'Gerçeği söyleyen az'

'Gerçeği söyleyen az'
25 Mayıs 2012 11:34

Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Milliyet’e, “Amerikalı saygın bir diplomat kadar olamayanlar!” başlıklı bir mektup gönderdi.

Başbuğ, “Beni yakınen tanıdıklarını en azından düşündüklerimin, gerçeği ve doğruyu aramaya çalışanların, gerçeği ve doğruları öğrendikten sonra da düşüncelerini söylemekten çekinmeyenlerin sayısın, ülkemde bir elin parmaklarıyla sayılacak kadar neden az?” diye sordu.

Milliyet yazarı Mehveş Evin’in söyleşi yaptığı Amerikan-Türk Konseyi Başkanı emekli Büyükelçi James Holmes, “Başbuğ’a üzülüyorum. Tanıdığım kadarıyla hakiki bir insan, dürüst bir askerdi. Türkiye’nin yararına olmayacak bir şeye kalkışacağını düşünmüyorum. Onun, bir terör örgütünün parçası gibi gösteren şeylerle suçlanması, hakaret gibi” demişti. Mektubunda Holmes’un bu sözlerini hatırlatan Başbuğ, şunları söyledi:

‘Ya beni tanıyanlar?’

“Sayın Holmes’ın söyledikleri beni duygulandırdığı kadar düşünmeye de zorladı. Özellikle Genelkurmay 2. Başkanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı görevlerim esnasında görevlerimin gereği olarak çok sayıda siyasetçi, akademisyen, bürokrat, işadamı ve medya mensubu ile bir arada bulundum. Genelkurmay Başkanı olarak da, kamuoyuna en açık olan Genelkurmay Başkanlarından birisiydim. Dolayısıyla çeşitli vesilelerle bir arada bulunduklarımın, benim düşünce ve icraatlarımı yakından tanıma olanağına sahip olduklarını düşünmekteyim. 6 Ocak 2012 günü tutuklandım. Neredeyse 5 aydır tutuklu olarak bulunuyorum. Bu süreçte hakkımda çok şey söylendi, yazıldı ve medyada yer aldı. Hepsini de saygı ile karşılıyorum. Benim buradaki sorum, beni yakınen tanıdıklarını en azından düşündüklerimin, gerçeği ve doğruyu aramaya çalışanların, gerçeği ve doğruları öğrendikten sonra da düşüncelerini söylemekten çekinmeyenlerin sayısının, ülkemde bir elin parmaklarıyla sayılacak kadar neden az olduğudur. Özellikle hakkımda hazırlanan iddianamede ve şahsıma yöneltilen bu suçlamalar ortaya döküldükten sonraki süreçte bu soru daha geçerli ve haklı olmaktadır. İşte Sayın Holmes’ın söylediklerinin bana düşündürdüğü nokta budur. 26. Genelkurmay Başkanı olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri personeline karşı yöneltilen haksız suçlamalara her zaman karşı çıktım. Hazırlanan iddianameye bakılırsa, bu gerçek kolaylıkla anlaşılabilir. Ülkemde insanlar neden gerçeği ve doğruyu aramaya çalışmıyor veya gerçeği ve doğruyu öğrense de neden bunları açıklamaktan çekiniyor? Hele suçlanan asker kişi ise bu çekingenlik kat be kat artıyor. Önyargılar mı hakim oluyor?”

(Esra Alus Milliyet)