TGF Başkanı Sertel; “Faili Meçhul Cinayetlerin Aydınlatılamamasını Kabullenemiyoruz” dedi.

TGF Başkanı Sertel; “Faili Meçhul Cinayetlerin Aydınlatılamamasını Kabullenemiyoruz” dedi.

Türkiye Gazeteciler Federasyonu(TGF) Genel Başkanı Atilla Sertel, “Türkiye tarihinde kara bir leke olarak duran faili meçhul cinayetlerin hala aydınlatılamamasını, bu cinayetlerin arkasındaki isimlerin ortaya çıkarılamamasını endişe ile izliyor, demokrasi ve adalet söylemlerinin sürekli dile getirildiği bir dönemde böyle bir tabloyu asla kabullenemiyoruz” dedi.

ANKARA (ANKA) – Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Atilla Sertel, “Türkiye tarihinde kara bir leke olarak duran faili meçhul cinayetlerin hala aydınlatılamamasını, bu cinayetlerin arkasındaki isimlerin ortaya çıkarılamamasını endişe ile izliyor, demokrasi ve adalet söylemlerinin sürekli dile getirildiği bir dönemde böyle bir tabloyu asla kabullenemiyoruz” dedi.
Sertel, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Abdi İpekçi ile Prof. Dr. Muammer Aksoy’un ölüm yıldönümleri nedeniyle bir mesaj yayınladı. Sertel, Türkiye’de son 21 yılda gazeteci ve aydınların da içinde bulunduğu bin 901 kişinin faili meçhul cinayete kurban gittiğini belirterek, “Bin 901 faili meçhul cinayet demek; 10 bine yakın kişinin yüreğine ateş düşmesi demek. Cinayetler hala aydınlatılamadığı için bu kadar insanın yüreğindeki sızının hala dinmemesi demek” dedi. Mesajında, 1 Şubat 1979’da suikast sonucu öldürülen Abdi İpekçi’yi ve 31 Ocak 1990’da faili meçhul bir cinayete kurban giden Prof. Dr. Muammer Aksoy’u “özlem ve saygıyla” andıklarını ifade eden Sertel, şunları kaydetti:
“Abdi İpekçi ve Muammer Aksoy, yaşamı boyunca topluma ışık oldu, geleceği aydınlattı. İpekçi’nin ‘gerçeği saklamamak, eksik bırakmamak, çarpıtmamak, kişilik haklarına ve yanıt hakkına saygı duymak, çalışkanlık, dürüstlük, objektiflik, uzlaşmacılık, mükemmeliyetçilik, doğruluk, güvenirlik, saygınlık’ gibi öğretileri Türk basınında suçlamaların, karalamaların, etik ilke ihlallerinin havada uçuştuğu bir dönemde daha da önem kazanmıştır. Türkiye tarihinde kara bir leke olarak duran ‘faili meçhul’ cinayetlerin hala aydınlatılamamasını, bu cinayetlerin arkasındaki isimlerin ortaya çıkarılamamasını endişe ile izliyor, demokrasi ve adalet söylemlerinin sürekli dile getirildiği bir dönemde böyle bir tabloyu asla kabullenemiyoruz. Basın ve ifade özgürlüğünün tam olduğu, hiçbir gazetecinin düşüncelerinden dolayı hapsedilmediği, hiçbir gazetecinin yazdıklarından dolayı şiddete maruz kalmadığı bir ülkede yaşamak istediğimizi bir kez daha yineliyor, gazeteci Abdi İpekçi, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve tüm demokrasi şehitlerimizi rahmet ve özlemle anıyoruz.”