Ankara Tabip Odası: Yaralılara yardım eden hekimlerden birinin bile adı bakanlığa verilmeyecektir

Ankara Tabip Odası: Yaralılara yardım eden hekimlerden birinin bile adı bakanlığa verilmeyecektir
15 Haziran 2013 14:55

Sağlık Bakanlığı Denetim Hizmetleri Başkanlığı’nın Gezi Parkı eylemlerinde yaralananları tedavi etmek amacıyla gönüllü hizmet eden sağlıkçılar hakkında başlattığı inceleme hakkında Ankara Tabip Odası’ndan bir açıklama geldi.

Açıklamada Sağlık Bakanlığı’nın yaşanan olaylarda gerekli önlemi
almadığını vurgulayarak “5 binin üzerinde yaralının olduğu, 10 kişinin
gözünü kaybettiği, 4 kişinin hayatını kaybettiği, 1 polisin Adana’da
köprüden düşerek öldüğü olaylarda, ülkenin Sağlık Bakanlığı ne
yapmıştır? diye tepki gösterdi. Ankara Tabip Odası, açıklamasında
Türkiye’de günlerdir yaşananların eşine benzerine rastlanmadık bir
vahşet olduğunu ve kitlesel şiddet uygulandığını belirtti.

Ankara Tabip Odası’nın açıklamasından bazı önemli başlıklar şöyle:

YARALILARA YARDIM EDEN HEKİMLERDEN BİRİNİN BİLE ADI BAKANLIĞA VERİLMEYECEKTİR

“Bunlara bütün varlığımızla, özgür olarak onurumuz üzerine and içtik.
Ankara’da seyyar revirlerde, sokaklarda ilkyardım yapılan yurttaşların;
sokaklarda alanlarda yaralılara yardım eden yüzlerce hekimin adı Ankara
Tabip Odası’nın güvencesi altındadır. Bu isimlerden bir tanesi bile
Bakanlığa verilmeyecektir. Bugüne kadar Ankara’da adeta bir destan yazan
tıp öğrencileri ve hekimlerle gurur duyuyor, onlara teşekkür ediyoruz.
Biz hekimler laik, demokratik, özgür, eşit, adil ve barış içinde bir
ülkede yaşama mücadelesinin her zaman içinde olacağız. Zorda olan,
acı-ızdırap çeken insanın; din, dil, ırk ayırmadan her zaman yanında
olacağız! Hekim yeminimizden ve insanlık onurumuzdan asla vazgeçmeyiz.
Bir Sağlık Bakanı’nın hekimlere, tıp öğrencilerine; hastalara ve
yaralılara baktılar diye saldırması, bu iktidarın ve Türkiye’deki sağlık
sisteminin insanlıktan çıkmış, sakil yüzünü bir kere daha göstermiştir.
İstanbul Tabip Odamıza Sağlık Bakanlığı’ndan gönderilen yazıda,
yaralılara acil tıbbi müdahale ile tıbbi müdahale yapılabilecek
ortamları ve gönüllüleri organize etmeye
“suç” denilmektedir. Sonra da
gönüllü sağlık hizmetleri için
“Neden izin almadınız?” sorusu
sorulmakta, Tabip Odasından bu müdahaleleri yapanlar ile sağlık hizmeti
verilen hastaların bilgileri ve kayıtları istenilmektedir.”

SAĞLIK BAKANLIĞI İDEOLOJİK DAVRANMIŞTIR

“Ne yazık ki bu süreçte Sağlık Bakanlığı ideolojik davranmış ve halka
nitelikli ve hızlı sağlık hizmeti vermek için gereken önlemleri
almamıştır. Bu olaylar süresince Bakanlığın yapması gereken, olayların
en çok yaşandığı bölgelerde seyyar sağlık hizmetleri organize etmek, çok
övündüğü ambulanslarını halkın yanında tutmaktı. Oysa eylemin ilk
günlerinde Sağlık Bakanlığı, “Ambulanslarda eylemci mi taşıyacağız?”
gibi insanlığa ve hekimlik onurumuza yakışmayan demeçleriyle gündeme
gelmiştir.”

KENDİ YAŞAMIMIZI İNSANLIĞIN HİZMETİNE ADAYACAĞIMIZA YEMİN ETTİK

“Biz hekimler; Kendi yaşamımızı insanlığın hizmetine adayacağımıza
bütün varlığımızla yemin ettik, Hastalarımızın sağlığı en önde gelecek,
Bize verilmiş sırları, hastalarımızın ölümünden sonra bile saklayacağız, meslektaşlarımız kardeşlerimiz olacak, din, ulus, ırk, parti
politikaları ya da toplumsal durumla ilgili değerlendirmelerin
görevimizle hastalarımızın arasına girmesine izin vermeyeceğiz.”

TÜM DÜNYAYA HEKİMLİK DERSİ VERDİK

“Ankara’daki yüzlerce hekim, olaylarda hastalanan, yaralanan halkın
yardımına koşmuştur. Ankaralı hekimler bu süreçte halkın gönlünde adeta
taht kurmuştur. Bu süreçte hastaneler, eczaneler ve Ankaralı esnaf da
yardımlarını esirgememişlerdir. 16 gündür Ankara’da direnirken
yaralanan, acı, ızdırap çeken, ağrılar içinde kıvranan, acil
müdahaleleri tarafımızdan yapılan tüm hastaların bilgileri bizim
teminatımız altındadır. Tüm dünyaya büyük bir hekimlik dersi vererek, 16
gündür yaralı direnişçilerin yardımına koşan tüm meslektaşlarımızla,
tıp öğrencileri ile gurur duyuyoruz.”

“Bu ülkenin Sağlık Bakanlığı, gönüllü hekim, tıp öğrencisi ve sağlık
personelinin bu süreçte demokrasi ve özgürlük talepleriyle süren
protestolarda yaralanan ve hayati risk taşıyan eylemcilere tıbbi destek
sağlaması hakkında soruşturma açtığını duyurmuştur. Türkiye’de
protestolara katılan milyonlarca insan bugün bölünmeye, izole edilmeye,
marjinalleştirilmeye çalışılıyor. Yaftalıyorlar, iftiralar atıyorlar,
suçluyorlar… Yine baskı uyguluyorlar, yine korkutmaya çalışıyorlar.
Sosyal medyada çokça görüntüsünün yer aldığı, İstanbul’da bir camide
sağlıkçıların yaralılara yardım ettiği anları bile saygısızca,
hürmetsizce; yalanla, iftirayla anan bir iktidarın Sağlık Bakanı da
üzerine düşeni yapmış ve hekimlere, hekim örgütüne saldırmıştır.”