Hataylı avukat Ecevit Alkan, yaşam alanlarının hemen yanına hafriyat dökülmesinin insan sağlığını tehdit edecek düzeyde olduğunu belirtti ve suç duyurusunda bulundu. Alkan “Doğa katliamı ve insanlık suçu işleniyor” dedi.

 

Fotoğraf: Birgün

 

Deprem bölgesinde yıkılan binalardan çıkan hafriyat ve moloz yığınlarının toplanması ve taşınmasından, döküldükleri alana dek çok sayıda usulsüzlük iddiası yargıya taşındı. Birgün’den Sibel Bahçetepe’nin haberine göre  Hatay’da yaşayan avukat Ecevit Alkan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, AFAD, Emniyet Genel Müdürlüğü, Hatay Valiliği ve belediyelerinde aralarında bulunduğu 17 kurum hakkında suç duyurusunda bulundu.

Alkan, yetkililerin “Çevre Kanunu’na muhalefet, hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıklarının kontrolü yönetmeğine muhalefet, görevi kötüye kullanma, görevi ihmal ve zimmet” suçlarından cezalandırılmalarını istedi.

 

 

HER ŞEYİ YAĞMALIYORLAR

 

 

Dilekçesinde hafriyat atıklarının taşınmasına ilişkin usul ve işlemlerin Çevre Kanunu ve Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nde ayrıntılı olarak açıklandığına dikkat çeken Alkan, özetle şu ifadeleri kullandı: “Taşınan ve istiflenen bu atıklar yönetmelikte belirtilen tehlikeli inşaat ve yıkıntı atıkları sınıfına girmekte, insan ve canlı sağlığını tehdit edecek kadar yüksek oranda asbest, boya, florasan ve benzeri zararlı ve tehlikeli atıkları ihtiva etmektedir. İnsanların yaşam alanlarının hemen yanına insan sağlığını tehdit edecek düzeyde moloz taşıma ve yığma işlemi yapılmaktadır. Taşıma sırasında oluşabilecek çevresel kirlenmeyi önlemek amacıyla araçların üzerleri uygun malzemeyle kapatılır. Araçlara kapasitenin üzerinde yükleme yapılmaz ve araçlar tekerleklerinde olabilecek çamur ve benzeri kirlilik temizlendikten sonra trafiğe çıkartılır“ denildi. BirGün’e değerlendirme yapn avukat Alkan, “Molozların nasıl taşınacağı kanun ve yönetmelikte yazılı. Gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Kamyonlara doldurulmadan önce her türlü tedbirin alınması gerekli. Enkazların üstüne ağır iş makinası çıkarıyorlar, eziyorlar, çünkü içinde hazine var. Her şeyi ihale usulü ile alıp yağmalıyorlar” dedi. Çadırda yaşadıklarını anlatan Alkan “Geleceğimize ipotek koymasınlar. Moloz diye tabir edilen şey halka ait bir milli servet. Bir yıkım şirketiyle görüştüm ‘5 katlı ortalama bir binanın yıkımından daire başına yaklaşık 20 bin TL ödeme yaparız’ dedi. İçinde eşya olmayan boş bina bile yıkımdan sonra sahiplerine para bırakıyor” diye konuştu.