Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10. Büyükelçiler Konferansı katılımcıları onuruna verilen öğle yemeğinde konuştu.

 

 

Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle;

–Makamında oturan değil koşup terleyen bir cumhurbaşkanı olmaya gayret ediyorum.

-Gerek ziyaretlerimiz vesilesiyle biraraya geldik. Artık geleneksel hale gelen bu toplantı ortak akılla Türk diplomasisinin çizildiği bir platform haline geldi.

-24 Haziran gecesi sandığın renginni belli olmasıyla beraber daha önceki tartışmaların hiçbiri yaşanmamıştır.

-Dünyanın birçok bölgesinde çatışmalar yaşanabilecek tarihi değişim çok iyi bir neticeyle sonuçlanmıştır. Demokrasimiz 16 yılda atlattığı badirelerle parmakla gösterilecek bir hale gelmiştir.

-Yeni yönetim sisteminin başarısını insan belirleyecektir. Tüm kademlerde tesis edeceğimiz insanlarla valisinden büyükelçisine kadar mücadele etmek zorundadır. Çatışmalara koordinasyon eksikliğinden kaynaklanan eksikliklere tahammülümüz yoktur.

-Yeni dönemde üst kademe yöneticilerimizin üzerine çok büyük sorumluluklar düşüyor. Büyükelçilerimizin mesuliyetleri artıyor.

-Türkiye’nin son yıllarda Türkiye’nini dirayetli duruşunda sizlerin de çok önemli payı bulunuyor. Ülkemiz bu noktada nitelikli kadim değerlerimizi dünyayı ve Türkiyemizi yükselten bir kadroya sahiptir. İnşallah sizlerden daha büyük katkılar bekliyoruz.

-Son birkaç haftadır yaşadıklarımız gerçeği gösterdi. Ekonomimiz ülkemiz kuşatma altındadır. Gezi direnişiyle başladı. Milletimizle sırt sırta vererek engelledik. Suriye’de IŞİD’le mücadele ettik. Dövizde yaşananlar ortak bir aklın ürünü olduğu hepimizin fikridir.

-Akşan yatıp sabah kalkıp bu kadar zam yaptık diyemezsin. ABD ayağımıza kurşun sıkıyor. Bu saldırılarla ilgili gereken adımları alıyoruz almaya da devam edeceğiz.

-Kurun geldiği nokta itibariyle ‘battık’ diye bir durum yok. Türkiye’nin ekonomik gücü yerindedir ve yerinde olmaya da devam edecektir.

-Döviz kurunun mantıklı seviyesi neyse orda bulunacaktır emin olun.

-Sosyal medyada ekonomiik terör var. Yargı gerekenleri yapıyor. Bunlar vatana ihanettir. Bunların da inlerini başlarına geçireceğiz. Türkiye’yi milyonlarca insanın umudu halime getiren biziz. Bugün gelinen nokta da ortada. Her alanda dövizde düşmanca bir tavır içerisine girilmesinin hiçbir anlamı yoktur. Burada asıl mesele Türkiye’nin hak ve adalet anlayışından vazgeçirmektir.

-Şairin ifadesiyle ‘akrebin kıskacında yoğurulmuş bu Türkiye için ya bir yol bulacağız ya bir yol alacağız’ başka türlü bir durum söz konusu değil.

-Hukuk namına hukuksuzlukları kimse bize dayatamaz.

-Barışı sağlamanın yolu sözünün dinletmekten geçiyor. Barışı elde etmenin yolu savaşmaktır. Ve biz savaşa hazırız.