Dün şahit olduğum AKP içi konuşmalar

Dün şahit olduğum AKP içi konuşmalar
19 Haziran 2014 17:32

Dün akşam (çarşamba) bir restoranda yemek yiyorduk.

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Yanımdan geçen iki adamın karaltısını seçtim ama algılamadım, bütün gün hiç yemek yememiştim, yemeğime fena halde konsantre idim zaten.

 

Birazdan kulağıma şu cümle çalındı…

 

“O açıklamayı Bülent Arınç değil de başka bir AKP’li yapsaydı bir saat sonra gözünü oyardı Başbakan.”

 

Bu lafı duyunca kafamı kaldırdım, sesin geldiği yöne, tam arkamızdaki masaya baktım.

 

Hükümetin en tanınan 3 adamından birisi ile en tanınan 10 adamından birisi.

 

İsim veremem çünkü konuşmalarına bir restoran ortamında şahit oldum, isim vermek etik olmaz.

 

Kulaklarımı kabarttım haliyle…

 

Ortama bağlı olarak, her söyleneni seçemiyordum ama aralıklarla şu cümleleri net olarak duydum…

 

Hükümetin en tanınan 3 adamından birisi olan kişi şöyle diyordu…

 

“90 tane milletvekili ile toplantı yapıyorum, hepsi bana aynı şeyi söylüyor, sonra Başbakan’ın karşısına çıkarıyorum, bana söylediklerini, yaptıkları itirazları onun karşısında dile getirmiyorlar.”

 

Bahsettiği konu ne anlamadım ama belli ki, Başbakan’ın bazı yaptıklarından rahatsız, ama bu rahatsızlığını ona kendisi tek başına söylese etkisi olmayacak, bu nedenle bunu çok sayıda milletvekiline söyletmek istiyor fakat milletvekilleri kendisine anlatsa da rahatsızlıklarını, Başbakan karşısında suspus oluyorlar.

 

Bir cümlesi de şu…

 

“Medya karşısında böyle konuşulur mu Allah aşkına…”

 

Bundan daha önceki cümlede kastedilen muhakkak başka bir konu olmalı ama bu cümleden kastın Bülent Arınç olduğunu tahmin ediyorum, nitekim bugün arkasında birçok rehin Türk vatandaşı bırakarak çok normal ve zevkli bir biçimde Viyana’ya uçan Başbakanın yerine vekil olarak Bülent Arınç’ı değil, Ali Babacan’ı bıraktığı yansıdı basına.

 

Bu masadakiler fazla kalmadı ve hzılı hızlı yemek yedikten sonra kalktılar.

 

Fakat dün akşam herhalde benim kısmetimdi ki, az sonra 3 AKP milletvekili kadın oturdu bu sefer aynı masaya.

 

Onların arasında sıklıkla kadın muhabbeti denilen türde bir muhabbet vardı (şöyle yatar, böyle kalkar, şöyle kahvaltı ederim türünden) fakat onlardan da daha sonra, konuşmalarının akışı içersinde net olarak şu cümle geldi kulağıma…

 

“Bu CHP’nin işine yarıyor…”

 

Bu cümleden AKP içinde şu anda CHP’nin avantaj kazandığı gibi değerlendirmeler olduğu sonucunu çıkardım.

 

Konu neydi, anlamadım ama Bülent Arınç’ın açıklamaları olabilir, Cumhurbaşkanlığı konusu olabilir vs.

 

Kulaklarıma gelenlerden aktaracaklarım bunlar.

 

Fakat…

 

Ben AKP içinin dışardan görüldüğünden çok daha fazla sarsıntıya meyyal olduğu kanısındayım…

 

Bir de şu kanıdayım ki…

 

Tayyip Erdoğan partinin başından Çankaya’ya gitmek üzere olsa bile ayrıldığında, istediği kadar kendine bir emanetçi bulsun, artık o partinin içini eskisi gibi kontrol edemez.

 

Ve de…

 

Temel kanılarımdan birisi de şu ki…

 

AKP şu anda bir idee; fikir ve maneviyat partisi değil, belli güç dengelerine bağlı ve belli çıkarların insanları bir arada tuttuğu bir parti…

 

Ve, en azından bu haliyle, asla kalıcı olamaz.

 

CHP-MHP ERKEN AÇIKLAMAKLA ÜSTÜNLÜK KAZANDI

 

Birkaç hafta öncesine kadar eğilim CHP-MHP ortak adayının AKP adayından sonra açıklanması idi.

 

Fakat bu hafta başında ve aslında beklenmedik bir biçimde, muhtemelen de aday profilinin erken açıklamaya çok müsait olması sebebiyle, CHP-MHP ortak adayı AKP’ninkinden önce açıklandı.

 

Şu anda görüyorum ki, bu çok iyi oldu.

 

CHP bu yolla kamuoyuna, “Ben adayımdan eminim ve bu nedenle ilk eli açtım, AKP’nin adayının kim olacağı umurumda değil” gibi bir mesaj verdi.

 

Ayrıca da, CHP-MHP adayının AKP’den önce açıklanması Erdoğan ve ekibini çok huzursuz etti ve tabanlarındaki emniyet duygusunu azalttı.

 

ANAYASA MAHKEMESİ’NE TEŞEKKÜR

 

Hükümetin Balyoz isimli dava ve bin türlü dolanla hapiste tuttuğu insanlarımıza kurtuluş yolu açan AYM kararı çok rahatlattı, çok sağolsunlar. Bu karar onlara onur ve bir düzenbaz Hükümete ortaklık etmemiş olma mirasını bırakacaktır. Çok şükür, Hükümetin betona gömmeye çalıştığı Hanefi Avcı da kurtulacak.

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Bozdoğan Kemeri sessiz bir tanıktır
Demek ki bir değişiklik yok
Özgür Özel’i yakından tartmak istiyor