Deprem uzmanı Baturhan Öğüt, Tayvan’da ilk sarsıntının ortaya çıkardığı enerjinin 118 atom bombasının yıkım gücüne eşdeğer olduğunu söyledi.

 

Fotoğraf: AP
Tayvan’da dün son 25 yılın en büyük depremi yaşandı. Cumhuriyet’ten Çağdaş Bayraktar’ın haberine göre ülkenin doğu kıyısındaki Hualien kentinde meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki depremde en az dokuz kişi yaşamını yitirdi. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerine ilişkin aylar önce uyarılarda bulunan ve küresel ölçekli depremleri inceleyen deprem uzmanı Baturhan Öğüt, Tayvan’da ilk depremin ortaya çıkardığı enerji miktarının 118 atom bombasının yıkım gücüne eş değer olduğunu ve deprem sonrası 350 km’den fazla alanın zemin sıvılaşması ve 400 km’den fazla alanın ise heyelan riski altına girdiğini söyledi. Öğüt, kırık düzlemi boyunca 7.7 büyüklüğünde bir deprem daha olabileceğini kaydederken, depremin “ters bindirme kırığı üzerinde gerçekleşmesinin etkisini artırdığını” belirtti. Baturhan Öğüt, depremin 1999 Gölcük Depremi’ne benzer bir etkide olduğuna işaret etti.

 

 

‘DEMEK KADER DEĞİL’
Gölcük Depremi 18 bin kişinin yaşamını yitirdiği benzer büyüklükteki bir depremin Tayvan’da çok daha az etki yaratması depreme uygun yapılaşmanın önemini bir kez daha ortaya koydu.

6 Şubat’ta yeğenini ve teyzesini kaybeden N.G., Tayvan’ın başkenti Taipei’de depreme yakalandı. N.G., “Yeni binalar çelik konstrüksiyon, eski binalar az katlı. Yaşam hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. 17 katlı binanın 5. katındaydık ve bardak bile devrilmedi. Demek ki coğrafya da deprem de kader değil, kader haline getiren önlem almamak” dedi.

Yedi yıldır Taipei’de yaşadığını belirten A.B., ise “Aralarında 6.9 ve 7.1 şiddetinde sarsıntıların olduğu depremler yaşadık. Tayvan’da 3-4 katın üstündeki binalar çelik konstrüksiyon olarak yapılıyor.

 

 

‘YÜKSEK BİNADA GÜVENDE HİSSETTİM’
Yaşadığım veya çalıştığım binaların da genellikle yüksek olması nedeniyle kendimi güvende hissettim” diye konuştu. A.B., “Bugün (dün) olan depremde ‘yıkıldı’ denen binalara bakarsanız, çökmelerin alt katta olup üst katların sağlam kaldığını görürsünüz. Bu bana binaların kalitesizliğinden değil zemindeki değişimden ve çökmeden olduğunu düşündürdü” ifadelerini kullandı. Ölümlerin genelde binalarda olmadığına dikkat çeken A.B., “Asansörlerde, metro ve yüksek hızlı tren hatlarında hatların kontrolü için bir süre hizmet durduruldu” dedi.