Disk yürüyüşten vazgeçti

Disk yürüyüşten vazgeçti
17 Haziran 2013 23:22

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB) Gezi Parkı’na yönelik Cumartesi gecesi yapılan polis müdahalesini protesto için aldığı genel grev kararı doğrultusunda İstanbul’da yürüyüş yapıldı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB) Gezi Parkı’na yönelik Cumartesi gecesi yapılan polis müdahalesini protesto için aldığı genel grev kararı doğrultusunda İstanbul’da yürüyüş yapıldı.
Aralarında CHP milletvekilleri Musa Çam ve Süleyman Çelebi’nin de yer aldığı grup, DİSK binası önünde toplanarak, Taksim’e doğru yürüyüşe geçti. Her yer Taksim her yer direniş, İnadına sendika inadına DİSK, Tencere tava Tayyip istifa sloganları eşliğinde yürüyen işçilere çevredeki vatandaşlar da alkışlarla destek verdi. Grup, polis barikatlarına 150 metre mesafede bir süre bekledikten sonra açıklamayı burada yaptı. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Ağacımıza, parkımıza, Taksim meydanımıza sahip çıkmak için başladığımız mücadelemize devam edeceğiz dedi.

ÖLÇÜSÜZ POLİS ŞİDDETİ YAŞANDI

Çerkezoğlu’nun ardından grup adına açıklamayı okuyan TTB Başkanı Özdemir Aktan, Türkiye halkının vicdan, hak ve adalet direnişiyle sarsılan AKP iktidarı, halkın büyük direnişini kıramayınca, çevre duyarlılığına indirgemeye, yaygın polis terörü ve despotik yönetim tarzına karşı halk tepkisini gayrı meşru hale getirmeye girişti. Halk direnişinin simgesi haline gelen Gezi Parkı ve Taksim Meydanı iktidarın polisi tarafından kimyasal gazlar ve sıvılarla işgal edildi. Bu da yetmezmiş gibi başta Kızılay olmak üzere ülkenin dört bir yanında kentlerde Dünyanın gözü önünde ölçüsüz polis şiddeti yaşandı. İnsanların kaybettikleri dostlarını uğurlamak için yapacakları anma törenine dahi korkunç bir polis saldırısı yapıldı. Çocuklar ve yaşlılar tüm insani değerler ayaklar altına alınarak gaza boğuldu, hırpalandı. Bu vahşi saldırılarda yaralanan insanlarımız için oluşturulan revirler dağıtıldı, doktorlar, hemşireler gözaltına alındı, tedavi araçları ve malzemeleri tahrip edildi. Halk muhalefetine sahip çıkan milletvekilleri, uluslararası gözlemciler gazlandı, coplandı. Bu acımasız polis şiddeti, bizzat Başbakan tarafından miting meydanlarında verilen talimatlarla harekete geçirildi. Ancak özgürlük ve saygı isteyen halkımız, iktidarın tüm vahşi saldırganlığına inançla, onurla, kararlılıkla, zekayla, aşkla karşı koymayı sürdürüyor. Özgürlük ve onurun, hakkın ve adaletin direnişi büyüyor, tüm Türkiye’yi sarıyor, AKP iktidarını sarsıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, halkımızın bu büyük direnişi karşısında giriştiği iç savaş kışkırtıcılığının AKP tabanında karşılık bulmamasından çılgına dönerek, dizginsiz bir baskı rejimi kurma yoluna girdi. Artık sokaklarımızda polis TOMA’larının, Akreplerinin yanında Jandarma TOMA’ları ve askeri birlikleri de görmeye başladık. Bizler Türkiye halkının hak, adalet, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin en köklü emek ve meslek örgütleri olarak, AKP iktidarının despotik bir rejim oluşturma yönündeki bu saldırganlığının durdurulmasını bugünün en yakıcı demokratik görevi olduğu kanısındayız. Bu nedenle 17 Haziran 2013 Pazartesi günü üyelerimiz iş yerlerine giderek bu saldırganlığa karşı itirazlarını ifade edecek, aciller dışındaki hizmet üretimini durdurarak şehirlerin merkezi meydanlarına yürüyeceklerdir. Halkımızı söz konusu direnişimizde katkıya, hizmet alımından dolayı yaşanacak aksamalardan dolayı anlayışa, eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye için alanlarda birlikte olmaya çağırıyoruz diye konuştu. Açıklamanın ardından sendikalar dağılırken, bir grup Taksim’e yürünmemesine tepki gösterdi.