Kriz kapıda!

Kriz kapıda!
28 Kasım 2014 09:46

TÜİK’in dün yayınladığı Tüketici Güven Endeksi, sokaktaki insanın ekonomiye bakışının hayli karamsar bir hal aldığını gösteriyor. Kasımda tüketicilerin ekonomiye güveni 67.7 düzeyine geriledi. Endeks 2008 krizinin yaşandığı kasım ayının bile altına indi. Bunun en büyük nedeni dünyada gerileyen gıda fiyatlarının Türkiye’de hızla artması.

 

 

Ekonomiyi yönetenler ekonomik durumun iyi olduğunu ileri sürüyorlar. Hattâ, bizi çekemeyenler işlerin iyi gitmediği algısını yayıyor diyerek suçu yurtdışına ya da muhalefete yüklemeye çalışıyorlar.

 

 

Oysa Türkiye İstatistik Kurumu ve Merkez Bankası’nın birlikte yaptığı Tüketici Güven Endeksi bu yılın en düşük seviyesine geldi. Ve 2008 krizinin kasım ayının altına indi.

 

 

Şimdi aklınıza, niye bu kadar önemliymiş bu tüketici güven endeksi, sorusu gelebilir.

 

 

Hemen cevaplayalım; bu endeks önemli, çünkü tüketicinin ekonomiye bakışını yansıtıyor. Ve tüketicinin tasarruf ve harcamalarının nasıl şekilleneceğini gösteriyor. Yani onun işsizlik beklentisini, ailenin mali durum beklentisini, tasarruf yapabilme beklentisini, genel ekonomik duruma dair olumlu ya da olumsuz beklentisini dile getiriyor bu endeks. Bu arada unutmadan hemen belirtelim tüketici güven endeksi 0-200 aralığında değerler alıyor. Ve endeks 100’ün altında seyrediyorsa tüketicinin ekonomik düşüncelerinin kötümser olduğunu bize söylüyor.

 

 

Şimdi gelelim TÜİK’in dün yayınladığı Tüketici Güven Endeksi’ne…

 

 

Buna göre kasım ayında tüketicilerin güveni 67.7 düzeyine geriledi. Ve bu yılın en düşük düzeyi oluyor bu rakam. Hattâ geçen yıl, yani 2013’te Gezi olayları ve 17-25 Aralık operasyonlarının ardından bile Tüketici Güven Endeksi bu düzeye gerilemedi. Geçen yıl en düşük endeks rakamı eylül ayında 72.1 olmuştu.

 

 

O hâlde niye bu yıl Tüketici Güven Endeksi geriliyor?

 

 

Geriliyor, çünkü özellikle gıda fiyatları dünyada gerilerken Türkiye’de hızla artıyor. Enflasyon kontrolsüz bir şekilde gelişiyor. Vatandaşın alım gücü azalıyor. Yine iktidarın lüks ve israfa yönelmesiyle vatandaşın üzerindeki vergi yükü hızla çoğaltılıyor. Dolayısıyla imalat sanayiine ve tarıma yatırımların yapılmadığını, lüks ve israfın arttığını gören vatandaş, gelecek 12 aylık dönemde işsiz sayısında artış olacağını düşünüyor artık.

 

 

İşte bu nedenle ailenin maddi durumunun bozulacağı beklentisi artıyor. Tasarruf edemeyeceğini düşünüyor vatandaş. Ve genel ekonomik durumun bozulacağı beklentisi hızla yükseliyor.

 

 

Dolayısıyla 2014 Kasım ayında endeks 67.1’e gerileyerek, 2008 krizinin hissedilmeye başlandığı kasım ayındaki 68.8’e gerileyen endeks düzeyinin bile altına iniyor. Demek ki iktidarın müsamere diliyle yaptığı gerçekleri saklayan konuşmalara vatandaş inanmıyor artık.

 

 

Anlayacağınız ekonomiden olumlu sinyaller gelmiyor.

 

 

Kaynak: Taraf / Süleyman Yaşar