Atatürk’ün ordusu 10 Kasım’da Tandoğan’dan Anıtkabir’e yürüyor

Atatürk’ün ordusu 10 Kasım’da Tandoğan’dan Anıtkabir’e yürüyor
8 Kasım 2013 19:00

ATATÜRK’ÜN ORDUSU 10 KASIM’DA TANDOĞAN’DAN ANITKABİR’E YÜRÜYOR

 

Büyük Türk ulusunun ebedi önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ”Sonsuzluk”a uğurlanışının 75.yılını 10 Kasım pazar günü kalplerimizde hüzün ama yüreklerimizde büyük bir cesaret ve umut dolu olarak idrak etmiş olacağız.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Atatürk’ün ilke ve devrimlerine yürekten bağlı olan her Türk bireyi,o yüce Deha’nın ordusunun bir neferi olarak şunu bilincinde sürekli olarak bulundurur ki,bir büyük önder ancak ulusuna kazandırdığı zaferler sonucunda getirdiği yenilikler ve devrimleri ile yüreklerde yaşar.

 

Eğer ilerici,yenilikçi,devrimci bir önderin yapıtları,devrimleri,yenilikleri,çağları aşan düşünceleri,sonradan gelen geri zekalı devrim karşıtı gericiler güruhu tarafından tek tek veya toplu olarak ”karşıdevrim” oyunları ile yıkılıyorsa işte o zaman o önder ölüme bırakılmış demektir.

 

Bugün geldiğimiz nokta itibariyle Ebedi Önder Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet ve buna bağlı olarak yaptığı ilerici çağdaş devrimler, 11 yıllık AKP iktidarı ve onun ABD dostu,işbirlikçisi başı Tayyip Erdoğan tarafından artık uçurumun kenarına getirilmiştir.

 

Emperyalist ABD ile iktidar olma ve iktidarını sürekli tutma adına Türk ulusunun aleyhine işbirliği yaparak,terör örgütü PKK ile anlaşma masasına oturarak ülkemizi bugün itibari ile bölünmenin tam eşiğine getirmiştir Tayyip Erdoğan.

 

Halbuki Ulu Önder Atatürk kurduğu Cumhuriyet’in ve yaptığı devrimlerin mutlaka çeşitli dönemlerde tehlikelere maruz kalacağını,bu gibi durumlar karşısında Türk ulusunun neler yapması gerektiğini,hangi önlemlere başvurmasının elzem olduğunu bize olduğu gibi gelecek tüm nesillere hep öğütlemiştir.

 

Bakın,bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk ”Biz büyük bir inkilap yaptık.Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük!Bir çok eski müesseseleri yıktık.Bunların binlerce taraftarı vardır.Fırsat beklediklerini unutmamak lazım.En ileri demokrasilerde bile rejimi korumak için sert tedbirlere müracaat edilmiştir!Bize gelince,inkilabı koruyacak tedbirlere daha çok muhtacız” direktiflerini vererek,ulusça ne yapmamız gerektiğinin tüm ana fikrini çıplak bir şekilde vermiştir.

 

Büyük Önder Atatürk,kendisinden sonraki geleceği tüm detayları ile görürcesine,gericilik sorununun ana damarını ve devrimleri korumanın esas ilacını tam anlamamız içinde ‘’Fransız inkilabı ancak 100 senede muvaffak olmuştur.Kimse iddia edemez ki,bizim inkilabımız da bir tepkiye, bir gericilik hareketine maruz kalmasın.Akıttığımız kanların kafi görülmesi için, çıkacak irticai hareketleri, doğduğu yerlerde boğmaya çalışmalıyız’’ strateji ve taktik bilgilerini kahraman Türk ulusuna vererek bizi uyanık olmaya sevk etmiştir.

 

Bakınız Yüce Türk uslunun yurtsever bireyleri,bugün AKP’nin ve onun başı BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tek tek yıkmaya çalıştığı Atatürk devrimi kurumları ve bunların yerine 1500 yıl önceki Arap düşüncesi dogmatik gerici yönetim müesseselerini getirme ‘’karşıdevrim’’ aktivitelerine karşı Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal t 1923’de ‘’İnkilabın kanunları mevcut kanunların üstündedir.Bizi öldürmedikçe,bizim kafalarımızdaki cereyanı boğmadıkça,başladığımız inkilap ve yenilik bir an bile durmayacaktır.Bizden sonraki devirlerde de böyle olacaktır’’ emrini hiçbir zaman unutmamamız gerekir.

