Atatürkçüler ve CHP'nin asli unsurları sistemli olarak hedef yapılıyor

Atatürkçüler ve CHP'nin asli unsurları sistemli olarak hedef yapılıyor
31 Ocak 2013 10:14

Aydınlık gazetesi yazarı Mehmet Faraç’ın gündeminde bugün CHP içindeki ulusalcılık tartışması vardı.

Faraç, CHP içinde Atatürkçülük ve CHP’nin asli unsurlarının sistemli olarak hedef yapıldığını söyleyerek, medyanın da CHP içinde ulusalcılığa vurgu yapanlara karşı taarruz halinde oldularını söyledi.

Faraç: “Sezgin Tanrıkulu zihniyetinin CIA’nın yan kuruluşuyla bağlantısı ortaya çıktığında, Hüseyin Aygün Atatürk’e ve Kurtuluş Savaşı’na dil uzattığında alkış çalan işbirlikçi medya; Birgül Ayman Güler’in ülkenin bölünmeye çalışıldığı bir süreçte ulusalcılığa vurgu yapan sözleri üzerine taarruza geçti…” dedi.

İşte Faraç’ın o yazısı:

Oysa Tanrıkulu gibilerin; Ahmet Türk ile “Atatürkçü” geçinen sansürcü gazetenin ittifakıyla CHP’ye monte edilmesi ve “ben CHP’li değilim” diyen Aygün’ün Altıok düşmanlarınca savunulması hiç de rastlantı değil… Çünkü her şey bir planın gereği!..

Yalnızca bunlar değil, başka ilginç rastlantılar da var: “Ergenekon” ve “Balyoz” taarruzunun; Fethullah Gülen’in “ulusala dalgayı aşacağız” sözlerinin ardından başlamasıyla, Erdoğan’ın “önümüzü kesemeyecekler” şeklindeki öfkesinin ardından yandaş basının ulusalcılığı hedef alması ne kadar ilginç bir tesadüf değil mi?..

Tüm bunları yan yana getirdiğinizde, CHP ve ulusalcı kesimin, parti içinden ve dışından bir kuşatma planıyla karşı karşıya olduğu ortaya çıkıyor!..

O halde gözden kaçan asıl gerçek şudur; Türkiye’nin bölünmesine karşı direnecek kesimlerin
“Ergenekon” ve “Balyoz” operasyonuyla zindana atılmasıyla son günlerde ulusalcılann hedef alınması, rejimi kuşatma operasyonun sürdüğünü de kanıtlıyor!..

Anlaşılıyor ki; AKP ve yandaştan; “yeni Anayasa” teranesi, ve “açılım” sürecinde önlerine çıkacak engellerin tükenmediğinin de farkındalar…

Yani Türkiye’yi bölünmeye sürükleyecek “yeni Anayasa” gündeme geldiğinde, direnecek merkezlerin itibarsızlaştırılması operasyonu şimdi de “ulusalcılık” üzerinden sürdürülüyor!..

Atatürkçüler ve CHP’nin asli unsurları işte o yüzden sistemli olarak hedef yapılıyor… Yoksa Erdoğan durup dururken ulusalcılan hedef alır mıydı?..

Peki, bırakın dalalet ve hıyanet içinde olanlan; gaflettekiler nasıl olur da bu derin tuzağı göremiyorlar?.. Yani CHP’nin içindeki duyarlı vekillerle il başkanlan, partilerine sahip çıkmak için neyi bekliyorlar?..

Açıkça vurgulamak gerekir; CHP’nin içinden Atatürk ve Kurtuluş Savaşı’na yönelik saldırılarla, AKP yandaşlarının ulusalcılık üzerinden CHP’yi hedef alması yalnızca rejim düşmanı Truva kısraklarının nallarını parlatmıyor, yıkım taşeronlarının dişlerini de keskinletmeye çalışıyor!..
 
CHP’nin ‘Yenilikçi’ kanadıymış

Medya, AKP’nin ülkeyi nasıl bir bataklığa sürüklediğini örtmek için tüm hızıyla CHP ile uğraşıyor… Bu medya taarruzu sırasında takiye dolu bir sinsi söylem de geliştirilmiş…
Anlaşılıyor ki, güçsüz bir muhalefet için CHP’yi dizayn edenlerin kini ve öfkesi bitmemiş!..

