Taksim Meydanı ve çevresinde çıkan olaylarda polis 11 Haziran günü göstericilere müdahalede bulunmuştu.

Müdahale sırasında yaralanan Hülya Arslan, hastanede tedavi altına alındı.

Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alınan Arslan yaşadığı olayı şöyle anlattı: “Ben orada yardımlaşma komitesindeydim. Gözlerine ilaçlar sıkıyorduk arkadaşların. Daha sonra birden bire arkadan ateşler edilmeye başlandı. Birden ışıklar karardı. Ön taraftan polisler arka taraftan kim olduğunu bilmediğimiz sivil kişiler vardı. Sivil kişilerin elinde silahlar vardı ve hepsi sağa sola ateş ediyordu. Ben çöp konteynırının arkasında saklanmama rağmen beni hedef alarak gözümden vurdular. Çok uzak bir mesafe değildi. 10-15 adım. O anda görüyorsun. Taksim Meydanı’nda Gezi Parkı’na giriş tarafında oldu. Sonra karanlık oldu. Hiç kimse birbirini göremedi ama hani yinede yakın mesafedeki insanları sivil kişiler ellerinde silahlar var ve ateş ediyorlardı. Düpedüz vahşet. İnsanları öldürmek için yapılan bir durum. Orayı dağıtmak böyle olmamalı. İnsanları öldürerek zarar vererek değil.”

Hülya Arslan’ın annesi Müyese Arslan da olay anında Gezi Parkı’nda kızının yanında olduğunu belirterek yaşadıklarını şöyle anlattı: “O günü de içeriye gazı attığı için bende de nefes sorunu olduğu için ben çok kötü oldum. Çocuğum beni motive etmeye çalışırken anne dediğini gördüm ve o anda çocuğum vuruldu. Ben zaten kendimden geçmişim. Geldiğimde çocuğum hastanedeydi. Geldim ki gözünü kaybetti.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da hastanede tedavisi devam eden Arslan’ı ziyaret etti. Tanrıkulu “Onlarca insan doğrudan doğruya gözleri hedef alınarak yaralandılar. Hülya kardeşimiz de onlardan bir tanesi. Bu gücü kullananların mutlaka tespit edilmesi lazım. Çünkü bilerek hedef almışlar. Özellikle gözleri hedef almışlar. Yoksa bir toplumsal gösteride bu kadar çok insanın gözlerinden yaralanması gözlerin hedef alınması tesadüf olamaz” diye konuştu. Arslan’ın tedavisi devam ediyor.