AB hangi terör yasasının değişmesini istiyor

AB hangi terör yasasının değişmesini istiyor
12 Mayıs 2016 17:30

Vizesiz seyahatin sağlanması için AB tarafından şartlardan birisi olarak getirilen terör yasası nedir, değiştirilmesi istenen nedir, değişmesi gerekir mi, kalması mı gerekir; bu konularda muhalif partilerden (muhalif derken Bahçeli’yi saymadığımı söylememe gerek yok herhalde) hiçbirşey duymadı kamuoyu.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Erdoğan bunu meydanlarda dillendirdi ve, “vize karşılığı terörle mücadeleden vazgeçmeyiz” dedi.

 
Ancak kamuoyu hiçbir muhalif partiden, siyasiden bu yasa nedir, kalkması mı iyi olur, kalması mı iyidir konusunda bir açıklama duymadı.

 
Hatta değiştirilmesi istenen terör yasası nedir, hangisidir, bu dahi bilinmiyor kamuoyunda.

 
Bunlar önemli konular ve kamuoyunun bu konularda oy verdiği muhalif partiler tarafından bilgilendirilme hakkı var herhalde.

 
Şimdi, AB ile olan görüşmelerde hangi yasa hangi maddesi ile gündeme geldi, bunu bulamadım.

 
Ancak Avrupa gazetelerinde şunlar yazıyor…

 
“AB çok geniş olarak ifade edilen terör tanımının netleştirilmesini ve yasanın yeni bir netlikle değişmesini istiyor. AB terör yasasının gerçekten terör yapanlara karşı formüle edilmesini ve muhaliflere ve gazetecilere karşı kullanılamaz hale getirilmesini talep ediyor.”

 
Yalnız Avrupa gazetelerinde yer alan haberlerde bu konuda HDP’ye özel bir yer açıldığı da dikkat çekiyor.

 
Buna göre de özellikle HDP’li milletvekillerinin terör suçlaması ile dokunulmazlıklarının kaldırılmasının engellenmesi talebi var AB tarafında.

 
Senin kanaatin nedir diye sorarsanız, kanaat oluşturacak bilgiye sahip değilim.

 
Ancak prensip olarak şunu biliyorum ki, yasalar ne kadar somut ve spesifik tarifli olurlarsa o kadar demokratik olurlar.

 
Örneğin çok basit bir örnekle…

 
“Trafikte rahatsızlık yaratmak yasaya aykırıdır” yerine, “Trafikte korna çalmak, başını camdan çıkararak küfür etmek yasaya aykırıdır” demek daha doğrudur.

 
Zira somut durumları tarif eden yasalar hukukun tesisini ve demokrasiyi çok daha etkili sağlar.

 
Yasaları elle tutulur, görünür ve hesaplanabilir kılar ve vatandaşlardaki adalet duygusunu geliştirir, ayrıca da keyfi ve amaçlı yorum genişletmeleri engeller.

 
Bu genel prensiptir modern hukukta.

 
Nitekim AB ülkelerinde yasama süreçleri günümüzde hep bu somutlaştırma doğrusunda sık sık yenileniyor.

 
Bu süreçleri bizzat yaşadığım ve bu tür süreçlerde çalışmış da olduğum için bu iyi gözlemlemiş olduğum bir husus.

 
Speisifik olarak hassas siyasi bir konu olan Kürt meselesinde de doğru olan mümkün mertebe az siyasal tepki yaratarak, teröristleri izole etmektir.

 
Yani, HDP’lilerin terör suçlaması ile dokunulmazlıkların kaldırılması ve hapis cezasına tabii tutulması yerine onların terörü teşvik edici hareketlerinin fiziki olarak engellenmesi, örneğin terör hadiselerinin olduğu yerlere giderek ortalığı karıştırmalarının fiziken engellenmesi çok daha akıllıca ve etkilidir.

 
Çünkü verilen her hapis vb. ceza o toplumdaki duygusal enflamasyonu artırır, yani tahrik edici bir etki yaratır.

 
Hukuk devletler aynı zamanda akıllı devletlerdir ve siyasi konularda cezadan zaruri olmadığı sürece kaçınmaya çalışırlar.

 
Ama tabii AB’nin Türkiye’den bu konuda somut olarak ne istediği ve muhalif partilerin bu konudaki açıklamalarının eksikliğini şiddetle hissediyoruz.

 
Gerçi neyin eksikliğini şiddetle hissetmiyoruz ki.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Bir numaralı hedef İmamoğlu
Bozdoğan Kemeri sessiz bir tanıktır
Demek ki bir değişiklik yok