KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt: Murat Kurum’un 650 bin konut vaadi teknik olarak mümkün değil

KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt: Murat Kurum’un 650 bin konut vaadi teknik olarak mümkün değil
15 Mart 2024 09:02

Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Adayı Murat Kurum’un eski çalışma arkadaşı da olan İBB İştiraki KİPTAŞ’ın Genel Müdürü Ali Kurt, “650 bin konut vaadi teknik olarak mümkün değil. Kurum, bakanken yapmadıklarını ‘şimdi yapacağım’ diyor” dedi.

 

Fotoğraf: KİPTAŞ X

 

Yerel seçime günler kala adayların vaatleri de tartışılıyor. Murat Kurum’un iddialı konut vaatleriyle ve Kanal İstanbul’a dair BirGün’den İsmail Arı’nın sorularını yanıtlayan Kurt’un açıklamalarından satır başları şöyle:
Kurum, “Kanal İstanbul gündemimizde yok” dese de o bölgede hızla devam eden inşaat çalışmaları var. Peş peşe yeni ihaleler düzenleniyor. Kanal bölgesindeki konut hareketliliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ekrem İmamoğlu, Kurum’a yönelik ‘Kanal İstanbul gerçekten gündeminde yoksa Cumhurbaşkanı bile dese yaptırmayacağız demesi lazım’ dedi ve doğru söylüyor. Kanal’ın planlandığı bölgede kamu yatırımlarından vazgeçme lüksleri yok. Kanal olursa o bölgenin cazibesi artacak. O bölgede ciddi bir arsa spekülasyonu oldu, ciddi bir el değiştirme var. Oradaki konut projesinden vazgeçmezler…

 

 

“Kanal İstanbul’u İBB muhalefette olduğu sürece başarılı olamazlar”

 
Doğal eşiklerine kadar dolan bir kentte imara açılabilecek en fazla potansiyeli olan bölge Kanal bölgesi. Kamunun da ciddi bir mülkiyeti var orada. Ancak İBB muhalefette olduğu sürece başarılı olamazlar. Çünkü o bölge İSKİ’nin koruma havzasında. İSKİ olmadan orada teknik anlamada icraat yapma imkanları yok. Kanal İstanbul’un karşısında taş gibi duran bir Büyükşehir Belediyesi var. Ekrem Başkan’ın söylediği çok önemli, biz İstanbul’un muhafızıyız…

 

 

Ülkede yıllardır TOKİ ve Murat Kurum mağdurları var. TOKİ’den ev çıkan, hak sahibi olan yurttaşlara yıllardır evleri teslim edilmiyor. Mağdurlar her yerde Kurum’un karşısına çıkıyor ancak bir yandan da Kurum İstanbul’da 650 bin konut inşa etmek gibi bir vaadi var. Bu vaat gerçekçi mi?

Bu vaat teknik olarak mümkün değil. Murat Bey, bu işin otoritesi olan TOKİ’nin bağlı olduğu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yaptı. 2019’dan 2024 aradı TOKİ İstanbul’da 8 bin 500 küsur konut teslim etti. Biz KİPTAŞ olarak 10 bin 39 tane teslim ettik ve iki hafta içerisinde bin 190 tane daha teslim ediyoruz. Yani yapmadığı bir şeyi yapacağız diyor.

 

 

Murat Bey’in yönetimi döneminde TOKİ inanılmaz vaatlerde bulundu bunların ne kadar gerçekleşti?

Çoğu gerçekleşmedi. Yani böyle bir karnesi var. Seçim döneminde şimdi tüm tuşlara basılıyor. Biz İstanbul Yenileniyor diye bir sistem hayata gerçekleştirdik. Geçenlerde TOKİ Başkanı KİPTAŞ’a ve İBB’ye yönelik sivrisinek benzetmesi yaptı. TOKİ bir kamu kurumu, Milli Emlak’tan istediği kadar arasa alan, kamu bankalarıyla anlaşma yapan, imar planları yapan bir kamu kurumu. KİPTAŞ ise bu imkanların sunulmadığı bir şirket ama sabit taksitle sosyal konut yapıyoruz. TOKİ ise değişken faizle satıyor ve vatandaş mağdur oluyor.

 

 
Murat Kurum “İstanbul’da deprem olursa ülke gider, bayrak gider, devlet kalmaz” dedi ancak bakanlığı döneminde depreme gözle görülür bir şey yapmadı. Nasıl yorumluyorsunuz bu açıklamasını?

İstanbul Yenileniyor projesi için 39 ilçenin tümünden başvuru aldık. Yani, 470 bin bağımsız birimden başvuru aldık. Burada 1 milyon 716 bin kişi yaşıyor. Başvuranlar bize uygun ödeme koşullarıyla seçenek sunun yapılarımızı yenileyelim diyor. Uygun banka ve müteahhit bulmaya çalışıyoruz. En çok riskli yapıya çözüm üreten yönetimiyiz. 2 bin 93 tane riskli bağımsız birim yıktık. Bizden önceki 24 yılda bin 632 riskli bağımsız birim yıkıldı. Mahalle arasında bina yıkıp yapıyoruz KİPTAŞ mahalle arası müteahhidi oldu diyorlar ama biz bununla gurur duyuyoruz, hayat kurtarıyoruz.

 

 

Eski çalışma arkadaşınız Murat Kurum’un seçim sürecindeki performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çok üzülüyorum kendisine. Bir bürokrat kolay kolay siyasi olamaz her bürokrattan siyasetçi olmaz, keşke bürokratik sınırlar içerisinde kalsaydı. Şimdi İstanbul’un beka sorunu depremdir diyor ama bunu bakanken söylemesi lazımdı.