 

ABD işbirlikçisi Tayyip gemi öyle azıya aldı ki,artık şehir meydanlarından ‘’NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!’’ tabelalarını ve verilen madalyalardaki ‘Atatürk silüetleri ile TC’’ ibarelerini tek tek kaldırarak ‘’Cumhuriyet’’ ile ‘’Devrimler’’i yıkmaya doğru pervasız bir şekilde gitmektedir.

 

Tüm bunların çaresi nedir?

 

Bu çareyi yine Atatürk’ten dinleyelim.

 

1931’de Atatürk ‘’Memleketin ve inkilabın içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için,bütün milliyetçi ve Cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması lazımdır’’ kritik emrine harfiyen riayet etmemiz gerekmektedir.

 

Başta siyasal-kurumsal olarak bir yerde birleşmenin ve bu yolla gerici unsurlara karşı savunma değil demokratik hücum şeklinde mücadele etmemiz en temel koşul olmakla beraber, bu 10 Kasım’da yurdumuzun tüm şehir meydanlarında ve bilhassa sembolik değeri yüksek olması bir yana ulusumuza vereceği yüksek cesaret ile yüksek moral nedeni ile sabah saat 08.30 da Ankara Tandoğan meydanında milyonlar halinde toplanarak,oradan da nizami bir ordu halinde ‘’Anıtkabir’’e Atatürk’ün huzuruna yürümeliyiz.

 

Böylece Atatürk’ün direktifleri doğrultusunda yapacağımız devrimlere bir adım daha yaklaşmış olmakla birlikte gerici karşıdevrimcileri de püskürtmek için zamanı kısaltmış oluruz.

 

Bu nedenle tüm yurtseverleri Ankara’da Tandoğan’a,İstanbul’da Dolmabahçe’ye çağırmak ve çeşitli iletişim araçları ile bunu herkesin birbirine aktarması meydanlardaki olağanüstü gücümüzü gerici unsurlara ve BOP Eşbaşkanı Tayyip’e göstermeye yetecektir.

 

Şunu hiçbir zaman unutmayalım ki,Tayyip ve güruhunun en çok korktuğu iletişim aracı ‘’SOSYAL MEDYA’’dır.

 

Her yurtsever yurttaş buna göre gereğini yapmalıdır.

 

Tayyip’in psikolojik savaş aracı olarak en çok korkutucu olarak ‘’güç’’ü kullanmaktadır.

 

Çünkü,kendisi güçten ödü patlarcasına korkmaktadır.

 

Bizde psikolojik savaş araçları arasında en çok kullanacağımız da ‘’güç birliği’’ ve onun korkutuculuğudur.

 

Mustafa Kemal 1925’de ‘’Her inkilabın kendisine mahsus müeyyidesi bulunması zaruridir’’ derken,bunun en bariz açıklamasını yine aynı sene ‘’Bu kadar yüksek ve mühim bir neticeye vusul(kavuşmak) için lazım gelirse,bazı kurbanlar verelim.Bunun ehemmiyeti yoktur’’ sözleri ile eylemsel düşüncesini ulusuna belirtmiştir.

 

Türk ulusunun Ulu Önderi Gazi 1925’te devrimlerine karşı direnç gösteren ve bunları bugünkü gibi yıkmaya çalışan Arapçı gerici unsurlara karşı ‘’Kudretsiz beyinler,zayıf gözler gerçeği kolaylıkla göremezler.O gibiler,büyük Türk milletinin yüksek seviyesine nazaran geri adamlardır.Fakat zaman bütün gerçekleri,en geri olanlara dahi anlatacaktır’’ sözlerini sarf ederek izinden gidenleri uyanık olmaya çağırmıştır.

 

Atatürk kadife eldivenlerle devrim yapmamıştır,zaten bu durum devrimlerin ruhuna aykırıdır.

 

Bizim yolumuz ve ilkelerimizde Atatürk’ü takip etmek ve yaptığı devrimleri onun direktifleri doğrultusunda korumak,geliştirmek olmalıdır.

 

Cumhuriyet ve devrimler AKP ve onun başı ABD taşeronu Tayyip ile taraftarlarınca büyük tehlike altındadır.

 

10 Kasım’da herkes bulunduğu şehirlerde meydanlara ve özellikle İstanbul’da Dolmabahçe’ye, Ankara’da Tandoğan meydanına,oradan milyonlarca yurtseverin güç birliği halinde ‘’Anıtkabir’’e Atatürk’ün huzuruna.

 

Tayyip ve avanesinin yüreklerine korkuyu doldurmak üzere…

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!