İslamiyet’te samimiyet
9 Temmuz 2012 09:24

İnsan için en zor şey, kendisini ve başkalarını oldukları gibi tanıyabilmektir. Kendisini ve başkalarını oldukları gibi görebilmektir. İnsan efsanesi ile insan gerçekliğini biribirinden ayırabilmektir.

Her yerde kendisini arıyan insan bazan kendisini bulduğu yerden kaçar. Kendisini bulunmadığı yere bırakır. Kendisini orada görmeğe ve başkalarına göstermeye çalışır. Bu yüzden çoğu zaman onu burada, bulunmadığı yerde bulunduğumuzu sanırız.

      Çoğu zaman, unutmak istediğimiz şeyleri unuturuz. Hatırlamak arzusunu duymadığımız bize şu veya bu sebepten ötürü üzüntü verebilecek şeyleri aklımıza getiremeyiz. Bütün yaşlarda görülen unutmalar aynı psikolojik mekanizmaya dayanırlar.
      İcraatları ikamet ettiği çevrede herkes tarafından da bilinen bazı kişiler, kararan sayfalarını hiçbir şey olmamış gibi, yeniden beyazlatmak için, Hac’ca, Ümreye ve gözle görünebilecek hayırlar işlerler. ALLAH’ın ve T. C.’nin yassakladığı faliyetleri; arı kovanında defalarca iştahla bal yer ve bir gün arılar gizlice bal yiyen kişiyi arılar ısırır ve balon gibi şişer ve sonunda şişen kişi ben bu şişmeyi hakkettim der ve der ki, bu şekilde bal yersen, arı’nın seni balon gibi şişirmesine katlanacaksın. Yetim malını (Haram) yiyen kişi ya da kişilerde, ALLAH kokusu, asalet ve onur’un varlığından bahsedebilirmisiniz? ALLAH O kişileri islah etsin.

     İnsan, dünya yüzünde yaşamağa, düşünmeye başladığı andan itibaren, sürekli olarak, kendisini uzaktan, yakından ilgilendiren bütün problemler, olaylar üzerinde durmuştur. Niçin üzüldüğünü, sevindiğini, sevdiğini, nefret ettiğini ve hastalandığını anlamağa uğraştırmıştır. Haram yemesi tescillenmiş bazı yüzssüzler, Hac’ca, Ümre’ye ve gözle (Reklam amaçlı) görünür bazı hayır işleri yapmak için gayret ve çaba gösterme telaşı içindeler. Bu faliyetlerin amacı, kararan sayfalarını yeniden beyazlatma faliyetleridir. Ey İslam alemi! ALLAH aşkına, böyle icraatı olan kişilerin neyine güveneceksin? Bu tür icraatı olan’nın ALLAH korkusu olduğundan bahsedebilirmisiniz? Bu düşnceye sahip insan, bencil ve güncel zihniyete haiz olup, iyi niyetli Akçakale halkını geçici memnuniyetliklerle kandırmaya çalışan Gafillerdir. Akçakale halkı olarak; ALLAH’tan korkan, vicdan muhasebesi yapan, çalışkan, üretici, yanilikçi, bencil ve güncel düşünmeyen, yüz kızartıcı faliyeti olmayan ve Vatan sevgisi olan Akçakale’lilere sahip çıkıkarsak, ilçemiz de yüz kızartıcı faliyetler en aza inmiş olur. Son zamanlarda ahlaksızca işlenen yüz kızartıcı faliyetlerden Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Akçakalemiz için de hoş olmayan işlerdir. Yıllar önce Akçakale’liyim deyince el üstünde tutuluyorduk, şimdi nerede ise O güvenimizin %80’nini kaybetmiş bulunuyoruz. Yüz kızartıcı faliyetlerin tek sebebi, tembelik, güncel düşünmek ve bencillik’ten kaynaklanmaktadır.

    Yetim hakkı yiyerek elde ettiği kazanç ile, O insan’nın Müslümanlara harcayarak, hizmet etme havası veren kişinin, ALLAH korkusu olduğundan bahsedebilirmisiniz? Kesinlikle ALLAH korkusu olmayıp, O kişi Münafık’ın ta kendisidir. İnsanları kandırır ama ALLAH’ı asla?

    Uzaktan, yakından tanıdığımız biri hakkında düşüncelerimizi soranlara çoğu zaman bir cevap veririz. Söz konusu kimse için fikirlerimizi söyleriz. Duygularımızı açıklarız.
    Acaba düşüncelerimiz her zaman doğrumu’ dur? Vardığımız ve verdiğimiz hükümler daima bir gerçeklik ifade edebilirmi?

    Samimiyetsizlikten bir örnek vereceğim: Ataları sonradan müslüman olan ve maddi durumu iyi olan bir vatandaş yeni inşa edilmiş bir Camiye demirbaş – inşaat malzemesi alacağım diye söz verip, sürekli tamam tamam diye yalan söylemektedirler. Bu tür icraatlar aslına rücuu etmenin kanıtıdır. Libyada da aynı aynı soy’dan olanlar, bu zihniyete’dir. Bu vatandaşlar; soylarını gündemden düşürebilmek için, İslamiyeti samimiyetle icra ediyorlarmış havasını verip, Hac’ca ve Ümreye gitmede de geri kalmıyorlar. Bir insanı sadece bir sebeple izah etmek doğru değildir. O insanı doğru izah edebilmemiz için; samimiyetle ALLAH’a inanmalı, yalan söylememeli, Vatanına sadakatla bağlı olması, yapacağı hayırları ve bağışları deşifre etmemelidir ki, (Kimseye sölememeli) samimi olduğuna inanılsın.

   Cenab-ı Allah, Yüce Türk İslam alemini, Yetim hakkı yiyen, Yalan söyleyen, Samimiyetsiz olanların ve Dedikoducuların Şerrinden Muhafaza dileklerimizle, Aziz Mübarek günlerin yüzüsuyu hürmetine, Huzur, Mutluluk ve Başarılar sizin olsun. ALLAHIN Selamı üzerinize olsun.

   Vatan Şehitlerini, T. C.’nin kurucusu G. M. K. ATATÜRK’ü ve nesli tükenmiş müslümanları Rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara acil şifalar dileriz.

   Ne Mutlu Türküm Müslümanım Diyebilenlere:

”Kur’anın hak olduğu onlar için apaçık ortaya çıkıncaya kadar Biz, onlara dellillerimizi hem dış alemde hem de kendi iç alemlerinde göstereceğiz. Rabbinin her şeye şahit olması yetmezmi?” (Fussilet Suresi, Ayet: 53)

Özdeyişler:
Aklını bir dostun aklına dost et. (Mevlana Hz.)
Kimin hırsı fazlaysa onun yarısı da fazladır.(Mevlana Hz.)
Namuslu bir adamın verdiği söz yemin yerine geçer. (Abdulhak Hamit Tarhan)

Kaynakça: Numan Aladağ’ın, düşünce ve notları.
Özdeyiş kaynakçası: Mevlanadan hayat dersleri. Yakamoz kitap Aralık – 2011