Rüyaların İçinden  Keçiören’den Hidayet’in rüyası;

Rüyaların İçinden Keçiören’den Hidayet’in rüyası;
20 Eylül 2013 10:48

Rüyamda yerde defter buldum… Günlük gibi bir şeydi… Merakla sayfaları karıştırdım:

 

 

Haldun ERTEM H&H YORUM

 

 

Örtülü ödenek harcamalarındaki rekor artışın vatandaşların kafasında soru işareti yaratma ihtimali canımı sıkmıştı… Harcamalarda kısıntı yapmam gerekiyordu…

 

***

 

Remzi kardeşimiz yine takım elbiseler, gömlekler, kravatlar göndermiş, “Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez” teorisinin gereğini layıkıyla yerine getirmiş… Milli Görüş gömleğini çıkarmanın faydalarından biriydi bu…

 

***

 

Bizim oğlan aradı, yeni bir gemicik daha aldığını söyledi… Tebrik ettim, nice dümenler diledim…

 

***

 

Gece kâbusumda İsmet İnönü’yü gördüm… “Benden ne istiyorsun evlat? Vatanı kurtarıp sizlere emanet ettik… Bırak da rahat rahat cennetin tadını çıkaralım” diyordu… Kan ter içinde uyanıp buzlu ayran içtim…

 

***

 

Gezi eylemleri diye beklenmedik bazı olaylar çıktı ortaya… Arap Baharı tazeliğini korurken benim ülkemde de bu tür şeylerin yaşanması canımı sıkmıştı… Eylemciler kim oluyorlardı da bana karşı tavır koyabiliyorlardı… Ümüklerini sıkmaya karar verdim…

 

***

 

Muhteşem Süleyman dizisi felaket bir dizi… Reyting alabilmek için Osmanlıyı yerin dibine batırıyor, hayatını at üstünde geçiren ecdadımızı kadın üstünde geçirmiş gibi gösteriyor… Gereken yapılacak…

 

***

 

Aydın Bey’i arayıp Özkök, Yılmaz ve Özdil’in kulaklarını çınlattım…

 

***

 

Sinirlerim normalin üstünde seyrediyordu… Deşarj olmak amacıyla çocuk yüzlü Suat’ı çağırdım, suratına okkalı bir Osmanlı tokatı patlattım… “Padişahım çok yaşa” diye bağırdı…

 

***

 

Suriye meselesinde Obama’nın attığı keleğe fena bozulmuştum… “Eyy Obama” diye başlayan sert bir konuşma yapmaya hazırlanırken danışmanlarımın uyarısı üzerine vazgeçtim…

 

***

 

Fransa ve Almanya’nın AB üyeliğimize itiraz etmesine içten içe seviniyordum… Kazara üyeliğe kabul edilip de Avrupa demokrasilerine benzemek zorunda kalmamız tek kelimeyle facia olurdu…

 

***

 

Cemaat yavaş yavaş kafamı bozmaya başlamıştı… Biz burda gece gündüz mesai yapıp iktidarı korumak için her çabayı gösterirken bazılarının taa Pensilvanya’dan devleti idare etmeye kalkışması sigortalarımı attırıyordu…

 

***

 

Psikoloğumla darbe paranoyasından kurtulma seanslarına devam ettik…

 

***

 

Apo iyice cıvıttı… Bir veriyoruz iki istiyor, iki veriyoruz üç istiyor… Kana doymadığı gibi gözü de doymuyor adamın…

 

***

 

Zahid geldi ziyaretime… Bavulla yeşil erik getirmiş… İlginç adam…

 

YORUMU: Gerçeklerin er veya geç ortaya çıkma gibi bir huyu olduğuna inanan tiplerdensiniz…

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Rize’den Nuri’nin rüyası
Rüyaların İçinden Keçiören’den Hidayet’in rüyası;
Ankara’dan Ruhi’nin rüyası