CHP’li Ceylan sessizliğini bozdu: Önerge verdim diye mahcup olacak değilim!

CHP’li Ceylan sessizliğini bozdu: Önerge verdim diye mahcup olacak değilim!
6 Şubat 2019 11:50

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, kendisini işaret ederek “Birinin söylediği kulaktan duyma laflarla bir iddia ortaya atmak sonra insanı mahcup eder” şeklinde konuşan TBMM Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’a, “Soru Önergesi verdiğim için mahcup olacak değilim” diyerek yanıt verdi.

 

 

Ceylan, Anayasa’nın 98’inci maddesinin kendisine tanıdığı hak ve İçtüzüğün 97’nci maddesinde belirtilen esaslar kapsamında “Denetim Yetkisini” kullandığını belirterek, “Kimseye önergemle ilgili ‘kusura bakma’ şeklinde veya herhangi bir özür içeren ifadem olmamıştır” dedi.

 

 

 

Ceylan soru önergesiyle gündeme taşıdığı iddialar ile ilgili verilen cevapları değerlendirirken de, “İddiaların gerçekliğine ilişkin yaşanan tartışma bir tarafa, yapılan uygulama hem idari hem de eğitsel olarak yanlıştır. Sayın Başkan hiçbir yasal mevzuata uymayan bu uygulamayı hayata geçirmiş ise böylesi iddiaların da ortaya atılması doğaldır. Biz de bu iddiaları soru önergemizle gündeme getirdik” dedi.

 

 

 

CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Meclis’te görevli garson ve aşçıların,“hizmet içi eğitim”adı altında bazı otellerde görevlendirilerek karşılığında ücretsiz konaklama hizmeti alındığı yönünde ortaya atılan iddiaları gündeme getirdiği soru önergesine tepki gösteren Meclis Başkanı Binali Yıldırıma yanıt verdi. Ceylan, Anayasa ve İçtüzüğün kendisine tanığı hak olan denetleme yetkisini kullandığı için mahcup olmasının söz konusu olmadığını belirterek, “Kimseye önergemle ilgili kusura bakma veya herhangi bir özür içeren ifadem olmamıştır” dedi.

 

 
“Uygulama İdari ve Eğitsel Olarak Yanlış”

 
Ceylan, Meclis Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen uygulamanın hem idari hem de eğitim mevzuata uygun olmadığını belirterek, “Hizmet içi eğitim, eğitim ve öğretimde koordinasyonun sağlanması için Sayın Cumhurbaşkanı’nın Başbakanlığı döneminde imzaladığı 2007/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile Milli Eğitim Bakanlığı yetkisindedir ve bu genelge halen yürürlüktedir. Ancak burada genelge dikkate alınmamıştır” dedi.

 

 

Ceylan, hizmet içi eğitim programlarının cevapta ileri sürüldüğü gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda alınamayacağını, yetkinin Milli Eğitim Bakanlığı, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nde olduğunu kaydederek, “Meclis Başkanımız olmasa bile TBMM idari personelini düzeyindekiarkadaşlarımızın herhangi bir konu hakkında bir işlem yapmadan, konuyu enine boyuna araştırması icap eder diye düşünüyorum” dedi.

 

 
Ceylan, “Talim ve Terbiye Kurulunun 20.04.2016 tarih ve 19 sayılı kararı ile kabul edilen,Yaygın Eğitim Kurumları Çerçeve Kurs Programı, Talim ve Terbiye Kurulu’nun 02.06.2014 tarih ve 51 sayılı kararı ile kabul edilen, “Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Anadolu Meslek ve Anadolu Teknik ProgramıYiyecek İçecek Hizmetleri Meslek Alanı Öğretim Programı”dayanarak hazırlanan 2017 tarihli “Yiyecek İçecek Hizmetleri Servis Görevlisi Kurs Programı” tabi olarak garsonlarımız eğitim alabilir. Aşçılarımız ise 2008 yılında o dönemki adıyla Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış Yiyecek ve İçecek Hizmetleri Yeterliliğe Dayalı Aşçı Modüler Programına tabi olarak hizmet içi eğitim alabilirler” dedi.

 

 
CHP’li Ceylan, Meclis Başkanlık Divanı’nın 06 Şubat 2013 tarih ve 41 sayılı kararı ile yürürlüğe giren “TBMM İdari Teşkilatı Eğitim Yönetmeliğine” hatırlatarak, “MEB’in mevzuatı bir tarafa Meclis’in kendi mevcut eğitim yönetmeliği bile dikkate alınmadan, sözde “Bilgi ve Görgü” arttırmak için amaç ve kapsamı belli olmayan bir şeyler yapılmış. O zaman bunun amacı neydi diye sorar insan ve verdiğiniz cevaplar havada kalır” dedi. Amacı ortaya konulamayan uygulamanın TBMM yönetmeliklerine dahi uymadığını belirten Ceylan, “Bu yaptığınıza hizmet içi eğitim diyorsunuz. Öyleyse TBMM Eğitim Yönetmeliğinin “Eğitime Katılma, Sınavlar, İzinler ve Disiplin” başlıklı 6’ncı bölümünün 19 ve 20. Maddelerinde belirtilen sınavlar ne zaman yapıldı?” diye sordu. Ceylan verdiği soru önergesini savunarak, “Yaptığınız uygulamanın iler tutar yanı yok açıkçası” diye konuştu.

 

 
Meclis Başkanlığı tarafından kendisine verilen cevapların da eğitsel çelişkiler ile dolu olduğunu ileri süren Ceylan, “Bana verilen cevabın 2’nci maddesinde üniversite ve diğer kurumların eğitimlerinin teorik olduğunu iddia ediyorlar. Bu konudaki eğitim programı belli. Açıp baksınlar; teorik mi değil mi? Bu anlamıyla verilen cevaplar tamamen mesnetsiz, gerçeği yansıtmaktan uzak; kamuoyunu yanıltma ve bu suretle Milletvekilinin itibarına gölge düşürme kastıyla üretilmiş, fabrikasyon cevaplardır” dedi.

