Engin Alan Paşa neden hala daha hapiste?

Engin Alan Paşa neden hala daha hapiste?
11 Ocak 2014 16:38

”Bir ülkenin başbakanı anma törenine gider de, bir korgeneral ayağa kalkmaz mı? Kalkması gerekir. Kalkmadığı taktirde bedelini öder. Bedelini de ödedi. Çanakkale’de anma törenlerine gidiyoruz, bu beyefendi ayağa kalkmadı. Ondan sonra gereği yapıldı, o ayrı mesele. Ama şimdi bakın gideceği yeri o da bilmiyor.”

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Yukarıdaki sözler, ”Küresel güçler”in desteği ile iktidar olup ülkemizi PKK terör örgütüne verdiği ödünler nedeni ile bölünme noktasına getiren, Türk milliyetçiliğini ayaklarının altına alarak ezmek isteyen BOP Eşbaşkanı, ABD’nin taşeronu ve işbirlikçisi Recep Erdoğan’dan başkası değildir.

 

Öncelikle, bu dünyada saygı gösterilecek en son kişinin Recep Erdoğan olduğunu, hatta koskoca Türk milletinin omuzlarına binerek başbakanlık makamına gelmesine rağmen onu yok saydığı için hiç saygı gösterilmemesi gerektiğini belirterek düşüncelerimi sıralamak istiyorum.

 

Cumhuriyet Halk Partisi’nin iki yurtsever milletvekili hapisten kurtuldular.

 

BDP’nin bölücülük ve Kürtçülük’ten yargılanan beş milletvekili de kodesten kurtuldular.

 

Peki, Engin Alan Paşa neden hala daha hapiste tutuluyor?

 

Saf, temiz ve gerçek dindar halkımızı etkilemek için dinsel değerleri kullanan Recep Erdoğan, gerçekten Çanakkale Savaşı törenlerinin yapıldığı 2004 senesinde Korgeneral Engin Alan Paşa ayağı kalkmadığı için mi hapise gönderildi?

 

Eğer, sırf bu nedenden dolayı hapse konulduysa Paşa, BOP Eşbaşkanı ağır derecede suçludur ve ilerde ‘’Yüce Divan’’da yargılandığı zaman bu vicdansızlığın bedelini çok ağır ödeyecektir, diğer cürümleri ile birlikte.

 

Bu Recep, İslam’da bir insanın kendisi için birisinin ayağa kalkmamasını nefsine bir hakaret olarak kabul etmesinin bir şirk olduğunun ve kendini “tanrı” yerine orijinal dinsel literatüre göre ‘’rab’’ yerine koyduğunun en açık delillerindendir.

 

İmam Hatipli Recep Efendi bunu çok iyi bilir.

 

Peygamber bile kendisi için ayağa kalkılmasını asla istemezdi.

 

Recep’in İslam’ı, siyasal ve dünyasal çıkarları için kullanma dışında hiçbir hassasiyetinin olmadığını çok iyi biliyorum ama bunları kamuoyu ile paylaşmayı da bir yurtseverlik olarak algılıyorum.

 

Şimdi, öncelikle Engin Alan kimdir sorusuna yanıt verelim.

 

Engin Alan, Türk Ordusu’nda, Devlet ve milleti için çok başarılı görevlerde bulunmuş bir Türk subayı, bir Türk generalidir.

 

Kıbrıs Barış Harekatı’na katılmıştır.

 

Uzun yıllar PKK’nın genetiği bozuk teröristleri ile savaşmış ve 2002 yılına gelince terörizmin sıfıra inişinde büyük pay sahibi bir generaldir.

 

Özel Kuvvetler Komutanlığı görevinde bulunmuştur ki, hapse konulmasının bam tellerinden biri budur; diğeri 1999 senesinde katil Apo’yu Kenya’dan, diğer teröristbaşı Şemdin Sakık’I Kuzey Irak’dan ‘’Yarasa Operasyonu’’ ile Türkiye’ye getiren timin en kıdemli komutanı yine Engin Alan Paşa’dır.

 

Şimdi bakın, ABD diğer ülkelere hep semboller üzerinden bindirir ve mesajını verir.

 

Bu nedenle emperyalist ABD gözünde, Korgeneral Engin Alan’ın iki büyük suçu vardır.

 

Bunlardan biri, çok başarılı bir şekilde ‘’ÖZEL KUVVETLER KOMUTANI’’ olarak görav yapmasıdır ki, bu komutanlığa bağlı SAR ve SAD komandoları dünyanın en iyi eğitim görmüş askerleridir ve buna ABD kıl olmaktadır.

 

2009 senesinde, ABD’nin yönlendirmesiyle Özel Kuvvetler’in kozmik odasının didik didik aranmasının ve uzun yılların emeği olarak hazırlanmış olan askeri planların ele geçirilmesinin nedeni budur.

