CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, Giresun’da CHP Gençlik Kolları Karadeniz Bölge Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Ak Parti’yi taşeronlaşma ve işbirlikçilikle suçladı.

 

Belediye İş Merkezi’nde yapılan toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökhan Günaydın ile Perihan Sarı, Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Giresun’un CHP’li Belediye Başkanı Kerim Aksu ile çok sayıda partili katıldı. Toplantıda konuşan Günaydın, “Sanayi ve tarımda taşeron olmayı reddeden, önce kendine, sonra dünyaya kaliteli üretim yapabilen, katma değerine sahip çıkan, alınterinin ve emeğinin karşılığını veren, çevresel değerlerine saygı gösteren bir ülke olarak mı gelişeceğiz Yoksa bize biçilen rolü mü oynamaya devam edeceğiz Böylesine bir yolculukla düşünsel anlayışımızı geliştirirsek AKP’nin yerini tanımlamaya başlarız. AKP’den önce de benzer partiler vardı. AKP Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ayrı bir yer tutmuyor. Taşeronlaşmanın ve işbirlikçiliğin tarihini yazan partilerin devamıdır AKP. Hem iktisadi, hem politik ilişkilerde taşeron ve işbirlikçi olduğu için içeride sahte bir cennet yaratabilmiştir” dedi.

 

GEZİ RUHU KARŞI ÇIKTI

 

AK Parti’nin ülkede vahabi diktatörlüğü kurmaya çalıştığını iddia eden Günaydın şöyle devam etti:

“Bir vahabi diktatörlüğü kurmaya çalışan AKP var ve ona karşı Haziran direnişi yapabilmiş bir memleket var. Ben Gezi direnişi değil, Haziran direnişi diyorum. Çünkü Gezi direnişi diye tanımlayacaksam Kennedy, Dikmen veya İzmir’deki Gündoğdu’yu veya Bayburt hariç 80 ilinde ortaya çıkan direnişi nasıl tanımlayacağız Gezi ruhu diyebiliriz ama Haziran direnişi demekte gerçekten fayda var. Bu çocuklar faşizme ve kapitalizmin kapkaççı görüntülerine karşı çıktılar. Bu iki karşı çıkış bir gençlik hareketi şeklinde kendisini gösterdi. Bu talepleri ortaya koyan gençliği de saygıyla karşılamak ve onlarla birlikte hareket etmenin onurunu yaşamak lazım.”

 

BİR KERE UYANDILAR, YİNE GELECEKLER

 

Genel Başkan Yardımcısı Sarı da Gezi parkı olaylarına değindi,“‘Gezi’deki, ‘Akıllı ol, yine geleceğiz’ sloganı, yine geleceklerinin bir uyarısıydı. Bu bir denemeydi, bu bir ilk eylemlilikti ama yine gelecekler. Çünkü işin doğası bunu gerektiriyor. Bir kere uyandılar ve yine gelecekler, yine geldikleri zaman o noktada CHP bu gelenlere siyasi önderlik etmek zorunda” dedi.

 

DİKTATÖR DEMEK YETERSİZ KALIYOR

 

Gezi Parkı olaylarının yaşamın her alanındaki adaletsizliğe karşı oluşan birikimin doğurduğu bir direniş olduğunu söyleyen Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ise, “Her alandaki kadrolaşma, Silivri yargılamaları ve Gezi’ye katılanları yatayda kesen eksen adalet talebiydi. Bir diğeri ise özgürlük talebi. Bir Başbakan var, kendisine diktatör denilmesinden hoşlanmıyor. Ancak diktatör demek yetersiz kalıyor. Dengesini yitirmiş bir diktatör var. Eğer bir Başbakan çıkıp seçim barajı için, ‘Ben getirmedim ki, ben kaldırıyorum’ diyecek kadar siyasetten ve gerçeklikten kopmuşsa, aslında hiçbir sözünü dikkate almamak lazım. Bu diktatörce yaklaşımıyla da vatandaşlarımızın yaşam alanındaki her şeye karışıyor” diye konuştu.

Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.