Bakar mısınız şu rezalete; partilerinin ruhuna, köklerine, genlerine ve kurucu iradesine sahip çıkan gerçek CHP’liler taarruz altındayken, eylem ve söylemleriyle partiye zarar verenler AKP medyası tarafından “yenilikçi” diye yutturuluyor!..

Ülkeyi bölmek, Cumhuriyeti yıkmak isteyenlerin “solcu”; Türküyle, Kürdüyle Türk Ulusu’nun tüm birinci sınıf bireylerini kucaklayanların ve cumhuriyete sahip çıkanların “kafatasçı” olarak değerlendirildiği zavallı bir süreçtir bu!..

Aksini düşünenlere sormak lazım; Ne yani, “yenilikçilik” Atatürk’e neredeyse “katliamcı” demek midir?..

Ne yani, on binlerce şehit verilen Kurtuluş Sayaşı’nı, “Rumlara yönelik etnik temizlik” diye nitelemek “yenilikçilik” midir?..

Ne yani, “yenilikçilik” teranesi CIA’nın yan kuruluşlarına hizmet ederken CHP’yi içten çökertmek midir?..

Soros-liboş-yandaş üçgeninde; CHP üzerinden cumhuriyetin hedef alınması, “yenilikçilik” değil olsa olsa “nifakçılık” olur ki, partinin tabanı da tehlikeyi zaten görmüştür!..

Kemal Bey dinlemeyin bunları!..

Alkolden beyni süngere dönmüş, eski Fethullah düşmanı yeni cemaat kankası kaz tüccannın köşesinde ulusalcılığı hedef alan zırvalarını okurları da ciddiye almıyor…

Buradaki saptamalar içinde o bir HİÇ’tir ve sadece dönekliğine dikkat çekilmektedir!..
Gelelim dinci döneğinden liboşuna, sahte solcusundan yandaşına kadar Kılıçdaroğlu’na “ulusalcılarla bağını kopar” diye komik ve sinsi çağrılar yapan zatlara…

Ne yazık ki hiç birinin dünyadan haberi yok!.. CHP’yi bilmiyorlar, tabanı tanımıyorlar, orada örgütler hangi inançla, nasıl çalışıyor habersizler…

Dahası CHP tabanının hangi ideolojiden geldiğini bilemeyecek kadar da cahiller!.. Oysa onlar içlerine bir türlü sindiremeseler de, CHP hücrelerine kadar ulusalcı ve Atatürkçü…

 

Çünkü tüzüğündeki 6 oktan biri “milliyetçilik” olan bir partiye “ulusalcıları kov demek”, bir insana omurgandan, zihniyetinden, genlerinden sıyrıl demekle eşdeğerdir!..

Ne mutlu ki, herkes dönekler gibi omurgasını bir tarafa atamıyor!..

CHP tabanını tanımayanlara siyaset bilimci Prof. İhsan Dağı’nın 6 Şubat 2012’de medyaya yansıyan tespitleriyle yanıt vermek de şimdilik yeterlidir; Bakınız, Metropoll araştırma şirketinin Kasım 2010’da yaptığı “Sol ve CHP seçmeninin CHP’ye bakışı” araştırmasında da çalışan Prof. Efeğı, “CHP kitlesi kimlerden oluşuyor, CHP kimlerin partisi” sorusuna nasıl yanıt vermiş: “CHP seçmeninin yüzde 44’ü kendini Atatürkçü-Kemalist, yüzde 24 u sol-sosyal demokrat, yüzde 18’i de ulusalcımilliyetçi olarak görüyor. Yani CHP seçmen kitlesi büyük ağırlıkla Kemalist-ulusalcı…

Bu, CHP’de sosyal demokrat bir kanat olmadığı anlamına gelmez. Varlar, ama özgürlükçü, dayanışmacı, eşitlikçi sosyal demokratlar CHP’de vitrin bile değil.”

CHP’yi köklerinden ve ideolojisinden uzaklaştırmaya çalışan zavallılar, yukandaki saptamalardan sonra umarım saçmalamaktan da vazgeçerler…