Yaşasın ileri demokrasi!

Yaşasın ileri demokrasi!
5 Mart 2012 11:41

2002 Genel Seçimlerinde AKP büyük bir çoğunlukla iktidar olunca büyük bir çoğunluk ülkemize şeriatı getirirler mi diye endişeleniyordu. Onun için de çoğu kimse göstereceği tavrı belirlemek için sinmiş gizlide muhalif, görünürde destekçi olup durumu kurtarma yoluna gitti. Medyadaki yandaş yalaka takımının çoğu bunlardandır.

Yaşanan süreç gösterdi ki AKP kadrolarının çoğunun şeriat diye bir amaçları yoktur. Gençliklerinde “mülk Allah’ındır” diye slogan atanlar iktidar olunca Allah’ın mülkünün tapusunu kendi üzerlerine geçirmek için kıyasıya yarışa girdiler. Mütevazı gelirleriyle, mütedeyyin dindar görünenler Karun’la yarışacak duruma geldiler.

İlk zamanlar sermayesinin kaynağını oğlunun sünnetinde takılan takılarla açıklayan Başbakan, Alman Başbakanına maaşıyla geçinemediğini açıklarken şimdi dünyanın en zengin devlet adamlarından biri oldu. Cumhurbaşkanımızın ve bazı bakanların çocukları alanlarında önemli işadamları arasına girdi. Artık bazı sektörler onlardan soruluyor. Dünya malına tamah etmede bu kadar aç gözlü davrananların şeriat diye bir amaçları olamaz.

Olamaz çünkü Peygamberimiz bir hadisinde: “Her kim bize memur olursa/devlet yönetimine gelirse, bekarsa evlenmeli, evi yoksa bir adet ev edinmeli, yardımcısı yoksa yardımcı edinmeli, fazlasını edinen HAİNDİR, HIRSIZDIR.” [Ebu Davut, Harac 10,(2945)] Eren Erdem, Aydınlık 19 Şubat 2012.

Zaten onlarda şeriat diye bir amaçlarının olmadığını “o gömleği çıkardık” diye açıklamışlardı. Açıklamışlardı ama bazı Şener Eruygur gibi emekli paşalar, Türkan Saylan gibi kanserli hastalar, İlhan Selçuk gibi müzmin darbeciler inanmadılar. Akıllarından hep darbe yapmayı geçirdiler.

Bunlar akıllarından darbe yapmayı geçirdikçe AKP yöneticileri de demokrasiye yöneldiler. Çünkü darbenin panzehiri demokrasidir. Hem de ileri demokrasi. İleri demokrasi gereği basılmamış kitapların yazarları tutuklanıyor. Meclis İç Tüzüğü değiştirilerek Muhalefete lütfen beş dakika konuşma süresi tanınıyor. Parasız eğitim isteyen öğrenciler tutuklanıyor. Meclis tv akşam yediden sonra kapatılıyor. Böylece halkımızın dizi izleme özgürlüğüne müdahale edilmemiş olunuyor.

İleri demokrasinin en son ve en güzel örneğini Erzurumlu Leyla Şahin olayında görüyoruz. Leyla Şahin kim mi? Hani şu yetiştirdiği cevizlerle kardeşlerini okutmak isteyen genç kız. Bu genç kızımız derelerinde yapılmak istenen HES projesine karşı çıktığı için komşuları ve babaannesi ile konuşmama cezasına çarptırılmıştı. İleri demokraside böyle sevecen cezalar normaldı. Ama Leyla Şahin uslanmadı. Kalktı Ankaralara CHP Grubuna geldi. Direnişini sürdürdü.

Sen misin rahat durmayan? Hemen ileri demokrasi devreye girdi. Jandarmalar Leyla Şahin’den şikayetçi oldu. Çünkü bu Leyla Şahin var ya jandarmaların kimini darp etmiş, kimine de küfür etmiş. Jandarmalar yediği dayağı ve işittikleri küfürü aylar sonra fark edip şikayetçi oldular. Zira ileri demokrasi öyle istedi. Şimdi bu genç kız dokuz yılla yargılanıyor.

Gelin hep beraber AKP yetkilileriyle birlikte bağıralım: Şeriata geçit yok. Yaşasın ileri demokrasi.

