CHP’li Yılmaz’dan referandum raporu! ‘Hayır’cılara yönelik 143 baskı, tehdit ve yasak!

CHP’li Yılmaz’dan referandum raporu! ‘Hayır’cılara yönelik 143 baskı, tehdit ve yasak!
30 Mart 2017 12:11

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, 1961’den 2017’ye Türkiye’nin referandum tecrübelerinin ve propaganda süreçlerinin anlatıldığı ve “hayır”a yönelik baskılar, tehditler ve yasakların derlendiği bir rapor hazırladı.

 

 

 

Hazırladığı raporda şimdiye kadar “hayır”cılara yönelik 143 baskı, tehdit ve yasak olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Hayır”cıların terörist olmakla yaftalanması, 12 Eylül günlerini ve onun cunta liderini hafızalarda canlandırmaktadır. Kenan Evren’le benzerlik gösteren söylemler tesadüf değildir” dedi.

 

 

 

Devletin mali gücü “evet”i çoğaltmak, asli, idari ve güvenlik gücü ise “hayır”ı bastırmak için kullanılıyor

 

 

 

Meclis oylaması sırasında yaşanan tartışmalar ve usulsüzlüklerin ardından başlayan referandum sürecinin “Hayır”a ve “Hayır”cılara uygulanan baskılarla, engellerle ve yasaklarla sürdüğünü belirten Yılmaz, “Devlet olanakları ve devletin mali gücü “Evet”i çoğaltmak için kullanılırken, devletin adli, idari ve güvenlik güçleri de “Hayır”ı bastırmak için kullanılmaktadır. Devlet olanaklarının seferber edildiği bir “evet” kampanyası sürdürülmektedir” dedi.

 

 

 

Raporda 1982 yılında, darbe ortamında gerçekleştirilen referandumla bugünün baskı ortamını benzeten Yılmaz, bugün yaşanan baskı ortamının 12 Eylül günlerini ve onun cunta liderini hafızalarda canlandırdığını vurguladı.

 

 

“Hayır”cılara yönelik 143 baskı, tehdit ve yasak

 

 

İktidar, propaganda gücündeki orantısız duruma rağmen, 2007 ya da 2010 referandumundaki kadar rahat değil. “Hayır” cephesine yönelik uygulanan baskılar iktidarın tedirginliğini ortaya koyuyor. Şu ana kadar “hayır”cılara yönelik toplam 143 baskı, tehdit ve yasaklama uygulandı.

 

 

 

Belediyeler “evet” için çalışıyor

 

 

“Hayır”a yönelik baskıların ve devlet eliyle “evet” e yapılan destek ve yardımların derlendiği raporda belediyelerin “evet”e hizmet ettiğinin altı çizildi.

 

 

Belediyelerin “evet”e yönelik yaptığı açık desteklerden birkaçı şöyle:

 

 

– Ankara’da Büyükşehir Belediyesi ekipleri ve polis, sokaklardaki “hayır” afişlerini sökme çalışmalarına başladı. Sakarya Caddesi’nde sivil polisler “hayır” afişlerine müdahale ederken görüldü. Yoldan geçenler “hayır” demenin ve “hayır” çağrısı yapmanın demokratik bir hak olduğunu söyleyerek polise tepki gösterirken, polis ek polis kuvveti ve belediye ekiplerini çağırdı.

 

 

– Esenler Belediyesi, CHP’nin referandum için hazırladığı araçları engelledi.

 

 

– AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi, YSK’nın yasağını dinlemedi. Kamu araçlarıyla kenti ‘Evet’ afişleriyle donattı.

 

 

– Üsküdar Belediyesi, Türkiye Gençlik Vakfı’na (TÜGVA) “evet propagandası” için billboardlarda yer açıp, sponsor oldu.

 

 

Referandum sürecinin eşit propaganda çerçevesinde sürmemesinin ardında iktidarın büyük bir hezimetle karşı karşıya kalma korkusu var

 

 

 

Referandum sürecinin eşit propaganda, örgütlenme ve söz söyleme hakkı çerçevesinde sürmemesinin ardında iktidarın büyük bir hezimetle karşı karşıya kalma korkusu olduğunu belirten Yılmaz, “AKP, 15 yıldır olduğu gibi halka verdiği sözleri tutamamaktadır. Referanduma gitmeden önce OHAL’in kaldırılacağını söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, referandum sürecinden OHAL’in uzatıldığını açıklamaktan beis görmemiştir. OHAL koşulları dışında, demokratik bir ortamda referandumu göze alamamıştır. Tıpkı darbe sonrası, darbe koşullarında gidilen 1982 referandumu gibi bugün de OHAL koşulları altında referanduma gidilmesi ve “Hayır”cıların terörist olmakla yaftalanması, 12 Eylül günlerini ve onun cunta liderini hafızalarda canlandırmaktadır. Kenan Evren’le benzerlik gösteren söylemler tesadüf değildir.

 

 

Türkiye’ye özgü olduğu iddia edilen bu değişiklik hiçbir demokratik ülkede görülmeyen bir baskı ortamında kotarılmak istenmektedir. Bu baskı ve dayatma Türkiye’nin demokrasiye olan bağlılığını ortaya koyan güçlü bir Hayır”la karşılanacaktır.

 

 

Tüm bu tehdit, baskı ve yasak ortamında; işsizler, ezilenler, yoksullar, kadınlar, gençler, esnaf, çiftçi ve sanayiciler, bu dayatma Anayasa’ya karşı “hayır”ları ortaklaştırmak, önerilen macera sürecini reddederek, aydınlık bir Türkiye umudu etrafında kucaklaşmak için gerekli iradeye sahiptirler” diye konuştu.