Gittikçe gerçeklerin farkı­na varan AKP seçmeni için: DİREN AKIL.. DİREN VİCDAN… DİREN DEMOKRASİ!

Gittikçe gerçeklerin farkı­na varan AKP seçmeni için: DİREN AKIL.. DİREN VİCDAN… DİREN DEMOKRASİ!
6 Haziran 2019 12:22

Gerçekleri herkes gö­rüyor: Yolsuzluk ve zulüm hiçbir dönemde bu denli artmamış ve sürekli hal al­mamıştı.

 

 

Emre Kongar/ Cumhuriyet

 

 
Evet, her toplumda her za­man yolsuzluk olabilir, olur…
Türkiye’de de zaman za­man olmuştur.
Evet, her toplumda her za­man zulüm olabilir, olur…
Türkiye’de de zaman za­man olmuştur.
Ama hiçbir toplumda hiç­bir iktidar sadece yolsuzluk ve zulüm üzerine uzun süre egemenlik sürdüremez…
Türkiye’de de sürdüreme­yecektir.

 

İktidarın birinci yanılgısı, yargıyı emri altına alınca, yar­gı kararıyla yaptığı yolsuzluk ve zulümleri toplumun haklı ve adil olarak kabul edeceğini sanması oldu.
Oysa herkesin kendi aklı ve vicdanı vardır ve yargı karar­larıyla da yapılsa, insanların bir bölümü, yolsuzluk ve zu­lümleri kabul etmez, etmedi.

 
İktidarın ikinci yanılgısı, medyayı tümüyle kontrol altına alınca, yolsuzluk ve zulüm haberleri verilmeyece­ği için, toplumun bunlardan haberinin olmayacağı ve do­layısıyla, yolsuzluk ve zulüm uygulamalarının kendisine oy kaybettirmeyeceği idi:
Oysa, kitle iletişimini ne denli yok ederseniz edin, her zaman geçerli olan “Fısıltı Gazetesi” ve günümüzde ön­lenemez hale gelen “Sosyal Medya” aracılığı ile, er geç her toplum yaşadığı gerçekli­ğin farkına varır.

 
İktidarın üçüncü yanılgı­sı, kendisine zaman zaman destek veren nüfusun yarıya yakın kısmının bağımsız akıl ve vicdan sahibi olmadığına inanması ve kendisine des­tek verenlerin yolsuzluk ile zulüm uygulamalarını duy­salar bile inanmayacaklarını, inansalar bile bunlardan rahatsız olmayacaklarını dü­şünmesiydi.
Oysa seçmenlerin (ve nüfu­sun), AKP’ye oy veren nere­deyse yarısına yakın bölümü­nün yeterince akıl ve vicdan sahibi olmadığını, yolsuzluk ve zulüm uygulamalarından rahatsızlık duymayacağını sanmak gerçeklere uygun değildi.

 
İktidarın dördüncü ya­nılgısı, insanların akıllarını ve vicdanlarını din/mezhep, tarikat/cemaat ilişkileri ile ta­mamen ipotek altına alabile­ceğini ve sürekli olarak böyle tutabileceğini sanmasıydı.
Oysa, 21. yüzyılda, dinden, imandan, tarikat ve cema­atlerden, ortaçağ işlevlerini beklemek yanlıştı.
İnsanların akıllarını ve vic­danlarını din/iman, tarikat/cemaat yoluyla, sürekli olarak teslim almak, gerçeklerden, bilimden, dünyadan, top­lumdan tamamen koparmak olanaksızdı.

 

İktidarı düşürecek olan nedenler yolsuzluk ve zu­lümdür.
İktidar, bunları durdur­mak/düzeltmek yerine, yukarıdaki dört yanılgıdan dolayı, hemyolsuzluğa hem de zulme son sürat devam etmektedir.

 

Gittikçe gerçeklerin farkı­na varan AKP seçmeni için:
DİREN AKIL..
DİREN VİCDAN…
DİREN DEMOKRASİ!

 

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/1426986/AKP_nicin_kaybedecek__4_yanilgi.html