 

Engin Alan Paşa’nın diğer suçu ise, süper seri katiller ve terörist elebaşları Apo ile Şemdin Sakık’ı başarılı operasyonlarla yurda getirmesidir.

 

Maalesef Engin Alan Paşa’nın, ABD gözünde bir üçüncü suçu daha vardır.

 

O da bir röportajında ‘’Ben bir Türk evladıyım,bir Türk milliyetçisiyim’’ ifadesini kullanmasıdır.

 

ABD, Engin Alan üzerinden Türk Ordusu ve Türk milletine üç mesaj gönderiyor.

 

Bunlardan birincisi şudur ki, Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde kuracağım Kürdistan Devleti planlarımla mücadele eden ve ayrılıkçı Kürtler ile savaşan herkes benim düşmanımdır ve gereğini ona göre yaparım.

 

İkincisi, büyük bir savaş ve manevra kabiliyeti olan Özel Kuvvetler komutanlığı yapman, Türkiye’nin bölünmesini ve ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde gerçekleşecek olan ve çıkarlarına aykırı olan Kürdistan Devleti’ni kurma girişimlerinin en büyük engeli olduğu için en büyük suçlulardan biridir.

 

ABD’ye göre, Türk ve Türklük’ten bahsetmek vatandaşlar arasında yurtseverlik duygularını artıracağı için, yine Kürtçü ayrışmanın en büyük engeli olarak bir suç olarak kabul edilmiştir.

 

Zira, yukarıda belirttiğim gibi Engin Alan Paşa ‘’Ben bir Türk evladıyım ve bir Türk milliyetçisiyim’’ sözlerini gurur ve onurla ifade etmişti.

 

İşte bu nedenlerle, 2010 senesinde Engin Alan Paşa hapse konuldu ve iki defa tahliye olup tekrar içeri tıkıldı.

 

Ama bu yurtsever ve kahraman generalimiz hep düşmana Türk genetiğine yakışır bir şekilde kafa tuttu ve kafa tutmaya devam ediyor.

 

Ki, son olarak tutuklu milletvekilleri ile ilgili komisyona MHP üye vermediği için bu durumu desteklemiş ve ‘’Türk subayları pazarlığa konu olacak zorlamaları kabul etmez’’, “Partimin görüşü benim görüşümdür’’ sözlerini sarf ederek yiğitliğini yine göstermiştir.

 

Engin Alan Paşa’nın Baloz Darbe Planı’ndan dolayı tutuklandığı ve buradan ceza aldığı numaraları masaldan ibarettir.

 

Bu ihanetin gerçek nedenleri ise, yukarıda sıraladığım emperyalist ABD’nin Türkiye’yi bölüp parçalama planlarına set çekmesinden başka bir şey değildir.

 

Şimdi gelelim bu meselenin temel unsuru olan bam teline.

 

ABD taşeronu, işbirlikçisi ve BOP’un Eşbaşkanı Recep Erdoğan “Çanakkale törenlerinde başbakana ayağa kalkmadığı için bedelini ödedi. Ama şimdi gideceği yeri o da bilmiyor” diyor.

 

Öncelikle yazının girişinde BOP’un Eşbaşkanı’nın geçmişte sarf ettiği ifadelerden anlıyoruz ki, bir kin ve intikam duyguları içinde olduğu aşikar.

 

Ama burada güç zehirlenmesinin etkisinde kaldığından bir rol çaldığı ve herkese korku saldığı belli.

 

Değerli okurlarım, lütfen bu ifadelere dikkatinizi çekmek istiyorum.

 

Özellikle “… ama şimdi gideceği yeri o da bilmiyor” ifadesi size birşeyleri anımsatmıyor mu?

 

“İnsan dilinin altında saklıdır” atasözümüz çok meşhurdur ve psikoloji biliminden de biliyoruz ki, spontane olarak dilden dışarı çıkan sözler insanın bilinç veya bilinçdışındaki gerçek düşüncelerdir.

 

ABD’nin ilgili yetkilileri ve BOP’un Eşbaşkanı kafa kafaya verip beyin fırtınası estirerek ‘’Engin Alan’a ne ceza verelim ve onu nereye gönderelim’’i bile hararetle tartışmışlardır.

 

ABD, düşman olarak tanımladıklarına hep nazire yapar.

 

Örneğin, bebek canisi Apo’nun İmralı adasına götürülmesine karşı bir nazire olmak üzere Engin Alan Paşa için, onu “GUANTANAMO ADASI’’na götürelim fikrini o tarihlerde fevkalede tartışmışlardır ve BOP’un Eşbaşkanı’da bu uygulamaya derin intikam duyguları ile destek verdiğinden nokta kadar kuşkum yoktur.

