Bejan Matur ODTÜ'de 2: Duble özgürlük

Bejan Matur ODTÜ'de 2: Duble özgürlük
13 Aralık 2012 02:08

Bejan Matur'la ODTÜ Söyleşisi'nin ikinci bölümünü aktaracağım bu yazımda söyleşiye dair önemli notları aktarmaya kaldığı yerden devam edeceğim.


Osman ERCAN H&H YORUM 

 Ünlü şair ve yazar Bejan Matur gazeteci kimliğiyle daha çok 'muhafazakar-demokrat' çizgide yayın yapan Zaman gazetesinde yazdığı yazılarla tanınmasına karşın toplumun sosyalist, muhalif ve parlamentoda temsil edilmeyen kesimi tarafından da okunan bir yazardır.

İktidara olan yakınlığıyla bilinen Zaman gazetesinde yazarken yeri geldiğinde hükümeti eleştiren, özgürlük ve demokrasi taleplerini kendine özgü üslubuyla hükümet yetkililerine hatırlatan Matur'la ilgili haberleri basını takip edenler hatırlayacaktır…

Zaman gazetesinde yazmaya başladığı günden beri kendisine sorulan ''Neden Zaman'da yazıyorsunuz?'' sorusu Zaman'dan ayrıldıktan sonra da ''Zaman'da neden yazdınız?'' ve ''Zaman'dan neden ayrıldınız?'' sorularıyla devam etti. Uzun süre de devam edecek gibi görünüyor…

Matur bu sorulara gerek canlı yayında, gerek yazı yoluyla defalarca yanıt vermesine rağmen söyleşi esnasında bir arkadaşımız dolaylı yoldan bu soruyu yineledi. Dolayısıyla Matur'da büyük bir içtenlikle yanıtını yineleyerek  ''Ön yargıları olmayan bir insanım. Peşin hükümlü değilim. Sözümü nerede söylediğimin önemi olmadığını düşünüyorum.'' dedi ve daha geniş kitlelere ulaşmanın önemine değindi.

Zaman'da iktidarı eleştiren yazılar da kaleme aldığını anlatan Matur memlekette duble yoldan daha önemlisinin duble özgürlük olduğunu dile getirdiği ''Duble Özgürlük'' başlıklı yazısını hatırlattı.

Söyleşide Zaman gazetesi okurunun Matur'un yazılarıyla birlikte bir dönüşüme girdiğini de ifade eden Matur: ''Benden önce Zaman'ın Kürt politikası yoktu'' diyerek gazetedeki ve okurdaki dönüşüme dikkat çekti.

Peki Zaman'dan neden ayrıldı?

28 Aralık 2011'de askeri operasyon sonucu 34 kişinin hayatını kaybettiği Uludere olayından sonra Zaman gazetesinden ayrıldığını  hatırlatan Matur, daha önce de zaman zaman yazmaya ara verdiğini, gazeteden uzak kaldığını dile getirdi.

Eğitim sistemi ve Kürtler: 

Eğitim sisteminde yanlış bulduğu bölümlere konuşmasında yer veren Matur ''İnsanlar Kürt kelimesini 18 yaşına kadar sadece zararlı cemiyetleri öğrenirken duyuyor o da Kürt Teali Cemiyeti anlatılırken… Böyle bir şey olabilir mi ?'' diyerek sitemde bulundu.

Nasıl bir ülke istiyor?

Kendisine yöneltilen soruları içtenlikle yanıtlayan Matur'la aksak demokrasimizi de konuştuk. Beklentisi bir bakıma beklentimizdi fakat bugünün Türkiye'sinde bir hayli zordu. Türkiye'deki yönetim sisteminin demokrasiye olan etkilerine değindiğimiz son bölümde Matur demokratik düzende olması gereken çoğulculuğun önemini vurgulayarak ''Demokrasi bir temsil sistemidir. Herkesin kendini ifade edebildiği, 'bu devletten zarar gelmez' diyenlerin yaşadığı ve kapımızı sadece postacının çaldığı bir ülke istiyorum.'' diyerek kendisini dinleyenlere teşekkür etti ve kitaplarını imzaladıktan sonra ODTÜ'den ayrıldı.

Söyleşiden izlenimlerimi ve Bejan Matur'un yaptığı açıklamaları aktardığım bu bölümde son olarak Bejan Matur'un Zaman'dan ayrılmadan önce yayınlanmış ve Uludere'deki dramı anlatan son yazısı  ''Sınır'ı ve CHP Konya Milletvekili Sayın Atilla Kart'ın 12.12.2012 tarihinde Uludere'yle  ilgili Halkın Habercisi'ne yaptığı açıklamaları okumanızı tavsiye ederek yazımı sonlandırmak istiyorum.

Uludere'de deliller hükümet eliyle karartılıyor


Yazarın Son Yazıları:
Koalisyon öcü müdür yoksa uygarlık mıdır?
Çok seçenekli seçim
Ankara Sohbetleri 2- “Başka Kent Ankara” (Feridun Büyükyıldız)