Beykoz’dan Muzaffer’in Rüyası…

Beykoz’dan Muzaffer’in Rüyası…
30 Eylül 2011 14:09

Rüyamda büyük bir gazeteye genel yayın yönetmeni oldum…



   Teklif bizzat patrondan geldi…Beni odasına çağırıp:



   -Aldığım duyumlara göre Başbakan bizim Kazım’dan gıcık kapıyormuş Muzaffer,dedi,”Onun yerine seni düşündüm,ne dersin?”



   -Allah derim efendim,dedim.”Yıllardır bu anı bekliyordum zaten…”



   El sıkıştık,hemen yazı işlerine indim…Masadaki gazetelerden birini külah şekline getirip megafon gibi kullanarak arkadaşlara hitaben ilk konuşmamı yaptım:



   -Evet beyler bayanlar,bugünden itibaren imayla da olsa iktidar aleyhine haber yapmak,yazı yazmak yasaklanmıştır…Hepimiz dünyaya bir kez gelmişiz,durup dururken keyfimizi bozmanın alemi yok…Unutmayın,büyüklerimiz haksız oldukları noktalarda bile haklıdır…Bu çizginin dışına çıkanlar karşılarında insan kaynakları müdürümüzü bulacaklardır…Anlaşıldı mı?



   Anlaşılmıştı…



   İlk gün çok sayıda tebrik telefonu,çiçek,elektronik posta,çikolatalı pasta falan aldım…Telefonla arayanlar arasında Başbakan da vardı.



   -Hayırlı olsun Muzaffer,dedi.”Sigortalarımız sana emenet ha,attırmayacağına inanıyorum.”



   -Lafımı olur Sayın Başbakanım,dedim,”Sigortalarınızı attırmak şöyle dursun,yapacağımız gazetecilikle hepinize göbek attıracağız inşallah…”



   Karşılıklı sevgi ve muhabbet dileklerinden sonra mutfağa girip o günkü nüshanın provalarına baktım…İlk sayfanın tepesine Başbakan’ın fotoğrafını ve “Ciğerim yanıyor ciğerim” sözünü koymuşlar…”Ciğerim yanıyor ciğerim” başlığını beğendim,fotoğrafı beğenmedim…



   -Arkadaşlar,dedim,”Başbakan bu fotoğrafta haşin görünüyor,bunu kaldırın,yerine tatlı tatlı tebessüm ederken çekilmiş nadir fotoğraflardan birini koyun…”



   Şule’den itiraz geldi:



   -İyi ama müdürüm,yanık ciğerden söz ederken yanına gülümseyen fotoğraf koymak saçma olmaz mı,dedi…



   Haklıydı…Başbakan’ı memnun edeyim derken okurun dalga geçmesine izin vermemeliydim…



   Günler su gibi akıp geçmeye başladı…Ekip olarak iktidarı memnun edecek türden gazetecilik yapıyorduk ama tiraj da tepetaklak olmuştu anasını satayım…Korktum,patronu aradım:



   -Efendim maalesef tiraj durumumuz biraz sakat…İktidar lehine traşı biraz azaltsak mı acaba,dedim.



   Karşı çıktı:



   -Hayır hayır aynen devam edin,dedi.”Bize yüzbinlerce okurun değil sadece Başbakan’ın sevgisi lazım…Seni bu göreve adam gibi gazeteci olduğun için getirmedim ben,adamına görer muamele çekmeyi iyi becerdiğin için getirdim…Aman ha…”



   Günah benden gitmişti…



   YORUMU:Mesleğinizde ilerlemek için fırsat kolluyorsunuz…Sabırlı olun,oyunu kurallarına göre oynamaya devam edin…Kısmet mutlaka kapınızı çalacaktır…


Yazarın Son Yazıları:
Rize’den Nuri’nin rüyası
Rüyaların İçinden Keçiören’den Hidayet’in rüyası;
Ankara’dan Ruhi’nin rüyası