Akil değil, Hainler!!

Akil değil, Hainler!!
9 Nisan 2013 12:46

Ortadoğu gazetesi yazarı İsmail Özdemir köşesinde ‘Akil değil, Hain Adamlar’ başlığıyla Akil İnsanları eleştirdi.

 

 

12 kötü adamla başlayan ihaneti meşrulaştırma grubu şimdi yanlarına yeni isimleri de katarak Türkiye’nin parçalanması için yola çıkarılmışlardır.

Bu isimlerin kimlerden oluştuğuna, hangi ölçü ile seçildiğini değerlendirdiğinizde zaten durumun nasıl olduğu ve neyin hedeflendiğini açıkça idrak edebilirsiniz. Akil adam olarak AKP’nin terörist başının isteği ile belirlediği ve özde hain adamlardan oluşan gruptakilerin kimler olduğuna kısaca bir göz atalım…

 

 

Hilal Kaplan: Yeni Şafak Gazetesi Yazarı olan ve Kilise’de Haç önünde dua eder tarzda çektirdiği fotoğrafla hafızalara kazınan Kaplan son dönemde “Türk bayrağının adı değişmeli” diyerek gündeme oturmuş, Türk Bayrağı’ndan rahatsız olduğunu ifade etmiş ve aklındaki kirli düşüncesini “Türkiyeli bayrağı olsun…” sözleriyle dile getirmişti. Türklüğe karşı alerji duyanların son günlerdeki sesi olmuştu.

 

 


 

 

Yılmaz Erdoğan:  Yeğeni PKK’lı olan ve PKK’ya yakınlığı konusunda defalarca eleştirilerin odağı olan Erdoğan,  2008 yılında bir demecinde ölen PKK’lılar için “şehit” ifadesini kullanarak nasıl bir zihin yapısına sahip olduğunu göstermiştir.

 

 

 

 

Kadir İnanır: İsyan adlı filimde terörist başını canlandırdığı ifade etti ve “Kürt başka PKK başka şeklinde bir ayrım söz konusu değildir, PKK’lılar neden kardeşimiz olmasın. PKK bir Kürt partisidir” sözlerini söyleyerek PKK terör örgütünün Kürtlerin temsilcisi olduğuna yönelik fütursuz tanımlamaların savunucularından oldu.

 

 

Prof. Dr. Mithat Sancar: PKK’nın yan kuruluşu olarak bilinen DPI toplantılarında adının geçmesi, PKK’ya yol açan ve eylemlerini savunur tarzdaki görüşleri yansıtır tarzdaki ifadeleri hala akıllardadır.

 

Prof. Dr. Doğu Ergil:PKK’nın en büyük destekçilerinden olan Ergil “PKK’lı da asker de bu ülkenin evladı. Bir şehit tutturdular gidiyorlar. Ne şehidi Allah aşkına” sözleriyle hain adamlar sıfatına ne derecede layık olduğunu kanıtlamıştı. PKK’lı eli kanlı teröristler ile Türk Milleti uğruna mücadele veren Mehmetçiği aynı dereceye koyacak kadar sıfatının adamı olan Ergil, her haliyle bu listeye girmeyi hak ettiğini kanıtlamıştır!

Ali Bayramoğlu:Yeni Şafak Gazetesi’nde ki köşesinden AKP’nin ihanet sürecinin en büyük destekçiliğini yapan Bayramoğlu’nun, PKK’nın yan kuruluşu olarak bilinen DPI toplantılarında da adı geçmişti. Bununla birlikte Türklerin Ermenilere soykırım yaptığı yalanının en azılı savunucularından birisidir.

Can Paker:Soros’un sivil ayağının ülkemizdeki en önemli yandaşlarından olan TESEV’in Başkanlığını yapan Paker, her fırsatta Türkiye’nin kuruluş felsefesine olan düşmanlığını ilan eden bir isimdir.

Nihal Bengüsu Karaca:AKP’nin borazanlığını yapan ve ihanet sürecinin en büyük taraftarlarından olan Habertürk Gazetesi’nin yazarlarından Karaca, son dönemdeki bazı yazılarında terörist başına söylediği övgü dolu sözlerle kendisini göstermeye başladı. Bu girişimleriyle AKP’nin gözüne girmiş olacak ki o da listedeki yerini almıştır.

Oral Çalışlar:Taraf Gazetesi Yazarı. Var olduğu günden bu yana PKK’ya sahip çıkması ile akıllarda yer edinmiştir. O da tıpkı Ali Bayramoğlu gibi PKK paravanı DPI adlı örgütün basına kapalı toplantılarına katılmış olmasıyla fikrinin zikrini yerine getirmiştir.

Etyen Mahçupyan:Sözde Ermeni soykırımı konusunda Türk Milleti’ni tarih önünde asılsız iddialarla mahkum etmek isteyen güruhun ülkemizdeki uzantılarından olan Mahçupyan, bu duruşunu ve görüşünü fırsatını bulduğu her yerde dile getiren bir isimdir. PKK’nın etkisizleştirilmesine karşı oluşturulan en etkili sistemlerden biri olan Koruculuğu eleştirirken söylediği “Korucu sistemi PKK nedeniyle keşfedilmedi. Yaklaşık yüz yıl önce Abdülhamit’in aklettiği Hamidiye Alayları bugünün korucu sisteminin sosyolojik arka planını oluşturur. Nitekim 1894-’96 yıllarında Ermenileri yığınsal olarak katleden Hamidiye birliklerinin geldiği köy ve aşiretler ile günümüzün korucu köy ve aşiretleri neredeyse bire bir aynıdır.“sözleri bunun en belirgin göstergesidir.

Prof. Dr. Murat Belge:“Kürt sorunu yoktur, PKK sorunu vardır” tezinin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Murat Belge katıldığı bir televizyon programında açıkça Türk Milletinden yana taraf olmadığını ima ederek “Devletten ordudan yana değil de dağdaki Kürtlerle birlikte yaşamak isterim” demişti.

Deniz Ülke Arıboğan:Babası eski MİT mensubu olan Arıboğan, son dönemlerde AKP’nin terörist başını muhatap alarak başlattığı ihanet sürecinde, Türk Milleti’nin gerçekleri bir nebze de olsa görmesine vesile olan BDP’liler ve bebek katili arasındaki görüşme tutanaklarının sızmasını “sürece zarar verdi” diyerek eleştirmişti.

İşte bu isimlerin de içerisinde yer aldığı, sözde barış naraları atarak bir araya getirilen 63 kişilik grup, şimdi ihaneti meşrulaştırmak için, Türk Milleti’ni bölme projesinde psikolojik harekat yapmak için, bölünmeyi şirin gösterebilmek ve en önemlisi ise Türk’ün adını yok etmek için görevlendirilmişlerdir. İnanın, bu isimlerin ve buraya sığdıramadığımız diğerlerinin Türklüğe karşı duydukları düşmanlıkları konusunda eksiğimiz vardır ama yanlışımız yoktur diyerek Akil İnsanları eleştirdi.