Fikri Sağlar: 100. yılda yeniden!…

Fikri Sağlar: 100. yılda yeniden!…
1 Ocak 2019 13:00

Bugün yeni bir yıla girdik. Gelenektendir, her yeni yılın bir öncekinden daha iyi olması beklenir!… Oysa Türkiye, her yeni yıla girerken “daha iyi” olması dileğinin son 16 yılda hiç de geçerli olmadığını yaşayarak görmüştür.

 

Fikri Sağlar / Birgün

 

Kötülük göreceli derler!… Doğru, her kişinin meşrebine göre beklentileri olacaktır. O beklentinin gerçekleşmesi “iyi ve kötüyü” ayıracaktır…
Ancak kişilerden öte, yaşadığımız ülkenin halkına sağladığı “iyilikleri ya da yok ettiği haklarının” hesabının yapılması önem kazanmaktadır!…

 

 

24 Haziran 2018’den itibaren Türkiye’de rejim değişmiştir!… Halkın gerçek temsilcileri artık “siyasi partiler” değildir.

Partilerin belirlediği vekillerin, Meclis ve hükümetlerde halk adına söyleyecek sözü ve yaptırım gücü kalmamıştır.

Oysa mevcut Anayasa’nın giriş bölümü; “Millet iradesi mutlak üstündür. Egemenliğin kayıtsız şartsız Milletin olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasa’da gösterilen özgürlükçü demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı açıktır” demektedir.

 

 

Yeni sistemde; tek adam hem Cumhurbaşkanı, hem de partisinin başkanıdır. Cumhurbaşkanı olarak Anayasal zırhı vardır. Vatana ihanetin dışında yargılanamaz… Bu nedenle aklına gelen her şeyi söyleme ve yapma hakkına sahiptir. Ama O’na herhangi bir söz söylendiğinde “hakaret suçu” ile karşısındakini dava edebilir. Ancak aşağılanan, hakaret edilen diğer parti başkan ve üyeleri ve de sade yurttaşlar tek adama karşı dava açamaz!…

Kısacası; 12 Eylül faşist darbe hukuku 2019’a girerken ete kemiğe bürünerek tüm gücüyle karşımızda durmaktadır!..

 

 

Şimdi yeni bir tartışma daha gündeme geldi. TBMM Başkanı Binali Yıldırım, AKP İstanbul Büyükşehir B. Adayı olarak ilan edildi.

Şan, şöhret, rant yönetimi, hizmet lafları bir yana, bu durum doğrudan Anayasa’ya da aykırıdır!..

 

 

Anayasa’nın 94. Maddesi açıktır. Son paragrafı; “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasî partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar” der.

Görüldüğü gibi Hüküm çok nettir!… Nitekim 2004 yerel seçimleri öncesi henüz daha adaylığı kamuoyuna ilan edilmeden CHP Ankara Büyükşehir Belediyesi adayı Yılmaz Ateş, Anayasa emrine uyarak TBMM Başkanvekilliği’nden istifa etmiştir.

Dikkatinizi çekerim! Anayasa’nın 11. Maddesi de; “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan uygulanması zorunlu temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz” der.

Bu nedenle Meclis Başkanı ile vekilleri kendi grup toplantılarına dahi tarafsızlık nedeniyle giremezler…

Yani Meclis Başkanı olarak Binali Yıldırım’ın aday ilan edilmesi Anayasal suçtur. Bu suçtan kurtulmak için YSK’yı beklemeden hemen istifa etmesi gerekir!..

 

 

Laik demokratik Cumhuriyet’imizin ilk adımı 1919’da Samsun’da atıldı. 100 yıl sonra, yani 2019’da yeniden çağdaş ve saygın Cumhuriyet’imizi hukuksuzluktan, hamaset ve cehaletten kurtarmak adına yola çıkılmalı.
Yeni yıl gerçekten yeni bir yıl olsun!… Herkes kutlu olsun!… Ülkemize, halkımıza ve dünyamıza yenilikleri, mutlulukları ve barışı getirsin…

 

https://www.birgun.net/haber-detay/100-yilda-yeniden.html