Gezi’nin tutukluları CHP’lilere yaşadıklarını anlattı

Gezi Parkı eylemleri sırasında gözaltına alınıp tutuklanan 9 kişiyle
görüşen CHP’li milletvekillerinin hazırladıkları raporda, tutuklananlara
gözatı sırasında dayak atıldığı kaydedildi.

CHP Cezaevi
İnceleme Komisyonu üyeleri Veli Ağbaba ve Özgür Özel, 12 Temmuz’da
Metris Cezaevi’ne giderek Gezi Parkı eylemleri sırasında
tutuklananlardan 8’i öğrenci 1’i taraftar grubu Çarşı’nın üyesi 9
kişiyle görüştü. Görüşmeler sonrası hazırlanan raporda, tutuklananların
çoğunun, polisin ağır ve yoğun gaz saldırısının gerçekleştiği İstiklal
Caddesi’nden Rumeli Han’a sığınanlar olduğu ve toplu bir şekilde
gözaltına alındıkları belirtilerek, gençlerin birbirlerinden ayrı
koğuşlara konuldukları, adli suçlularla birlikte tutulduklarının altı
çizildi. Gezi Parkı tutuklularının milletvekillerine verdikleri bilgiler
şöyle:

ATATÜRK BAYRAĞI DELİL

Ali Sarıçiçek (1979 doğumlu
evli ve 5 çocuğu var): 2 yıldan bu yana maçlarda ve eylemlerde bayrak
satışı yaparak, geçimini sağladığını; cezaevinde olması yüzünden
karısının ve 5 çocuğunun aç kaldığını söyleyen Sarıçiçek, hakkındaki
‘halkı isyana teşvik’ suçlamalarına delil olarak Atatürk ve Türk
Bayrağı’nın gösterilerek tutanaklara geçtiğini söylemektedir. Karakolda
sorgu sırasında gösterilen resimler ise TOMA’nın önünde sinirli bir
şekilde bağırırkenki resmi ile gençler slogan atarken elinde ıslak
bayrakları ile olduğu resimler.

SIĞINDIĞI KARAKOLDA GÖZALTI

Ahmet
Kaycı (1990 doğumlu): Eylemde bir arkadaşı ile gazdan kaçtıklarını,
Beyoğlu Karakolu’na sığındıklarını söylüyor. Sığındıktan sonra gözaltına
alınmış olan Kaycı, kendisine hiçbir soru sorulmadığını ve kimliğinin
istenmediğini ifade ediyor. ‘Halkı isyan teşvik’ suçlamasıyla
tutuklandığını söylüyor.

ANNEYE KÜFÜR

Umut Akgün (1988
doğumlu): Olaylar sırasında yoğun gaz nedeniyle sığındıkları hanın içine
polisin defalarca gaz bombası attığını belirten Akgün, daha sonrasında
içeri giren polislerce döve döve gözaltına alındığını ifade ediyor.
Handan indirilirken 5 kat boyunca hem darp edildiklerini hem de küfür
yediklerini anlatan Akgün, annesine yönelik de ağır küfür ve hakarette
bulunduklarını ifade ediyor.

PATLAMAMIŞ GAZ BOMBASI DELİL

Mehmet
Yalçın (1979 doğumlu): Polis barikatına yaklaştığını ve polislerle
konuştuğunu anlatan Yalçın, “’ Şiddet uygulamayın ayıptır’ dedim bunun
üzerine polisler ‘alın bunu alın’ diyerek gözaltına aldılar” demektedir.
Yalçın, polis tarafından darp edildiğini söylemektedir.

İbrahim
Halilullah Turan (Çarşı üyesi- 1993 doğumlu): Evinin basıldığını
söyleyen Turan, hakkında hiçbir resim görüntü bulunmadığını, tek kanıtın
ise alanda bulduğu ve evine götürdüğü patlamamış gaz bombası olduğunu
beyan etmiştir.

Ahmet Erol (1980 doğumlu): Erol, alışveriş
merkezi önünde yürürken gözaltına alındığını ve hakkında hiçbir delil
veya kanıtın olmadığını söylemektedir. Erol gözaltına alındığ sıradı
daha 1 haftalık evli olduğunu söyledi.

Oğuz Tekin (1990 doğumlu)
İTÜ Fizik 3. Sınıf öğrencisi Tekin, hakkında hiçbir resim veya görüntü
olmadığını; polisin toplu gözaltı yaparken yerde bulunan maske, gözlük
ve kaskın kendisine yazıldığını ve içeri alındığını söylüyor.

Ali
Can Sünnetçioğlu (1990 doğumlu): Hukuk Fakültesi son sınıf öğrenci
Sünnetçioğlu, gaz saldırısı sonrasında Rumeli Han’a sığındıklarını,
buradan döve döve gözaltına alındığını söyledi. Hakkında tek bir delil
veya fotoğraf bulamadıklarını, kendilerine ait olmayan gaz maskelerinin
polis tarafından zorla ellerine tutuşturulduğunu söylemektedir.

Özgür
Yıldırım (1994 doğumlu): Rumeli Han’dan topluca gözaltına alınanlardan
biri olan Yıldırım, ne maskesi ne gözlüğü ne de kaskı olduğunu ifade
etmiş ancak buna rağmen, gözaltına alındığını beyan etmiştir. Yıldırım
da polis tarafında dövüldüklerini sözlerine eklemiştir.