İyi ki açıkladı bunu Kılıçdaroğlu, ki, duyunca tam bir haber heyecanı sardı içimi, kalbim küt küt attı.

 

Safile USUL H&H YORUM

Mısır Cumhurbaşkanı Mursi AKP Kongresi için Ankara’ya geldiğinde kendiliğinden CHP’yi de ziyaret etmek istemiş.
 
Yani, talep CHP’den gelmemiş.
 
Ki, görüşme isteğinin bizzat Mursi’den gelmesi konuyu daha da önemli hale getiriyor.
 
Onu diyordum, Mursi’nin bu isteğine tabii ki olumlu cevap verilmiş ve Mursi Kılıçdaroğlu ile biraraya gelmiş. (Kılıçdaroğlu bunu pazartesi gecesi katıldığı Tarafsız Bölge programında açıkladı)
 
Mursi kendi isteğiyle gerçekleşen görüşmede Kılıçdaroğlu’na demiş ki…
 
“Ben de Suriye konusunda sizin gibi düşünüyorum.”
 
“Ben de” demiş, “Suriye’ye  dışarıdan  müdahaleye karşıyım.”
 
Olayın siyasi derinliğine bakar mısınız…
 
Mursi Ankara’ya AKP daveti üzerine geliyor, AKP kongresinde Erdoğan’ı alkışlıyor ve övüyor.
 
Erdoğan da onun  gelişi ve kendini övüşü ile fena halde gurur duyuyor.
 
Mursi ama, kongrenin ardından CHP Genel Başkanı ile görüşmek isteyip, görüşmede ona bir de, “Ben de Suriye konusunda sizin gibi düşünüyorum.” diyor.
 
Yani, Erdoğan’ın hergün “Esadçı, Baasçı” diye cebelleştiği adama, “Ben Erdoğan gibi değil, sizin gibi düşünüyorum Suriye konusunda” diyor.
 
Valla, AKP kongresi  ile ilgili yazarken gelen Ortadoğu, Arap liderlerinin bile Erdoğan’a mesafeli olduğunu yazdığımda bu kadarını ben bile beklemiyordum.
 
Mursi, ki, Suriye’ye askeri müdahaleye karşı olduğunu daha Eylül başlarında açıklamıştı ama yine de Kılıçdaroğlu’na, “Sizi destekliyorum” demesi onun da Erdoğan’ın arkasından nasıl konuştuğunun derecesini çok iyi gösteriyor olmalı.
 
Mursi, yani, Erdoğan’ın yüzüne diplomasi yaparken, tüm diğer batılı vs. siyasilerle konuşurken bambaşka bir tonda olduğunu bundan daha açık belli edemezdi.
 
Nitekim, Suriye olayının koordinasyonu BM tarafından ona verildi yakında hatırlarsanız, zaten Erdoğan gibi davransa ve düşünse onu arka kapıdan bile sokmazlardı bu işe.
 
Bir de…
 
CHP’nin Suriye konusundaki tutumu dış dünyada sandığımızdan çok daha fazla izleniyor.
 
Bu nedenle, “Baasçı, Esadçı laflarını gargara bile yapmıyoruz.”  deyip, aklı başında bir Suriye tutumunu  cesaretle dünyaya göstermeye devam etmeli.
 
Ne yani, Türkiye bunlardan mı ibaretti ki zaten?
 
Hani o yıllar, hani o Türkiye’nin gittiği yollar…
 
Onlar az şey miydi? Onlarla ermedi miydik biz?