Aydınlık Gazetesi yazarı Tanju Cılızoğlu, Başbakan Erdoğan’ı bakın böyle ters köşeye yatırdı:

Başbakanımız bir hesaplamayı zamana mı yayıyor yoksa “Ben ne desem odur” diyerek geldiği gibi mi vuruyor.
Eğer hesaplıyorsa tüm ölçüp biçtikleri yanlış. Geleceğine güç taşımıyor.
Tam tersi karşısındaki en az yüzde 50’yi kemikleştiriyor.
Bir anlamda züccaciye dükkanına girmiş fil gibi. Öksürse şangııır, başını sağa çevirse şuungurr. Kadıköy Kartal Metrosu’nun açılışında önce kızdıklarına bir güzel şamar attı.
Gözdağı verdi.

“Herkes safını belli etsin” derken, bizden olmayana gözdağı verdi.
Ve öfkesine yumruk atmayı bitirip tarihi hesaplaşmasına geçti.
Cumhuriyetin onuncu yılının marşındaki “Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan” dizesinin üstünden Mustafa Kemal’e sıçradı. “Böyle bir şey yok. Türkiye çelik ağlarla o gün örülmedi, bugün biz örüyoruz” deyiverdi.
Neden böyle bir adım attı; bu bir program mı yoksa hezeyan mı?
Ve Başbakanın uyarı ya da hezeyanı her dediğine alkış tutmayan yüzde 50’yi fevkalade üzdü, öfkelendirdi.

Bilgisayarda cevap veren verene…
Demiryolu dersi Ve düştüm İnşaat Mühendisi Keramettin Gençtürk’ün ofisine. Gençtürk, İstanbul Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi 1976 mezunu…
O tarihlerde henüz Mustafa Kemal’in ilkeleri ile yürüyor, Cumhuriyet ve demiryolculuğu önemsiyor ya üniversitelerde mühendislik fakültelerinde demiıyolu dersi var. Mühendisler bu alanda donatılıyor.
1990’dan sonra bu ders daraltılarak yokluğa çekilmiş.
Mühendis Keramettin Gençtürk, Başbakan’ın bu sözlerine okkalı akılcı yanıtlar veriyor.
Amacı Türkiye’nin çomaksız köy olmadığını Başbakan Tayyip Erdoğan’a hatırlatmak.
Gençtürk’ün rakamlarla ortaya koyduğu gerçeklere bir göz atalım. Konunun okullusu, İşte Cumhuriyet döneminin üniversitelerinde demiryolu mühendisliği öğrenimi görmüş Gençtürk’ün anlattıkları: “Cumhuriyet döneminde millileştirilerek devralman demiryolu hattı 4 bin 136 kilometre.

1923’den 1940’a kadar geçen 17 yıllık süreçte 3 bin 578 kilometre demiryolu yapılmış 1950’den sonra demiryolculuk ABD’nin siyasi iktidara telkinleri sonucu rafa kaldırılmış ve 1950’den günümüze bin 871 kilometre demiryolu yapılabilmiş.” Karayolu dışa bağımlı “Ülkemizde son 15 yılda 100 bin kişi trafik kazalarında kaybedilmiş. Kaldı ki o günkü teknolojik şartlarda demiryolu yapmak, karayolu yapmaktan daha zor. İşletme maliyetleri demiryolunda daha ekonomiktir. Karayolunda her zaman dışa bağımlısınızdır.

Çünkü karayolunun hammaddesi petroldür. Demiryolu milli ekonomi açısından her zaman daha ekonomiktir.
“Başbakanın bu talihsiz söylemine en güzel yanıtı Şubat 1937’de yayımlanan Demiryolu Dergisi’nden bir alıntı veriyorum. Bu alıntı Başbakan’a layık olduğu cevabı da veriyor: ‘Bitmez tükenmez ardı sonu gelmez dövüşlerden yorgun ve parasız çıkan bir milletin 15 yıl içinde sarp dağınık muvasele imkanları çok çetin bir yurtta 2 bin 700 kilometre yepyeni çelik çubuklar uzatıldı. Dağları yararak ıssız yurt köşelerini tiz lokomotif düdükleriyle çınlatan yurdun hemen her köşesinde hayat kaynağı yaratan ayrıca diğer şirketlerden satın alınan Duyunu Umumiye’den 3 bin 300 kilometrelik çelik ağları tahkim etmeye muvaffak olmuş, tarihimizin yazacağı, eşine tesadüf edilmeyen yüksek bir mevzudur.’ Başbakan, küçümsediği bunca teknoloji ve paraya karşın sadece Cumhuriyetin kazanımlarını satarak ayakta duran bir iktidarın başbakan olduğunu unutuyor. 10 yılda 23 kilometrelik iki ray döşedim diye öğünen bir başbakana ne diyelim. Cumhuriyetin yaptıklarını satarak ayakta ama Atatürk’ü beğenmiyor.

Ey halkım unutma bizi…” İnönü’nün torunundan Erdoğan’a yanıt CHP Ankara Milletvekili ve İsmet İnönü’nün Torunu Gülsün Bilgehan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Kadıköy-Kartal Metrosu açılışında söylediği sözleri eleştirdi.
Bilgehanyazıh bir açıklama yaparak “Tayyip Erdoğan her zamanki gibi tarihi gerçekleri göz göre göre yanlış gösteriyor” dedi.
Demiryolları mucizesini Cumhuriyetin ilk döneminde yaratıldığını belirten Bilgehan, Atatürk döneminde yapılan demir yollarının resmi verilerini açıkladı.
Gülsün Bilgehan, Atatürk dönemi ile bugün yapılanlar arasındaki farka da şu sözlerle dikkat çekti: “Atatürk Cumhuriyeti döneminde döşenmiş demiryollarının yüzde 78.6’sı doğuya yapılmıştır. Bugünkü ortalamalar; hizmetin yüzde 46’sının batıya, yüzde 54’ünün doğuya gittiğini göstermektedir.”