Bugün bazı gazetelerde öne çıkarılan, hatta sürmanşete konan bir yorum var…

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

CHP sadece Alevilerden oy alarak % 25 bandında kalabilirmiş, Kılıçdaroğlu CHP’nin başından giderse Aleviler CHP’ye oy vermezler ve CHP barajın altına bile düşermiş.

 

Bu, hükümet yandaşlığı ile yalı için kredi verildiği söylenen Rasim Ozan’ın eşi Nagehan Alçı’dan çıkan bu fikir bugün devreye girdi.
Ki, son günlerde yandaş basından çok kişiyi, “Kılıçdaroğlu ve Bahçeli kalsın” derken duydum tv kanallarında.

 

Bunlar tabii, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu ile muhalafetin atılım yapamayacağını düşünüyorlar ve 2023’e de bu yolla konmayı planlıyorlar.
Şİmdi, bunların ötesinde benim değinmek istediğim konu, “CHP sadece Alevi oylarını alabilir, onunla da % 25 bandında kalır” iddiası.
Günümüzde, buna Türkiye de dahil siyaset doğru biçimlendiği zaman tüm merkez partiler tüm seçmen kesimlerinden oy alabiliyorlar.
Oy tutumunun mezhebe bağlı olduğu ülkeler Avrupa ve Türkiye dışı mezhep esasına göre biçimlenmiş ülkeler.

 

Türkiye’de ise, her ne kadar AKP’nin dini kullanması nedeniyle Sünni-AKP, Alevi CHP gibi bir resim olsa da, bu resmi yıkmak çok kolay.

 

Ama bunun için güçlü, özgüvenli ve AKP’nin psikolojik boyunduruğuna girmeyen bir liderlik ve güç dengelerini oynatacak isabetli politikalar lazım.

 

Şundan milyon kez emin olunmalı ki, AKP ilk etapta aldığı % 34 küsür oyu İstanbul Büyükşehir belediyesinde yaptıkları ile almıştı.
O dönemde su ve çöp sorunları seçmeni bezdirmiş ve Tayyip Erdoğan döneminde bu sorunların çözülmesi (yatırımı yapan CHP ama meyvesini yiyen Erdoğan olmuş olsa da) seçmende daha sonra kurulan AKP için zaten bir ön kredi idi.

 

Bu % 34 küsür oyun içinde elbette türban vb. durumların da etkisi vardı ama Türkiye’de hiçbir siyasi parti sadece bu sorunlardan dolayı iktidar olmadı, olmazdı, olamaz.

 

AKP önce 2001’in sıcak para krizi kouşullarında % 34 küsür oy ile ve seçim sisteminin berbatlığı nedeniyle iktidar oldu ardından yaşadığı büyümeyi ise AB ile müzakere koşullarının yarattığı ekonomik ve siyasi promosyon (yükselme) ile oluşturdu.

 

AKP’nin Türkiye’de gerçek büyüme nedeni hiçbir zaman doğru analiz edilmedi ve AKP’deki büyüme Tayyip Erdoğan’a bağlandı. Oysa bu durumun altında yatan esas durum bu belirtmiş olduğum ekonomik, siyasi şartlardı.

 

Kaldı ki, AKP bu 13 yıllık sürede defalarca oy kaybetti, en son 7 Haziran’da kaybetti ama muhalefet çok etkisiz olduğu için seçmen çaresiz yeniden AKP’ye yöneldi.

 

Tayyip Erdoğan seçmeni korkutarak (terör ve döviz kuru) seçmeni yeniden AKP’ye yönlendirdi.

 

Ve, CHP bugün çok güçlü bir siyasal aura ile çok isabetli politikalar oluştursa, Türkiye’de örgütlü hale gelse, örgütleri dinamik yapılar oluştursa her kesimden oy alabilir.

 

Belki kemik bir seçmen kısımından alamaz ama o kadar, gerisinden oy gelir.

 

Bir yerden zincirin bir halkası koptu mu da, ardından güç dengeleri yavaş yavaş ve neticede tamamen değişir.

 

Alevilere gelince, onlar CHP’ye Kılıçdaroğlu yokken de oy verdi.

 

Sonra biz gelişmiş Türk toplumu Alevi-Sünni diye ayrım yapmıyoruz.

 

Alevi hakim, savcı lafını ben hayatımda ilk kez AKP döneminde duydum örneğin.

 

Halkımız da mahkemeye gidince hakima Alevi mi, Sünni mi diye düşünmüyor.

 

İyi mi, kötü mü, yumuşak mı, sert mi diye düşünüyor.

 

Burası Tayyip Erdoğan’ın oynadığı Ortadoğu mezhep bataklığı değil.

 

Bize kalan ise, adam olup çok iyi işleyen siyasi bir partiyi oluşturmak.

 

Gerisi hikaye.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Bozdoğan Kemeri sessiz bir tanıktır
Demek ki bir değişiklik yok
Özgür Özel’i yakından tartmak istiyor