 

Çünkü, aynı zamanda iktidarını devam ettirmek için ABD işbirliği ve taşeronluğuna çok gereksinimi vardı.

 

Recep Erdoğan çıkarları için, insan yaşamını ilgilendiren olumsuzluklar dahil yapmayacağı bir uygulama yoktur.

 

O tarihlerde Engin Alan Paşa’yı ‘’GUANTANAMO’’ya götürme fikri tüm sıcaklığını koruyordu ki, BOP’un ağası ve ABD taşeronu Recep “… ama şimdi gideceği yer o da bilmiyor” ifadesini çok üstün zekası ile söylemiştir, kanaatini taşıyorum.

 

Daha sonra ABD bu uygulamadan neden vazgeçti biliyor musunuz, bence.

 

Böyle bir uygulamaya Türk milletinin derin bir nefret göstereceği ve yurtseverlerin uydurma davalarla kodese tıkılmasının ardında, ABD’nin olacağının anlaşılması ve Recep Erdoğan’ın ABD taşeronu ile işbirlikçisi defosunun anlaşılması riskinden dolayı.

 

Bakın ben bunları çok bilinçli yazıyorum.

 

Neden?

 

O tarihlerde uydurma Ergenekon ve Balyoz masallarından tutuklananlar ya Silivri, ya da Hasdal’a gönderiliyorlardı.

 

Gidecek başka yerler yoktu.

 

Durup dururken “… ama gideceği yeri o da bilmiyor” ifadesi başka nasıl izah edilebilir.

 

Kimse zekamızla alay edemez ve bizi saf yerine koyamaz.

 

Zekamızla alay eden ve bu ifadelerin anlamını tersyüz edenler gerçek geri zekalılardır.

 

Şimdi son sözümü söylüyorum.

 

Geldiğimiz nokta itibari ile bu saatten sonra asıl gideceği yeri bilmeyen BOP’un Eşbaşkanı Recep Erdoğan’dır.

 

BOP’un kıdemli Eşbaşkanı Recep Erdoğan bunu tahmin ettiği ve artık deliğe süpürülme vaktinin geldiğini anladığı için “İçeride günahsız yatanlar var” demiş son olarak.

 

Sakın bu ifadesi ile onun artık bu çirkin işten nedamet duyduğunu sanmasın.

 

Bu beyanı ile üç amacı gerçekleştirmek istiyor.

 

Biri, yaklaşan seçimler dolayısıyla merhamet duygusu algısı oluşturarak kamuoyunu aldatmak, diğeri bu konuda kendinin hiç suçu yokmuş, geçmişte “Ben Ergenekon’un savcısıyım” dememiş gibi, yine kamuoyunun nefret duygularını Cemaate yönlendirmek ve en son olarak da yaptığı cürümlerden dolayı, ileride kaçma fırsatı bulamazsa Türk halkının merhametine sığınma yatırımı yapmaktan başka bir şey değildir.

 

Şunu herkesin bilmesini isterim ki, Recep Erdoğan’ın düşman bildiklerini ezip yok etmede geri dönüşü olmayan sınırsız bir sadizm duygusu vardır.

 

Bu bağlamda derin bir öfke, kin ve intikam duyguları içinde Engin Alan Paşaya’da sadist duygular içinde olduğundan asla kuşkum yoktur.

 

Bir de, Engin Alan Paşa’nın kahramanlık duygularını bildiği için, TBMM’de kendisine ağır hakaretler edeceğinden çok çekiniyor BOP’un kıdemli Eşbaşkanı.

 

Ama dünya artık hiçbir suçlunun saklanamayacağı büyük bir köydür sadece.

 

Türk milletinin her bir bireyine soruyorum.

 

Vatana ihanet eden bölücüler bile kodesten kurtuldu, kahraman yurtsever Türk milliyetçisi Engin Alan Paşa, mapus damında bunu hangi vicdan kabul eder ve bunun anlamı nedir?

 

Bunun yanıtı ne olabilir?

 

Bu haksız durum ülkeyi kaosa sürüklemez mi?

 

Adaletle hangi esrarengiz el oynuyor?

 

MHP yönetiminin Anadolu’yu dolaşıp “kravatlı teröristler hapisten çıkarıldılar ama dağ teröristleri ve bunlarla savaşan vatan dostu milletvekilimiz Engin Alan Paşa hala daha içeride tutuluyor’’ diye feveran etmeliler, yeri göğü inletmelidirler.

 

Her şeye rağmen, gerçek bir Türk evladı olan Engin Alan Paşa, dışarı çıkarılacak; çok yakın olan gelecek zamanlarda onu oraya tıkanlar aynı yere yargı kararı ile tıkılacaktır.

 

İntikamın soğuk olanı çok lezzetlidir.

 

[email protected]

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!