Anıtkabir ziyaretinde etkileyici sahne
30 Haziran 2014 17:30

CHP-MHP ortak Cumhurbaşkanı adayı İhsan Ekmeleddinoğlu’nun bugünkü Anıtkabir ziyaretini görüntülerden izledim.

Safile USUL H&H YORUM

Her bir anına dikkat ettim…

İhsanoğlu biraz tedirgindi, bunda sanırım CHP içinde kendisine karşı çıkan seslerin de etkisi vardı.

Nitekim töreni izleyen kalabalıktan birisi, “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganını İhsanoğlu’nu hedef alarak atıyordu.

İhsanoğlu son zamanlarda izlediğim kadarıyla gururlu ve kendisine laf söylenmesinden çok etkilenen bir yapıya sahip, elbette bizim eskiden beri gelen kültürümüzde bilhassa da belli bir yaşa gelmiş insanlar söylenen sözlerden çok etkilenebiliyorlar.

Oysa modern demokrasilerde, söylenen sözlerden çok etkilenmeme eğitimi en azından bir parça lazım oluyor.

Bu kapsamda aslında şunu da nacizane belirtmek isterim ki, İhsanoğlu CHP içinde kendisine karşı, laik olmadığı ve Atatürk karşıtı olduğu yönünde görüş belirtenlerle başbaşa görüşüp, konuşabilir de belki, hatta keşke en baştan bazı görüşmeler yapılsaydı.

İhsanoğlu elbette daha farklı bir sosyalizasyondan geliyor ve daha sonradan şekillenmiş olması muhtemel bir Atatürk ve Cumhuriyet yakınlığına sahip muhtemelen.

Zaten de çok yara almış laik kesim ise, kendisini temsilde belirgin bir yakınlık duyabileceği isimleri özlüyor.

Ancak İhsanoğlu da tabii ki yaşadığı hayatın neticesinde seküler bir sistemin toplumlar için nasıl da hayati olduğunu ve Atatürk’ün 20. yüzyılın başında bu ülkeye nasıl zaman ötesi ve muhteşem bir miras bırakmış olduğunu tespit etmiştir.

Kaldı ki, eşinin Cumhuriyet’le şekillenmiş görünümü ile Türkiye toplumun muhafazakar diye tabir edilen kesimleri için de önemli bir rol model olması bakımından da çok faydalı olabilir İhsanoğlu’nun adaylığı.

Ki, Türkiye toplumsal gelişimden ve eğitim imkanlarından aldığı pay ile Cumhuriyet’i özümseyebilme imkanına ulaşabilmiş avantajlı kesimlerden müteşekkil değil sadece.

Sadece kendimize odaklanmak doğru değil.

İhsanoğlu’nun adaylığı taşıdığı dindar ve muhafazakar imajdan dolayı halkın geniş kesimleri açısından yeni bir laik muhafazakar pencere açabilir, eşine de bu kapsamda ben çok önem veriyorum.

Bir de…

İhsanoğlu’nun adaylığı iki büyük kitlesel muhalefet partisinin ortak kararı, daha iyi aday olabilirdi, olmadı tartışmaları şu anda birşey getirmiyor.

Şu durumda bir parça da partinin karar vericisi olan genel başkana güvenmek bir zarar getirmez, neticede kararı verenler de epeyce bir düşünüp, taşınmışlardır.

Ama başka bir aday çıkması iyi olmaz, seçmen de tamamen şaşırır ve bu durum 2. turu çok tehlikeye sokabilir.

Yazının başlığına bir türlü gelemedim, ona da şimdi geliyorum…

İhsanoğlu’nun Anıtkabir ziyaretini izlerken beni etkileyen bir sahne oldu.

İhsanoğlu iki askerin yardımıyla kırmızı-beyaz bir çelengi mozoleye koyduktan sonra, askerlerden birisi elleriyle çelengin üstündeki çiçekleri düzeltti, okşadı; çok hassas bir biçimde yaptı bunu.

Sonra da arkasına dönerek ilerledi ve yüzünü dönerek diğer askerle birlikte selama durdu.

Ne var bunda diyebilirsiniz ama bu bir devlet tören ritüeli olduğu kadar, Anıtkabr’e ve onun manevi temsiliyetine yan gözle bakan bu kadar çok kişinin olduğu bu yıllarda bir askerin elleri ile samimi ve hassas bir biçimde o çiçekleri, Atatürk’e dokunur gibi, okşaması beni etkiledi.

Ne yapayım, yan gözle dolu bir ortamda yaşıyoruz.

Bu arada, İhsanoğlu’nun eşinin kıyafeti çok güzeldi ama beyaz tayyörünün en azından bir yerinde kırmızıyı aradı gözlerim.

Şunu da söylemek isterim ki, İhsanoğlu eşini hep yanında tutsun bence.

Çok önem veriyorum eşine bu kampanya boyunca.

Birşey daha…

İhsanoğlu’nun Anıtkabir ziyaretinde İsmet İnönü için de çelenk konulması çok iyi oldu.

İnönü’ye saldırmayı spor haline getirmiş çapsız mirasyedilere karşı bence her zaman İsmet İnönü için de bir çelenk olmalı.

İnönü Atatürk’ün can yoldaşı olarak ve de zekasıyla Cumhuriyet’in hem kurucularından hem de sonra koruyucusu olarak devlet ritüellerinin bir parçası olmalı.