CHP Ankara Milletvekili Murat Emir’in, 6 binin üzerinde vatandaşın yaşamını yitirdiği Kahramanmaraş depremlerinin yaşandığı fay hattı ile ilgili Meclis’i üç yıl önce uyardığı ortaya çıktı. Elazığ depreminin araştırılması için verilen önergenin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini hatırlatan Emir, “İktidarı, ‘afetle mücadeleyi hep beraber tartışmak zorundayız’ sözleriyle uyardık. Bugünkü tablonun tek sorumlusu, kimseyi dinlemeyen Erdoğan iktidarıdır” dedi.

 

 

“UNUTMUŞ OLABİLİRSİNİZ AMA SON DERECE RİSKLİ!”

 

 

CHP, Elazığ’da 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen 6.8 şiddetindeki depremin ardından Elazığ’da deprem riskinin araştırılması için Meclis’e araştırma önergesi sunmuştu. Bu önerge, AKP ve MHP oylarıyla reddedilmişti. Birkaç gün sonra da Murat Emir, Meclis’te görüşülmekte olan ve kaçak yapı stokunu ilgilendiren kanun teklifi hakkında söz alarak önemli uyarılarda bulunmuştu. Elazığ depremi sonrasında afet yönetiminin sağlıklı bir şekilde yürütülemediğine dikkat çeken Emir, Kahramanmaraş depreminin meydana geldiği Türkoğlu-Pütürge-Amanos fay hattına dikkat çekmişti. Emir, “Siz bunu unutmuş olabilirsiniz ama Türkoğlu-Pütürge-Amanos hattı hâlâ son derece risk içeriyor, hâlâ kırılganlıklara açık ve hâlâ oralarda deprem olabilir. Bu aymazlıktan vazgeçin, bu konu ciddi bir konu; bu konu, sizin üzerinde tepine tepine siyaset yapabileceğiniz bir konu değil” ifadelerini kullanmıştı.

 

 

TEK SORUMLU, KİMSEYİ DİNLEMEYEN ERDOĞAN İKTİDARI

 

 

Bu uyarılara karşın araştırma önergelerinin reddedildiğini hatırlatan ve iktidarın uyarıları dikkate almadığını kaydeden Emir, “Bugünkü tablonun tek sorumlusu, kimseyi dinlemeyen Erdoğan iktidarıdır” dedi. Meclis’in depreme yönelik hazırlıkları konuşması gerektiğini vurgulayan Emir, “Bu Meclis bunu konuşmayacaksa neyi konuşacak? İktidar, Meclis’i konuşturmayarak bir şey yaptığını zannediyor ancak o zaman da uyarmıştık, ‘hep beraber ülke olarak bu depremin altında kalacağız’ demiştik ve bugün maalesef kaldık.

 

 

YAPILMASI GEREKEN SADECE DEPREMİ KONUŞMAK

 

 

O günlerde de yapılması gereken sadece depremi konuşmaktı, bugün de öyle. Ama, vatandaşın yüzüne bakamaz hale gelen iktidar bugün de kafasını kuma gömüyor. Önlem alacağına, yardımları organize etmeye çalışacağına, haklı tepkisini ortaya koyan insanlarını gözaltılarla, tehditle sindirmeye çalışıyor. Türkiye’nin deprem konusunda bütüncül politikalara ihtiyacı var. Bu yol, yol değildir.”