At eti Güney Kıbrıs’tan çıkıyor

At eti Güney Kıbrıs’tan çıkıyor
21 Şubat 2013 00:38

Gıda konusunda o kadar şüpheci ve öylesine dikkatliyim ki, gündeme ara verip, at etinin nerden çıktığını aktarmalıyım.

Safile USUL H&H YORUM

Biliyorsunuz geçen haftadan beri birçok Avrupa ülkesinde ve ABD’de, hatta Nestle gibi prestijli bir firmada bile at eti çıktı.
 
Bööööööö.
 
At eti, görülüyor ki, iyice bir yayılmış ve her an her yerde boğazımıza girme tehlikesi daha da artmış.
 
Vallahi az önce yeşil mercimek ve ıspanak yemiş birisi olarak at etini yazacak durumdayım, yani iyi ki demin et yemedim.
 
Onu diyordum.
 
Avrupa basınından aldığım bilgiler gösteriyor ki…
 
At etini dünyaya yayan Güney Kıbrıs’daki Draap Trading Şirketi.
 
“Draap”, Hollandaca’daki, “Paard” kelimesinden türetilmiş.
 
Paard Hollandaca’da, “at” demek, yani bizde binek hayvanı olarak kullanılan at.
 
Güney Kıbrıs Draap Şirketi’nin sahibi bir Hollandalı.
 
Sahibi de Hollandalı Jan Fasen.
 
Güney Kıbrıs’daki şirketin ismi de zaten, “at”lı olduğu için esasen at eti sattıkları belli.
 
Ki, Avrupa’da çok az da olsa at etine meraklıları var.
 
Ama….
 
Şirketin adından belli olsa da at eti sattıkları olayda çok karanlık yönler var.
 
Şöyle ki…
 
Günay Kıbrıs’daki şirket at etini Romanya’dan alıyor.
 
Arada size şunu söylemeliyim ki, Romanya Avrupa coğrafyasının en berbat ülkesidir. (umarım okuyucular arasında Romen yoktur ama durum hakikaten bu)
 
Güney Kıbrıs’daki firma at etini Romanya’dan aldıktan sonra Fransa’ya, Fransız firması “Spanghero”ya satıyor ve Fransız firması kendisine satılan etin at eti olduğunu bilerek alıyor.
 
At etleri Fransa’ya satılmadan önce Hollanda’da Breda firmasının soğuk depolarında muhafaza ediliyor.
 
Ve de, muhtemelen bu ara durakta dönen bir dolapla at etinin sadece Fransa’ya satılan kısmı at eti olarak etiketleniyor ama geri kalanı, “Helal sığır eti.” olarak etiketleniyor.
 
Hatta Güney Kıbrıs’daki at eti firmasının Hollandalı sahibi Jan Fasen Hollanda’da bu yüzden ceza alıyor.
 
Hollandalı’nın Güney Kıbrıs’da rahat hareket etmesinin sebebi ise şu…
 
Güney Kıbrıs vergi kaçırmak isteyen ve temiz işler yapmayan oligarkların (işadamları) merkezi.
 
Güney KIbrıs sermaye çekmek istediği için Avrupalı kirli firmaların üssü haline gelmiş. (bunları ben uydurmadım, İngiliz Guardian ve Observer’in OCCRP (Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi) ile ortak hazırladığı rapora bakabilir isteyen)
 
Dolayısıyla Güney Kıbrıs dış sermayeyi çekmek için kirli işlere göz yumması nedeniyle şu anda at etinin de dağıtım merkezi.
 
Fakat olay Güney Kıbrıs’a yerleşmiş olan firmanın Hollandalı sahibi ile bitmiyor.
 
Hollandalı Jan Fasen’in şirketinin birçok bilinmeyen ortağı ve onlarca bağlantısı var.
 
Mesela…
 
Güney Kıbrıs’daki Hollandalı at eti şirketi İngiltere’deki Virgin İslands’da bulunan Hermes Guardian Limited’e ait.
 
Hermes Guardian Limited’in ise, 20’den fazla ortağı var.
 
Ve, ortaklarının görünen yüzleri Güney Kıbrıs, Rusya ve Panama’ya dağılmış vaziyette, ki, ağırlık hep Güney Kıbrıs’ta.
 
Ağırlıklı olarak Güney Kıbrıs üzerinden dağılan at eti dünyanın birçok ülkesine akıyor.
 
Ve, şimdi sıra geldi bize…
 
Bizdeki Hükümet biliyorsunuz iç pazarı bir ara neredeyse tamamen ithal sığırla doldurmuştu.
 
Kalıbımı basarım ki, etiketinde sığır yazan bolca at eti de sürüldü piyasaya.
 
Bizim milletin çoluk, çocuğu, veletler, ananeler, babaneler olmak üzere, kimi ahir ömründe kimi de taze süt dişleri ile epey bir at eti yemiş olabilir.
 
Yoksa ben de mi?
 
Fakat ben eti sadece menşeini bildiğim ve tipinden emin olduğum yerlerden alıyorum ama tabii ben de kandırılmış olabilirim.
 
Hülasası, iç piyasada yeterli eti olmayan ülkeler bu at eti sirkülasyonundan en çok etkilenen ülkeler olmuştur, bundan eminim.
 
Çünkü Avrupalıya at eti ulaşsa bile, iç pazarlarında yaygın ve yeterli bir domuz ve sığır eti ağı var ve onların iç piyasası yine de korumalı bize göre.
 
Bize ise gelen ağlasın, geçen ağlasın.


Yazarın Son Yazıları:
Özgür Özel’i yakından tartmak istiyor
Almanya Cumhurbaşkanı ve İmamoğlu
CHP’ye sığınma arzusu