Cezaevlerinde 11 bin 500 yabancı mahkum var!

Cezaevlerinde 11 bin 500 yabancı mahkum var!
31 Mart 2024 09:04

Türkiye’nin yabancı teröristler için geçiş ve barınma noktası olarak algılandığını belirten Bağcı “Bu kadar insan kolayca buraya gelebiliyorsa bir terslik var” dedi.

 

 
Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Ortadoğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, dünyadaki gelişmeleri ve bunun ülkemize yansımalarını yakından izliyor, araştırıyor. Gazeteci Murat Yetkin’in açık bir toplantıda, “Türkiye’nin bir terörist üssü olmasını veya teröristlerin yuvası haline dönüşmesini istemiyorum” dediğini belirten Bağcı, iktidara şu çağrıyı yaptı: “18 Mart 2016 Geri Dönüş Anlaşması’yla, Avrupa’dan çok sayıda yabancı ülkemize gönderiliyor. Avrupa Birliği zaten sürekli olarak Türkiye’ye teşekkür ediyor. Onların gönderdikleri de genelde bizde kalıyor. Ben bunlara ‘çöplük’ derken biraz onu kastediyorum. Yani hem teröristler var hem de İngiltere’den tutun bilmem hangi ülkenin çöpünü alıyoruz. Bu tartışılmalı.”

 

 

IŞİD LİDERİ BURSA’DAN ÇIKTI

 

 

Ülkemizdeki cezaevlerinde çoğu terör, organize suç, uyuşturucu kaçakçılığı suçlarından 11 bin 500 yabancı uyruklu bulunduğunu belirten Bağcı, şunları söyledi: “Resmi olarak 11 bin 500 ama bu sayı daha da fazladır. IŞİD’in liderlerinden birisi Bursa’da çıktı. Tamirci olarak çalışıyor. Olayları çok çabuk unutmaya meyilli bir toplumuz. Bizim 2 güzel askerimizi IŞİD’ciler yaktı. Süleyman Şah’ın sandukasını da apar topar kaçırmak zorunda kalmamız bizim tarihimizin en acı olaylarından birisidir. Daha somut örnek vereyim: Avrupa’dan kafayı yemiş bir sürü adam özellikle 2012-2014 yıllarında Türkiye’ye geldi ve daha sonra Suriye’ye geçtiler. Öyle bir coğrafya ki herkesin rahatlıkla gelip- geçebileceği bir alan olarak görülüyoruz. Daha önceki, AKP hükümetlerinin öngörememelerinden kaynaklanan bir durumdu. Bugün geldiğimiz noktada büyük problemler var. Sınır güvenliğimiz artırılmalı, giren-çıkan kontrol edilmeli. Vatandaşlık konusunda çok daha temkinli olunmalı.”

 

Yabancı ülkelerde katıldığı toplantıda, Türkiye’nin teröristler için “üs”, “merkez” şeklinde algılandığını kaydeden Prof. Bağcı, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ülkemizin, ‘teröristlerin vatanı’ olma algısının kırılması lazım. Devlet dışı silahlı gruplara biz genelde terörist diyoruz. Çünkü silah kullanmak devletlerin hakkıdır ve onun dışında olan bütün grupların silah kullanma hakkı olmadığı için uluslararası ilişkilerde bu gibi eylemlerde bulunan gruplar terörist olarak tanımlanıyor ama dediğim gibi Birleşmiş Milletler’in halen bir terör tanımı yok.”

 

 

IRAK VE SURİYE İLE İŞBİRLİĞİ

 

 

Ege ve Akdeniz’deki insan kaçakçılığına değinen Bağcı, binlerce kişini başka bir ülkeye geçişte hayatlarını kaybettiğini hatırlattı, Rusya Devlet Başkanı Putin’in “Akdeniz şu anda dünyanın en büyük mezarlığıdır” sözüne dikkat çekti. Bağcı, “Türkiye, Mısır lideri Sisi ile ve İran’la konuştuğuna göre yakın zamanda da Suriye ile görüşmek durumunda kalacak. Çünkü biz Suriye ile konuşmadığımız müddetçe bize gelen veyahut da buradan oraya gidenleri engellemek mümkün olmayacak. Halen hava sahası batıda Rusya’nın kontrolünde, doğuda Amerika’nın kontrolünde. Cumhurbaşkanı’nın Irak’a ziyareti olacak. Bu coğrafyadaki ekonomik gelişmeler eğer söz konusu olacaksa, o zaman hem Irak’a hem de Suriye’de Türkiye’nin yoğun bir güvenlik ve ekonomik işbirliği sürecine girmesi gerekiyor” dedi.

 

BİR NESİL SONRASI DEĞİŞİR

 

 

Türk vatandaşlığının ucuza verilmesini de eleştiren Bağcı, şunları söyledi: “Almanya’da üç gündür sığınmacılar tartışılıyor. Türkiye’de bu pek tartışılmıyor. Çünkü hükümet ‘kontrolümüzde’ dediği için Türkiye oldukça iyi gibi gözüküyor. Bir tek Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan büyük bir tartışma yaratmıştı. Suriyelilerin en iyileri başka Kanada’ya, Amerika’ya, Almanya’ya gitti. Bize ne yazık ki üzülerek ifade ediyorum kalanlar, belli olanaklara sahip olmayanlardı. Yine de Türk ekonomisine büyük bir katkı sağladıkları kesin. Suriye’den gelenlerin çoğunluğunun eğitiminin zayıf olması, Türkiye’ye yük olarak görülmesi bir nesil devam eder ama ikinci nesilden sonra durumlar değişebilir ki öyle de olacak gibi gözüküyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin dini, ekonomik veya savaş nedeniyle Türkiye’ye gelmek zorunda kalanlara kucak açması doğru bir karardır. Ama bu kararı alırken bunun önümüzdeki dönemde yaratacağı sorunları da göz önüne alarak o komşularla problem içine girmemek gerekiyor. bizde tam tersi oldu.”

 

Sınırlarımızdan geçiş çok büyük, bu yanlış

 
DEAŞ’lı teröristin eylem için Türkiye’den Rusya’ya gittiği belirlendi. 1 Haziran 2023’den 25 Mart 2024 tarihine kadar DEAŞ terör örgütüne yönelik toplam bin 329 operasyon yapıldı. Yakalanan 919 şüpheliden 692’si tutuklandı, 531’i hakkında adli kontrol kararı verildi. Bağcı, “Bir önceki içişleri Bakanı Süleyman Soylu döneminden farklı olarak şimdi 10 ayda, bin 329 operasyon yapılması önemli. Yani şimdi ne oldu da böyle bir hareketlenme yaşanıyor? Sınırlarımızdan çok büyük oranda geçiş var. Bir ülkeye eğer bu kadar kısa süre içerisinde bu kadar insan gelebiliyorsa o zaman burada bir yanlışlık var. Bunu da hükümetin düşünmesi lazım” dedi.