Ankara'da polisin gezi müdahalesi

Ankara'da polisin gezi müdahalesi
14 Haziran 2013 12:43

Sabah saatlerinde Kuğulu Park’a iki polis otobüsüyle gelen çevik kuvvet, pasif direnişe devam eden eylemcilerden parkı terk etmelerini istedi.

Parkta çadır kuran eylemcilerin çadırları polis tarafından sökülürken parktaki pankartlar, kütüphane ve yemek alanı da kaldırılmıştı. Polis, eylemcilerin geceyi parkta geçirmek üzere getirdikleri battaniye ve matlara da el koyarken, eylemcilerin “tutanak tutulmadan” kişisel eşyalarının toplanmasına da tepki gösterildi.

Eylemcilere destek olmak amacıyla Kuğulu Park’a gelen CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, polis amiriyle görüştü.

O TALİMATI VEREN KİŞİ GELSİN, BU PARKTAKİ ORTAMI BİR GÖRSÜN

Eylemcilerin battaniyeler üzerinde, piknik havasında, kimseye zarar
vermeden parkta oturduklarını belirten Nazlıaka, “Arkadaşların
battaniyeleri, yiyecekleri, cep telefonları, kimlikleri, her şeyleri
alınmış. Buradakiler de aynen Gezi Parkı’ndaki direnişçiler gibi halka
ait olan bir parktan faydalanıyorlar ve burada oturuyorlar. Burası
Ankara’nın Gezi Parkı. Buradaki arkadaşların da eylem nedeni bu zaten”

dedi.

İstanbul’daki Gezi Parkı direnişine desteğin engellenmeye
çalışıldığını söyleyen Nazlıaka, keyfi bir uygulamanın söz konusu
olduğunu vurguladı. Polisin, 2911 No’lu Toplantı ve Yürüyüş Kanunu öne
sürdüğünü; ancak parkta herhangi bir yürüyüş ya da toplantı
yapılmadığını dile getiren Nazlıaka, şöyle konuştu:

“Buraya gelen direnişçiler, ellerine kitaplarını alarak pasif bir
direniş sergilemektedirler. Kolluk güçlerini her gün buraya getirerek,
buradaki kişilerin üzerinde bir korku imparatorluğu kurulmaya
çalışılmaktadır; ancak buradaki genç arkadaşlarımız ne istediğini bilen,
o anlamda da kararlılıkla direnişlerini sürdürmeye devam edecek olan
kişilerdir. Bizler de onların bu onurlu direnişlerinde yanlarında olmaya
devam edeceğiz. Ben diyorum ki, onlara bu talimatı her kim veriyorsa, o
talimatı veren kişi gelsin, bu parktaki ortamı bir görsün. Ondan sonra
bakalım o talimatın arkasında durabilecek mi? Çünkü bu, haksız ve yersiz
bir talimat. Vicdanı varsa gelsin, şu parkı bir görsün. Buradaki
arkadaşlarla tanışsın, onların çayını içsin. Vatandaş bu parka ve
direnişçilere bu kadar sahip çıkıyorsa, her gün onlara yemek, kitap
getiriyorsa, demek ki bu direnişin sahiplenicisi halktır. Onun için
devlet gücüyle halkın sahiplendiği bir direnişe engel olmak tamamen bir
baskı imparatorluğudur. Türkiye artık baskı cumhuriyeti haline
getirilmeye çalışılıyor. Ama bizler buna izin vermeyeceğiz. Şikayet
dilekçeleriyle ilgili bize bir kanıt sunamıyorlar. Bu uygulama keyfidir.”