 
“İdari Hatalar da Sayılacak Gibi Değil”

 

 
CHP’li Ceylan gerçekleştirilen uygulamada idari olarak da pek çok hata içerdiğini belirterek, “Sayın Başkan Oteller bu eğitimi bilabedel ve severek yapıyorlar diyor; cevapta da “otellerle herhangi bir sözleşme imzalanmamış olup verdikleri eğitim desteği tamamen gönüllülük esasına dayalıdır” ifadesine yer veriliyor. Öyle ise bu personelin Geçici Görev Yazılarını neye dayanarak yazdınız. Personele de para vermedik diyorsunuz ama TBMM Eğitim Yönetmeliği 26’ıncı maddesi öyle demiyor: Kurum içinde ve Kurum dışında gerçekleştirilen eğitim programlarına katılan eğitim görevlileri ve katılımcılara, görev yerlerinden eğitim yerlerine kadar olan kanuni gidiş dönüş yolluk ve yevmiyeleri ile yatma ve yemek gibi ihtiyaçları karşılığında ödenecek ücretler, yılı bütçe kanunu ile 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümleri çerçevesinde Kurum bütçesinden karşılanır diyor. Hizmetiçi eğitime katılım zorunlu kılınmış ve yine yönetmelikle belirtilmiş. Personelin katılıp katılmadığına dair puantajlar nerede Sayın Başkan. Burası Muz Cumhuriyeti mi?Meclis bürokratlarca olgunlaştırılan ve gerekli onayları alınanyazılar ile yönetilmemelidir” dedi.

 

 
CHP’li Özgür Ceylan soru önergesini konu alan haberlerle ilgili basın yayın organlarına gönderilen tekzipler ile internet haber sitelerine yönelik mahkemece verilen yayın yasağını da eleştirerek, “Bu yolla, Anayasadan gelen Denetleme Hakkımı uyguladığım ve Meclis Başkanlığı tarafından işleme alınan Soru Önergem, Mahkemece resmi evrak olarak kabul görmemiş ve Meclis, Meclis Başkanlığı eliyle itibarsızlaştırılmıştır” dedi.
Süreç Nasıl İşledi?

 
Ceylan, neden açıklama yapma ihtiyacı duyduğunu ve sürecin nasıl işlediğiyle ilgili olarak da şunları söyledi:

 

 
Meclis Genel Sekreteri Mehmet AliKumbuzoğlu tarafından birkaç kez aranarak soru önergemizle ilgili bilgilendirildim. Kendisi hiçbir şekilde bir protokolün olmadığını otellerin verdikleri hizmeti para almadan yaptıklarını ifade etti. Konunun bürokratlarca olgunlaştırıldığını gerekli onaylar alınarak gerçekleştirildiğini anlatarak Meclis Başkanımızın durumu bana aktarmasını istediğini ifade etti. Hatta böyle bir protokolün ve ödemenin ispatlanması durumunda istifa etmeye hazır olduğunu söyledi.

 
Benden konuyla ilgili bir düzeltme yayınlamamı rica etti. Bende düzeltme yayınlamamın mümkün olmayacağını bunun bir soru önergesi olduğunu söyleyerek Meclis Başkanlığınca cevap verilmesi durumunda demokrasi ve insan hakları anlayışımız gereği bu cevabında basınla paylaşılacağını ifade ettim. Ayrıca iddia olarak yanıtlanması istemiyle verdiğimiz bir soru önergesinin bazı basın ve yayın organlarında iddiadan daha farklı bir şekilde yer aldığını gördüğümü ve üzüldüğümü söyledim.

 
Yine aynı gün Genel SekreterKumbuzoğlu beni aradı ve Meclis Başkanımızın haberden dolayı çok üzüldüğünü, selamlarını gönderdiğini belirterek konuyla ilgili bir düzeltme açıklaması yapıp yapamayacağımı tekrar sordu. Bende daha önce ifade ettiğim gibi bunun mümkün olmadığını söyledim. Kendisinin arada kaldığını hissettiğimden, kendisinin de önerisiyle Meclis Başkanıyla da konuyu konuşabileceğimi ifade ettim. ArdındanSayın Binali Yıldırım’ı aradım.

 
Muhalefet olarak denetim en önemli görevlerimizden biridir. Bu meclis başkanlığımızın faaliyetlerini de kapsamaktadır. Yaptığımız tam da meclis başkanının istediği gibi konuyu soru önergesi vererek enine boyuna araştırmaktır. Verilen cevapla konunun başka boyutları da ortaya çıkmıştır. Görevli personel hiçbir protokol imzalanmadan kurum dışında bir eğitime gönderilmiştir. Bu personelin orada resmi bir protokol olmayan bir otele ulaşımından tutunda, eğitim esnasında başlarına gelebilecek bir iş kazasından kimin sorumlu olacağını sormak isterim. Soru önergemiz amacına ulaşarak konuyla ilgili denetim faaliyetimizi yapmamızı sağlamış bunun gibi olayların olası risklerini de gözler önüne sermiştir. Otellerin bu hizmeti gönüllü olarak vermeleri konusunda hala kafamızda soru işaretleri olmasına rağmen meclis başkanlığınca verilen cevap bizim için geçerlidir. Ancak meclis başkanı düzeyinde birinin soru önergesini doğruyu bulmak için bir yöntem olarak görmemesi ve bunu çamur atma olarak algılamasını anlamakta zorlandığımı belirtmek isterim.