir. Daha ilerici adımlarla bu coğrafyayı yeniden umudun ve çağdaşlığın adresi haline getirmemiz ve bunu da birbirimizle barışarak yapmamız şart olmuştur.

 

 

FOTO 8-
Ötekisi olmayan,bağımsız,adil ve daha güçlü bir Cumhuriyet hepimize iyi gelecektir.

İyi bayramlar Türkiye…

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Koalisyon öcü müdür yoksa uygarlık mıdır?
Çok seçenekli seçim
Ankara Sohbetleri 2- “Başka Kent Ankara” (Feridun Büyükyıldız)