Kanuni ile Pargalı aynı yatağı paylaşırdı iddiası

Kanuni ile Pargalı aynı yatağı paylaşırdı iddiası
4 Aralık 2012 11:34

Muhteşem Yüzyılla başlayan “tarihi gerçekler” tartışmasına yeni bir isim daha eklendi.

Yazar Nedim Gürsel, Bugünkü Yurt Gazetesi’nde Erdoğan’ın diziyle ilgili çıkışlarını “abesle
iştigal”
olarak değerlendirdi.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başlattığı
“Muhteşem Yüzyıl” polemiğine bir cevap da yurtdışında yaşayan
yazarlardan Nedim Gürsel’den geldi. Başbakanın çıkışlarını; Fatih Sultan
Mehmet’i romanlaştıran yazar Gürsel’e sorduk. Fransa’da yaşayan ünlü
yazar, “Boğazkesen” romanını nasıl ele aldığını da anlattı.

Tarihi roman yazmış bir yazar olarak sormam gerekir. Başbakanın,
Muhteşem Yüzyıl dizisi hakkında söylediklerini nasıl karşılıyorsunuz?

Tam anlamıyla abesle iştigal. Bu açıklamasıyla başbakan “otoriter
demokrasi”
anlayışım da açığa vurmuş oldu. Konuyu yargıya götürmeyi
öneriyor. Demek ki “şimdengeru” padişahların hal ve davranışlarını
yazmak için yargıya başvurmak durumunda kalacağız.


FATİH KURGU DEĞİL

Siz Fatih Sultan Mehmet’in romanını yazdınız ve
orada Fatih’in biseksüel olduğu apaçık ortada, bunun tarihsel bir doğru
olduğunu nasıl açıklıyorsunuz. Yoksa tamamen sizin yarattığınız bir
Fatih mi?

Elbette benim yarattığım bir tipleme değil.

Uzun süre Türkçe’ye çevrilmeyen Babinger’in Fatih monografisinden yararlandım.

Ayrıca konu Dukas tarihinde de ele alınıyor.

Başka kaynaklar da zikredebilirim. Ama bu kadarının yeterli olduğunu sanıyorum.

SÜLEYMAN BİSEKSÜELDİ

Kanuni Sultan Süleyman ile Makbul İbrahim
Paşa arasında da bir sevda ilişkisi olduğu söylenir, bu konuda sizin
bildiklerin nelerdir?

Kanuni dönemi uzmanı değilim ama “Muhteşem Süleyman”ın, önce makbul
sonra maktul olan İbrahim Paşa ile aynı yatakta uyuduklarını Osmanlı
vakanuvisleri bile yazıyor.

Bir romancı ya da senarist, tarihi bir dönemi kurguladığı romanında tarihi gerçeklere uymak zorunda mıdır?

Eğer tarihsel gerçeklerden yola çıkmak iddiasındaysa evet. Ama
tarihin boşluklarını kendi hayal gücüyle doldurabilir. Ben Boğazkesen’de
popüler anlamda bir tarihsel roman yazmadım. Böyle bir romanın nasıl
yazılabileceğini göstermeye çalıştım.