Sn İnce’nin siyasetini beğenmeyebilirsiniz. Yaptıklarını, yapmadıklarını, söylediklerini ve söylemediklerini eleştirebilirsiniz. Seçim gecesi için haklı/haksız söyleyecekleriniz olabilir.CHP’ni eleştirdiği için o’na kızgın olabilirsiniz. Hepsine eyvallah.

 

Suat Yıldız
Sn İnce’ye kızarken, sitem ederken ve o’nu eleştirirken bir dakika düşünmenizi istiyorum.
Şu anki CHP yöneticilerinden ve yürüttükleri politikalardan memnun musunuz?
CHP bu haliyle tek başına iktidar olabilir mi?
CHP bugünkü haliyle halka güven verip;
Umut olabiliyor mu?
Yanıtınız “evet” ise yazının devamını okumanıza gerek yok.
Sn Kemal KILIÇDAROĞLU 22 Mayıs 2010 tarihinde yapılan 33. Olağan CHP Kurultayında tek aday olarak girdiği seçimde 1200 delegenin imzası ve 1189 geçerli oy alarak 7. Genel başkan olmuştu.
Bir çoğunuz o gün kürsüde neler söylediğini hatırlıyorsunuzdur.
Konuşmasında “mücadeleyi ülkenin her tarafına götüreceğiz, halkla kaynaşırsak, halkın terinin kokusunu bedenimizde ve ruhumuzda hissedersek çözemeyeceğimiz sorun kalmaz, en büyük arzum CHP’yi iktidar yapmaktır, parti içi demokrasi olmazsa olmazımdır; milletvekilleri ile belediye başkan adaylarını mutlaka ön seçimle belirleyeceğiz”, demiş; Deniz GEZMİŞ ve arkadaşlarının mücadelesinden bahsetmiş gençliğe umut veren sözler sarf etmişti.

 

 

CHP genel başkanı ve genel merkez yöneticileri bu sözlerini tuttular mı; ya da ne kadarını tuttular?
Bölgenizdeki milletvekili adaylarını parti üyeleri ön seçimle mi belirledi?
Ya da belediye başkanı adaylarını parti üyelerimi belirledi?
Yanıtınız tabi ki hayır.
Her şey genel merkezdeki küçük bir odada ahbap çavuş ilişkileriyle belirlendi.
Hiç onay vermediğiniz, partiye bir kere ayak basmamış insanlar üst sıralarda yer alırken; parti emekçileri alt sıralara konuldu hatta çoğu görmezden gelindi.
Halkla dalga geçer gibi meclis üyeleri için göstermelik bir ön seçim yaptılar.1-3-5-7-9. sıralara genel merkezin belirlediği isimler yazıldı.
Genel Nerkez Mersin’in Yenişehir, Toroslar, Mezitli, Akdeniz, vs vs ilçelerindeki insanları ve o ilçenin yapısını ne kadar tanıyor da müdahale edebiliyor?
Her fırsatta “parti içi demokrasi ve halkın iradesinden” bahseden genel başkan kendi parti üyelerine güvenmiyor ve parti içi demokrasiyi göz ardı ediyor.
Hatırlayacağınız üzere CHP parti okulları açmış, bundan sonra her hangi bir yere adaylık düşünenlerin bu okuldaki eğitime katılmış olma ve sertifika alma şartını getirmişti.
Binlerce insan bu eğitimlere katılıp sertifaka aldı.
Sonuç; bırakın parti okuluna gitmeyi, parti binasının önünden bile geçmeyenler listelerde yer aldılar.
Hatta meclis üyeliği için para yatıran onlarca kişi olmasına rağmen listelerde yer almadıkları gibi paraları da geri ödenmedi.
Eksiğim çoktur ama yalanım yoktur. Bunların hepsi yaşandı.
Genel Merkez’in yaptığı hatalar bunlarla sınırlı değil.
Ekmelettin mi dersiniz, sınır ötesi harekata asker gönderme teskeresine evet vermeleri mi dersiniz, dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet denilmesi mi dersiniz , halkla iç içe olamayışı mı dersiniz onlarca hata yapmıştır.
Gündem belirlemekten aciz bir Genel Merkez var.
Herkes birbiriyle kavgalı.
Bir sonraki seçim için kendi yerini sağlamlaştırmak isteyenler mi dersiniz ne ararsan var.
Halk sefalet içindeyken, çiftçi, esnaf, işçi asgari ücretli enflasyonun altında inim inim inlerken bile CHP’yi umut olarak görmüyorsa oturup uzun uzun ne yaparızı düşünmek yerine kendi yerlerini korumanın derdindeler.
100 yıllık parti tek başına iktidar söyleminde bulunamıyorsa halka güven veremez.
%20 bandında dolaşır, 150 vekille muhalefette kalmakla yetinir durursunuz.

 

 

CHP’nin iktidar olmak gibi niyetinin olmadığını düşünüyorum.
Gelelim Sn Muharrem İNCE’ye.
Sn İNCE ne yapmaya çalışıyor?
Hastalığın kol gezdiği bir dönemde ülkeyi karış karış neden geziyor?
Hükümetten ve CHP’den umudunu kaybetmiş insanlara umut aşılamaya çalışıyor.
Her şey düzeltilebilir, diyor.
Sn İNCE Parti kurarsa CHP bölünecekmiş.
CHP bu oy oranıyla zaten tek başına iktidar olamayacak,
seçimlere artık ittifaklarla gidiliyor bu yüzden Sn İNCE hiç bir şeyi bölmüyor. Millet İttifakı ile yoluna devam ediyor.
İyi Parti, Saadet Partisi, Deva Partisi ve Gelecek Partisi ile beraber olup; Muharrem İNCE ile beraber olamayan bir CHP şimşekleri üzerine çeker.
Sinan AYGÜN, Mehmet HABERAL, Abdüllatif ŞENER, Mehmet BEKAROĞLU ve bunlar gibi CHP’ye sağdan gelen isimler varken kendi öz evladını elinin tersiyle itmesinin cezasını halk sandıkta CHP’ye keser.
Sn İNCE eski “fosil” siyasetçilerle değil, iyi eğitimli, alanında uzman, genç, gelecek vaad eden, teknolojiyi tanıyan ve iyi kullanan, pırıl pırıl ve taze beyinlerle yola çıkmalı.
Tabi ki eski siyasetçileri görmezden gelmek olmaz, o insanların siyasi ve devlet yönetme tecrübelerinden yararlanmak gerekiyor.
Sn İNCE parti kurar mı bilemem ama her insana ikinci bir şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum.