Etiket edinme borsası

Etiket edinme borsası
31 Ağustos 2012 09:31

Bu yazımızda, geçici memnuniyetlilik karşılığında, etiket edinme borsası’nın zamanla ülkemize ve Akçakale’ye (Harran ovası) neler getireceğini bilginize sunacağız:

   İnsan zaafı olan bir çeşit varlıktır. Peygamberler hariç herkes hata yapabilir. Hatasız kul olmaz. Ama bile bile de hatalara teşebbüs etmek, tembellik ve soysuzluğun ta kendisidir.
 
      Yazımıza, Harran ovası ve tarım ile başlayalım: Harran ovasında tarımsal faaliyetler, Türk tarihinde de belirtildiği gibi, insanların tarıma yerleşik yaşama başlaması ile tarım faaliyetleri yapılmıştır. Türk insanı, çiftçilik yaparak hem beslenme sorunlarını çözmüş hem de  ekonomik faaliyet olarak gelir elde etme gayreti göstermiştir. Eski çağlarda devletler kurulurken yaşamları için tarım alanlarına ihtiyaç duyarlardı. Dünya’nın dördüncü kutsal şehri Şanlıurfa’nın varlığı tarım alanı ve kültür hazinesi olan, Harran ovasına borçludur. Bu tarihi özelliğinden dolayı her zaman dikkatleri üzerine toplamış iç ve dış ihanet şebekeleri tarafından tarımın modernleşmesi sürekli engellenmiştir.
 
    Harran ovası’nın fiziki şartlarından, toprak, iklim ve su kaynakları açısından memnuniyet (Olumlu) verici şartlar arz etmektedir. Türk insanı’ nın tarih’ten kendilerine miras kalan çiftçilik alışkanlıkları fiziki yapılarla değerlendirildiğide alınan verimliliklerin en üst seviyede olması gerekir.
    Arazinin fiziki yapısı tarımı etkileyen bir diğer husus da topraktır. Sanayi ötesi toplum ülkelerin en büyük sorunu, artan nüfusun, şiddetli beslenme sorunlarıyla karşı karşıya olmasıdır. Beslenme sorunlarını çözmek için, başta Harran ovası olmak üzere Türkiye de verimli topraklar; göz boyaması ödüllendirmelerle tarımın çeşitliliğini durdurup, demirbaş ürünlerle devam ettirme stratejileri uygulanmaktadır. Son yıllarda ülkemiz genelinde olduğu gibi Harran ovası’ nda da verimli topraklar çölleşmeye doğru gidiyor, ve bu faaliyetlerde Yüce Türk İslam aleminin geleceği için tehlike arz etmektedir.
    İnsanlar hayatlarını sürdürebilmek için beslenmek zorundadırlar. Tartışmasız beslenmenin temelini de oluşturan tarımdır. Dünya da hangi ülkeye bakarsanız bakın, ister sanayi ötesi toplum olmuş ülke olsun, ister gelişmemiş ülke olsun, tarım ekonomik faaliyetlerin ana aktif maddesidir.
 
     Tarımı etkileyen en önemli unsurlardan biri de sudur. ALLAH’a, milyonlarca defa şükürler olsun, Harran ovasında tarımsal sulama sorunu asgariye inmiştir. Ancak bilinçsiz (Eğitimsiz) sulama ovayı ALLAH korusun çölleşmeye doğru götürüyor. Dikkat etmemiz lazım !
 
   Akçakalede geçici memnuniyetçilik karşılığı olan etiket edinme tüccarları tarafından  borsası’nın açıldığını duydum ve bu borsa’nın faaliyetleri süreklilik arz edeceğini ve kapanmayacağını gösteriyor, ALLAH’tan dileğim bu yazdıklarım’ın doğruluğu onaylanmaz ve mahçup olurum.
    Şimdiden borsada hisse alma yarışları başlamıştır. Hisse satan geçici bir süre maddi açıdan rahatlayıp geleceklerinin ne olacağı hesabı yapılıyor mu?  Borsada hisse alanlar da, Nasrettin Haca’nın göle maya çalma hesabı gibi. Akçakale de bu tür Haram ve yüzkızartıcı faaliyetler oluyorsa, başkalarını eleştirmeye hakkı yoktur. Vatan sevgisi laf ile olmaz, icraat ile olur. ALLAH’a inanan ve asalet sahibi (Soylu) olan gerçek Akçakaleli, geçici memnuniyetçilik borsasında oynamaz, çünkü Haram’dır. Benim şu kadar gücüm var borsa değeri x rakamdır, borsacılar tarafından değer biçilip ve böylece alışverişler tamamlanıyor.
     Etiket edinme tüccarları’nın geçici memnuniyetçilik borsasında oynayanların önce asaletine (Soyuna) bakın kimler oynuyor ve bu borsada oynayan gafillerin faaliyetleri Akçakale halkına mal edilemez. Akçakale, geçmişinden günümüze kadar her zaman iyiliği kötülüğüne galip olmuştur ve tarih de bunu onaylıyor. Kimse tarihi inkar edip, Akçakale’ yi Milli benliğinden caydıramaz.
 
  Defalarca yazdık ve yazmaya da devam edeceğiz. Hedef Akçakalede (Harran ovasında) tarımın modernleşmemesi ve Türk çiftçisine demirbaş ürünlerin ekimini devam ettirebilme ödüllendirilmesi ile arazinin çoraklaşması ve ağaçlandırmayı engelleme stratejileridir. 20 yıldır Akçakale (Harran ovası) çiftçisinin tarıma dayalı gelecek vadeden bir yatırımı varmıdır? Çiftçi’nin modern tarımla tanışabilmesi ne yazık ki, geçici ödüllendimelerle engellenmiştir. Eğer yetersiz geçici ödüllendirmeler devam ederse, çiftçi nasıl olsa ödüllendirme var diye gelirini arttırmak için yeniliklere adım atmıyor. Geçici memnuniyetlik konusunda bir örnek verelim: Yurtdışına çıktığınız zaman, gittiğiniz ülkede size rehberlik yapan varsa, dil öğrenme ihtiyacını duymuyorsunuz, aynı dili konuşan yoksa mecburen dil öğrenmeye kendinizi zorlayıp, başarılı oluyorsunuz. Geçici memnuniyetlilik de aynendır. Geçici memnuniyetçiliğe kucak açıldığı müddetçe, huzur, sağlık ve bereketten basedebilirmisiniz?  Çalışkan ve yeniliklere imza atan Türk çiftçisi’nin ödüllendirilmesine karşı olmadığımızı belirtmek isterim.  Ödüllendirmeyi veren kuruluşlar; ağaç dikme şartı ve gelecek vadeden faaliyetlere verilsin ki, samimi olduklarına inanalım. Harran ovası çiftçisine uygulanan bu stratejiler, çiftçiyi bitirmektir. Harran ovasına tarım konusunda önderlik yapanlar bu konuları hiç araştırıp, çiftçiyi bilgilendirdiler mi?
 
     Uyan ey Türk çiftçisi, ey Harran ovası çiftçisi uyan ! Anlık düşünce kültürüne son ver. Geçici memnuniyetçilik borsasının faaliyetlerinden uzak dur ki, alnın ak, başın dik olsun, ALLAH’tan korktuğun ve Milli benliğin onaylansın.
 
    İtimat kazanmanın en belli başlı yolu, ona layık olmaktır. İtibar kazanmanın en büyük elemanı, karekterdedir. Aynı şey, sizi değerlendirip itimatı kazanmanın en büyük alimidir. Bir insanı gerçekten tanımak mı istiyorsunuz? Onun, alışkanlık ve ilgilerine eğiliniz, onları öğreniniz. Alışkanlıklarımız, ilgilerimiz kişilik yapımızın temel öğelerinin belirtilerdir. Yaşantımızı şekillendiren tepkilerimizin, tümü, bunlarla bütünleşir.
 
           Çok kez kişilerle ilgili yargılarda bulunur, başkalarını tanımlamaya girişirken, günlük faalyetlerimizle edindiğimiz değişiklik, çok kez de birbirleriyle çelişik davranışları ele alırız. Bunlardan sonuçlar çıkarıp kişilerin gerçek değerlerini, değersizliklerini belirtmeye çalışırız. Bu yol yetersiz, aldatıcıdır. Karşılıklı ilişkilerimize bağlı davranışlarımızın çoğunda sürekli olmayan, koşullara göre sık sık değişen tepkilerimiz vardır. Değişken davranışlardan genel sonuçlar çıkarıp kişilikle ilgili yargılara varmak geçerli yol değildir. Değişmeleri de bir değişmezlik olarak görmedikçe bu böyledir.
             Yaşam görüşü, yönelişi kişiden kişiye değişir. Alışkanlıklarımız, ilgilerimiz, anlık düşüncelerimiz ve bencil oluşumuz, bunda büyük röl oynarlar. Görüş bilinçlerimiz başka da olsa, dünyayı alışkanlıklarımız ve ilgilerimiz açısından yaşarız. Yüce Türk İslam aleminin iyi niyet ve Türk kültürü alışkanlıklarına göre, yararsız olduğunu bildiğimiz yolda yürümeyi sürdürdüğümüz, deneğlerimiz arasındadır.
 
    Alışkanlıkları değiştirmek en güç uğraşlardan birisidir. Bunu başarmak kendi nefsimizi (İrademize hakim olmak) yenmektir. Kişinin kendisini yenmesi başarıların en güçlüsü ve yücesidir. Orduları yenenlerden değil, kendilerini yenenlerden korkmalıdır. Bir orduyu yenen güç, başka bir orduya yenilebilir. Kendisini yenen, tüm doğal ve toplumsal engelleri yıkacak gücü kendisinde görebilen kişidir ki, böylelerinden korkulur. Beğenilir, alkışlanır. Her soydan övgüye değerler. Bu  yönleriyle bir dev insanlardır. Bu nedenle, ilgi ve alışkanlıkların üzerine gidebilmek büyük güç ve İman kuvveti ister. Ama kişiliğimize katmak gerektiğini saptamak, kişiliğimizi değiştirmede ön etüt (Girişim) olması gerekir.
 