Hilmi Saral
[email protected]

2002 Genel Seçimlerinde AKP büyük bir çoğunlukla iktidar olunca büyük bir çoğunluk ülkemize şeriatı getirirler mi diye endişeleniyordu. Onun için de çoğu kimse göstereceği tavrı belirlemek için sinmiş gizlide muhalif, görünürde destekçi olup durumu kurtarma yoluna gitti. Medyadaki yandaş yalaka takımının çoğu bunlardandır.


 


Yaşanan süreç gösterdi ki AKP kadrolarının çoğunun şeriat diye bir amaçları yoktur. Gençliklerinde “mülk Allah’ındır” diye slogan atanlar iktidar olunca Allah’ın mülkünün tapusunu kendi üzerlerine geçirmek için kıyasıya yarışa girdiler. Mütevazı gelirleriyle, mütedeyyin dindar görünenler Karun’la yarışacak duruma geldiler.


 


İlk zamanlar sermayesinin kaynağını oğlunun sünnetinde takılan takılarla açıklayan Başbakan, Alman Başbakanına maaşıyla geçinemediğini açıklarken şimdi dünyanın en zengin devlet adamlarından biri oldu. Cumhurbaşkanımızın ve bazı bakanların çocukları alanlarında önemli işadamları arasına girdi. Artık bazı sektörler onlardan soruluyor. Dünya malına tamah etmede bu kadar aç gözlü davrananların şeriat diye bir amaçları olamaz.


 


 Olamaz çünkü Peygamberimiz bir hadisinde:  “Her kim bize memur olursa/devlet yönetimine gelirse, bekarsa evlenmeli, evi yoksa bir adet ev edinmeli, yardımcısı yoksa yardımcı edinmeli, fazlasını edinen HAİNDİR, HIRSIZDIR.” [Ebu Davut, Harac 10,(2945)] Eren Erdem, Aydınlık 19 Şubat 2012.


 


Zaten onlarda şeriat diye bir amaçlarının olmadığını “o gömleği çıkardık” diye açıklamışlardı. Açıklamışlardı ama bazı Şener Eruygur gibi emekli paşalar, Türkan Saylan gibi kanserli hastalar, İlhan Selçuk gibi müzmin darbeciler inanmadılar. Akıllarından hep darbe yapmayı geçirdiler.


 


 Bunlar akıllarından darbe yapmayı geçirdikçe AKP yöneticileri de demokrasiye yöneldiler. Çünkü darbenin panzehiri demokrasidir. Hem de ileri demokrasi. İleri demokrasi gereği basılmamış kitapların yazarları tutuklanıyor. Meclis İç Tüzüğü değiştirilerek Muhalefete lütfen  beş dakika konuşma süresi tanınıyor. Parasız eğitim isteyen öğrenciler tutuklanıyor. Meclis tv akşam yediden sonra kapatılıyor. Böylece halkımızın dizi izleme özgürlüğüne müdahale edilmemiş olunuyor.


 


İleri demokrasinin en son ve en güzel örneğini Erzurumlu Leyla Şahin olayında görüyoruz. Leyla Şahin kim mi? Hani şu yetiştirdiği cevizlerle kardeşlerini okutmak isteyen genç kız. Bu genç kızımız derelerinde yapılmak istenen HES projesine karşı çıktığı için komşuları ve babaannesi ile konuşmama cezasına çarptırılmıştı. İleri demokraside böyle sevecen cezalar normaldı. Ama Leyla Şahin uslanmadı. Kalktı Ankaralara CHP Grubuna geldi. Direnişini sürdürdü.


 


Sen misin rahat durmayan? Hemen ileri demokrasi devreye girdi. Jandarmalar Leyla Şahin’den şikayetçi oldu. Çünkü bu Leyla Şahin var ya jandarmaların kimini darp etmiş, kimine de küfür etmiş. Jandarmalar yediği dayağı ve işittikleri küfürü aylar sonra fark edip şikayetçi oldular. Zira ileri demokrasi öyle istedi. Şimdi bu genç kız dokuz yılla yargılanıyor.


 


Gelin hep beraber AKP yetkilileriyle birlikte bağıralım: Şeriata geçit yok. Yaşasın ileri demokrasi.


 


Hilmi Saral – H&H Yorum


[email protected]