   Bir düşüncesi ve vijdanı olduğu, hüriyete bağlandığı, daima iyiye ve ALLAH’dan korktuğuna, anlık düşünce ve bencil davranmayıp, kabiliyetli olduğu, sulhu özlediği, ALLAH’ın ve T.C  Kanunlarının yassaklarına teşebbüs etmeyen, onurlu, şerefli asil ve varlıkların daima en mükemmeli olmaya layıktır.
 
              
   Tasarruf etme kültüründen mahrum ve lüzümsuz harcama alışkanlıklar yüzünden Türk ekonomisini sarsmaktadır. Üretim ve katma değerden mahrum kalmamıza sebep olmuştur. Türk milletini lüks tüketime alıştırıp, tembellik ordusu yaratılıyor. Strese neden olacak faliyetlerden uzak kalmak, huzurlu va sağlıklı olmak demektir. Politika ile ilgilenmemiz lazım; eğer ilgilenmezsek, Harran ovası ve Akçakale halkı olarak, yeteneksiz ve çeçici memnuniyetlilik borsasında, etiket edinme tüccarlarına bizi yönetme imkanını vermiş oluruz. Bu kültür ve ahlaka sahip, insanlara destek verdiğimiz zaman onlarla farkımız yoktur. Kimse çıkıp ben etiket edinme tüccarlarından daha asil ve onurluyum diyebilirmisiniz?
 
 1960, 1970 ve 1980 li yıllardan bu güne kadar Türkiyede çeşitli tezler denendi, ama hiç bir sonuç elde edilmedi. Bu günlerde bazı gafiller tarafından, Harran ovası halkı ırkçılık ve bölgecilik yapıyormuş gibi yeni tez’ler denemeye başlamışlardır. Harran ovası halkı asırlardan beri hiç bir zaman ne ırkçılık yapmıştır, ne de bölgecilik yapmıştır. Eğer, ırkçılık ve bölgecilik yapsaydı, her dönem en az üç Milletvekili TBMM’ne gönderirdi. Bu da ırkçılık, bölgecilik, birlik ve beraberlik kültürünün uygulanmadığının kanıtıdır. Harran ovası halkının, modern tarım ile tanışıp, üretim yaparak, huzurlu ve sağlıklı bir yaşam sürdürmesi için, çeşit çeşit tezler denenmelerine rağmen, hiç bir sonuca varılmamıştır. Yurtiçi ve yurtdışında ki bazı ihanet şebekelerinin, Türkiye deki piyonları tarafından Harran ovası halkının birlik ve beraberliğini bozup, geçici ödüllendirmelerle strateji geliştirip ve böylece Türk çiftçisinin modern tarımla tanışması engellenmiştir. Başarıya varmanın tek yolu, Harran ovası halkının, yerli ve yabancı hain otoritelerin geçici memnuniyetlilik  oyunlara gelmemeleridir.
   Yüce Türk İslam alemine ve Akçakale (Harran ovası) halkına, Türk Kültüründe bilgili ve üretken olabilmek için, çalışmak farzdır, prensipleri ve kararlılığı yakışır.
 
     Büyük Türk Milleti ve Harran ovası halkı’nın, sağlık ve huzur için, sürdürülebilir stratejiler  geliştirme ve yenilikleriyle faliyetler göstermesini Cenab-ı Hak’tan niyaz eder.  ALLAH’ın, Bereketi ve başarısı üzerinize olsun.
    
      Şehitleri, T.C.’nin kurucusu M.K. ATATÜRK’ü ve nesli tükenmiş müslümanları, Rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara Şifa-i Şerifler dileriz.  
 
      NOT:  Numan ! Yazdıkların yanlıştır, doğrusu budur diye düzeltip, inşallah beni mahçup ederler.
            
                ÖZDEYİŞLER:
                1- İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler. (Michel De Montaigne 1533 – 1592)
                2- Kötü politikacıları kazandıranlar, oy vermeyen iyi yuttaşlardır. (Gorge Jean Nathav)
                3- Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen. (YUNUS  EMRE)
                4- Altınla gümüş politikayı yumuşatır. (Peter O. Chotiewitz)
                5- Politikacıyı anlaşmazlıklar, fikir ayrılıkları ve menfaatler besler.  (Tarık  Buğra)
                6- Ahlak bakımından yanlış olan bir şey, politika açısından da doğru olmaz. (W. E. Gladstone)
                7- Politika, insan karekterini mahveder. (Otto Von Bismarck)
                8- Vicdanın sesi, bütün kanunların üstündedir. (Mahatma Gandi)
                9- Kuvvet, fiziki bir kapasiteden değil karşı koyulmaz bir arzudan doğar. (Mahatma Gandi)
 
               Kaynakça: Numan Aladağ’ın, 1984 – 2012 yılları arası, Yurtdışı gezi notları, görüş ve düşünceleri.


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun