“Yaşam Koçluğu” Rezil de eder Vezir de!

“Yaşam Koçluğu” Rezil de eder Vezir de!
21 Kasım 2013 12:30

Son dönemler de adım başı rastladığımız mesleklerinden biri “yaşam koçluğu”

 

Dolly KARLIYOL TOSUN H&H YORUM

 

Uzun süredir özellikle bu konu hakkında insanları bilinçlendirmek adına yazılar hazırlamayı düşünüyordum ama özellikle geçtiğimiz hafta rastladığım ve duyduğum sevimsiz olaylardan sonra “Dolly artık yazma vakti geldi” dedim kendime.

 

Yaşam koçluğu insanlara çok yardımcı olabilecek bir şey iken, artık son zamanlarda “para tuzağı”, “ayy ben yaşam koçuna gittim ama beni maf etti”, “artık bu tarz şeylere inancım kalmadı” vb. bir sürü şey duyar oldum.

 

Eminim şu anda bu satırları okuyanlar da bana katılacaklardır.

 

Peki bu yaşam koçluğu nedir? ne değildir?

 

Kazıklanmamak, ruhumuzu kirletmemek, hatta rezil mi olacağı vezir mi olacağız? ne yapmalıyız? dedim ve elimden geldiğince bu işi senelerdir yapan ve bunu artık yaşam amacı ve misyonu haline getiren kurum ve insanlar ile röportaj yapmaya karar verdim.

 

Çünkü hepimiz aynı gemideyiz, sizlerin yara alması demek benim yara almam demek!!!

 

İlk konuğum “Kişisel Koçluk Çözümleri – Coaching Road” firması eğitmeni “Kişisel Koç Barbaros Avunduk”

 

1424279_10151738865006339_413421947_n

 

Yazılarımız uzun olabilir ama sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim…

 

 

- Yaşam koçluğu nedir? Siz neden bu mesleği seçtiniz?

 

Koçluk interaktif bir süreçtir. Doğru ve güçlü soru teknikleri, doğru ve etkin dinleme ve içinde barındırdığı çeşitli metotlarla bireylerin “kör alanlarını” fark etmesini sağlar. Hedef odaklı planlar, aşamalar ve sonrasında verilen eylemlerle kişilerin harekete geçmesini sağlar. Aynı zamanda ölçüm odaklı çalışan bir disiplindir. Böylece gelişim ve değişim adım adım izlenir ve her bir seansta hedefe ne kadar yaklaşıldığı analiz edilir ve değerlendirilir. Kişilerin daha iyi hedefler belirleyip , daha iyi kararlar alarak daha fazla aksiyonda bulunmasını ve güçlü yanlarından daha fazla istifade etmesini sağlayan sistematik bir süreçtir. Bu süreç, birlikte kararlaştırılan sonuçlara ulaşmak amacıyla koç ve müşterinin gerçekleştirdiği planlı bir yolculuktur. Bir yaşam koçu terapi yapmaz. Terapi kelimesinin tam anlamı “tedavi”dir. Aynı şekilde bir Koç danışmanlık da yapmaz. Bu yüzden Koçluk alan kişilere danışan demek de doğru bir ifade olmayacaktır.

 

Koçluk disiplini aynı zamanda gelecek odaklı çalışır. Geçmişte yaşananlar geçmişte kalmıştır. Burada önemli olan geçmişle yaşamak değil, geleceğin daha iyi olması için nasıl bir yola çıkılacağıdır. Burada kilit soru “Neden böyle oldu?” yerine gelecek “Nasıl daha iyi olabilir?” sorusudur. Yaşam Koçluğu en genel tanımıyla, bir kişiye hedefine ulaşmak için çıktığı yolda eşlik etmek ve yol arkadaşlığı yapmak demektir. Bu yolculuk sırasında bir Koç asla akıl vermez. Yönlendirme yapmaz veya kendi doğrularını kişiye kabul ettirmeye çalışmaz. Her bireyin aklı kendine göre değerli ve doğrudur. Bir kişinin doğrusu diğerinin doğrusuyla örtüşmeyebilir. Bu yüzden ideal bir koç, güçlü sorularla kişinin kendi doğrularını bulmasını sağlar.

 

Ben neden bu mesleği seçtim?

 

Bir çok kişiden duyduğunuz veya duyacağınız klasik bir cümle vardır. “Etrafımdaki insanlar başları sıkışınca bana gelirler, onlara yardımcı olurum, akıl veririm. Bunu yapmayı çok seviyorum.” Aslında her şey böyle başlar ancak bunun ne kadar “yanlış” olduğunu bir Koç olunca çok daha iyi anlarsınız. Biz toplum olarak akıl vermeyi çok severiz. Ancak unuttuğumuz çok önemli bir ayrıntı vardır. O verdiğimiz akıl bizim “aklımızdır”. Oysa ki herkesin aklı farklıdır ve değerlidir. Burada önemli olan kişinin kendi doğrularının farkına varmasını sağlamaktır. Ben de bu yola böyle çıktım. Eğer standartlarda veya daha üzerinde bir yaşam sürüyorsak, günümüz dünyasında şanslı insanlar olduğumuzu düşünürüm. Nasıl ki yapılan işin ve kazancın bir vergisi varsa, yaşadığımız hayatın da bir “vergisi” olduğunu düşünüyorum. “Kendin için çok şey yapıyorsun da peki bugün insanlar için ne yaptın?” sorusunun cevabı çok önemli. Bunu kendimize pek sık sormayız. Oysa ki şanslı bölümdeysek bunu daha sık sorabilmeli ve bir cevap verebilecek katkılar sağlamalıyız bu dünyada kaldığımız sürece. Bu benim görüşüm ve yola böyle çıktım.

 

Lise hayatından itibaren çok fazla sivil toplum örgütü, dernek veya kulüplerde görev aldım. Üniversite yıllarında arkadaşlarımızla sosyal destek kulüpleri kurduk ve okul yönetimiyle projeler geliştirdik. Sonra kurumsal iş hayatı da başlayınca diğer gönüllü çabalara ayrılan vakit azaldı. Hayalim ise, bir gün iş hayatından ve sivil toplum çalışmalarından edindiğim tecrübeleri birleştirip bunu profesyonel bir meslekle yapmaktı. Koçluğu uzun yıllar araştırdım. Sonrasındaysa doğru olduğuna inandığım bir zamanda harekete geçtim. Aşama aşama özel sektör kariyerimi sonlandırarak Profesyonel bir Koç ve Koç Eğitmeni oldum.

 

- Yaşam dediğimiz şey uçsuz bucaksız bir deniz, yaşam koçluğu da bir nevi kişinin ruhundaki denizde yüzmesine kılavuzluk etmek. Böyle bir kılavuzluk için kişinin nasıl bir eğitimden geçmesi gerekir ki yaşam koçu olabilsin ?

 

Eğitim çok hassas bir konu. İnsanların hayatlarına dokunuyorsunuz. Bu o kadar ince ki eğitimleri de bu nedenle özenle ele alınmalı. Dünyada Koçluğun temelleri 50’li yıllarda atılıyor. O zamanlar daha çok “pozitif psikoloji” diye anılıyor. Sonra yavaş yavaş şekillenerek özellikle 80’lerden itibaren bugünkü formunu almaya başlıyor. 90’lı yıllarda ise günümüzdeki şekliyle “Yaşam Koçluğu” halini alıyor. Ülkemizdeyse oldukça yeni. İlk defa Fatoş Ayvaz tarafından 2003 yılında Türkiye’ye geliyor ve 2004 yılından itibaren FA Coach Academy adıyla eğitimler verilmeye başlanıyor.

 

Dünya üzerinde Koçluğu ve Koçluk disiplinlerini standardize eden kurumlar var. Bu kurumlar Koçluğun en etkin otoriteleri. ICF (International Coaching Federation) veya AC (Association for Coaching) gibi. Tüm dünya üzerinde de bu kurumların onayladığı ve akreditasyon verdiği eğitim kurumları var. Öncelikle eğitim alınacaksa yurt içinde veya yurt dışında mutlaka bu gibi kurumlara akredite olan ve bu kurumların onaylı diplomalarını veren profesyonel kurumlardan eğitim alınmalı. Maalesef ülkemizde halen çok yeni olduğu için “ben koç yetiştiriyorum” diyen ve merdiven altı diye tabir edilen çok fazla yer var. Eğitim alacak Koç adaylarının araştırmalarını iyi yapmaları ve bu gibi yerlerden uzak durmaları çok önemli. Eğitim sistemleri çok farklı. 60 saatten başlayan ve daha yüksek saatlere çıkan profesyonel eğitimler var. Ancak unutulmaması gereken en önemli konu eğitimlerde öğreneceklerinizin sadece eğitimde kalmasının bir kişiyi asla yetkin bir Koç yapamayacağı. Bu noktada sürekli koçluk yapmak, uygulamalar yapmak ve belirli bir deneyim saatine ulaşmak önemli. Burada dikkat edilmesi gereken “Kaç yıldır koçluk yapıyorsun?” sorusu değil. “Kaç kişiye koçluk yaptın?” sorusudur. 10 yılda 100 kişiye Koçluk yapmış bir Koç ile 1 yılda 200 kişiye Koçluk yapmış biri aynı kefeye konulamaz.

 

- Herkes yaşam koçu olabilir mi? ya da olmalı mı?

 

Herkes yaşam koçu olamaz ve olmamalı. Koçluk yapmak da diğer meslekler gibi teorik bilgilerin yanında kişisel beceri gerektirir. Hatta oranlayacak olursak %40 teorik bilgi, %60 kişisel beceriler diyebiliriz. Çünkü karşınızda insan faktörü var. Her bir bireyin hikayesi farklıdır. En ufak bir fark bile bütünü farklı kılar. Burada önemli olan her bir bireyi ve hikayeyi doğru analiz etme becerisidir. Aynı zamanda bir Koçun gerçek bir empati uzmanı olması, güçlü sezgilere ve analiz yeteneğine de sahip olması gerekir. Hayatta hiç bir meslek “herkes tarafından yapılabilir” değildir. Örneğin bir pilavı bile herkes aynı lezzette pişiremez, bir omleti bile aynı kıvamda yapamaz. Önemli olan herkesin kendisi ve katkı sağlayacağı çevre için doğru mesleği seçmesidir.

 

- Bu aralar sizce neden adım başı yaşam koçu var? Bu meslek neden bu kadar tercih edilir oldu?

 

Türkiye’de yeni olan şeyler hızla dile yapışır ve sonra bilen bilmeyen herkes o kelimeyi kullanmaya başlar. Koçluk kelimesi de son zamanlarda moda olan terimlerden birisi. Maalesef araştırmadan çok konuşmayı sevdiğimiz için gerçek anlamını bilmeden, bilmeyi bırakın araştırma zahmeti bile göstermeden “Ben Koçum!” diyen çok fazla insan ortaya çıktı. Böylece mesleklerin ve bu işi Profesyonel olarak yapan uzmanların da işi ne yazık ki zorlaşıyor. 29 Haziran’da Resmi Gazete ‘de yayınlanan bir yazıyla Koçluk resmen bir meslek olarak tanındı. Bu da devletin koçluğa bakışını gösteriyor. Bunun biz uzman Koçlar için iyi yanı, bir süre sonra Koçluk adını kullanan ama gerçekte koçlukla ilgisi olmayanların sayısının azalmasına yardımcı olacağıdır.

 

- Koçluk alırken danışan nelere dikkat etmeli? (aranması gereken kişisel ve mesleki detaylar ne olmalı?)

 

Öncelikle koçluk alacak kişilerin mutlaka ve mutlaka Koça bir diplomasının olup olmadığını, dünya çapında resmi olarak bulunan ICF veya AC gibi kurumlarca onaylı olup olmadığını sormaları gerekmekte. Lütfen bunun dışındaki kişilere itibar etmesinler. Koçların görünüşü, tutarlılığı ve verdiği güven de çok önemlidir. Biz buna “TRUST modeli” diyoruz. İlk görüşmede Koç karşısındaki kişiye yeterince güven sağlıyor mu, kişilerin buna dikkat etmesi gerekir. Koçluğu anlatışı, koçluk hakkındaki bilgisi de bir Koçun tercih edilip edilmemesi konusunda belirleyici olması gereken önemli etkenlerdendir.

 

- Kişi başvurduğu koçun kendi için uygun olduğunu nasıl anlayabilir?

 

İdeal bir Koçluk süreci 12 seanstır. Ortalama olarak her hafta bir seans yapılır ve bu da 3 aylık bir süreçtir. Yapılan araştırmalara dayanarak belirlenen bu dünya standardı, bir alışkanlığın bırakılmasının 6 hafta, yeni bir alışkanlığın edinilme süresinin de 6 hafta sürmesi esasına dayanır. Başarılı bir Koçluk süreci içinde üzerinde çalışılan hedef bu süre içinde başarılmış olmalıdır. (istisnai durumlar hariç) Bu sürece başlamadan önce ise bir demo seansı yapılır. Bu seans tanışma amaçlıdır. Kişi ile Koç arasındaki uyum, koçluğun Koç tarafından kişiye doğru aktarılması ve potansiyel hedeflerin ortaya çıkarılması bu demo seansının temelini oluşturur. Böylece kişi bu demo seansında kendisinin Koçluk almaya ne kadar ihtiyacı olduğuna veya olmadığına karar verebilir. Her koçun çalışma şekli farklıdır tabi. Örneğin biz demo seanslarından ücret almayız.

 

- Başkasına iyi gelen yaşam koçu bize de iyi gelecek diye bir şey var mı? önerilen veya referans verilen her yere de gidilmeli mi? Sizce oradaki kriterler ne olmalı?

 

Yaşam Koçu çok genel bir tabirdir. Biz artık bunun yerine “Kişisel Koç” tabirini kullanıyoruz. Doktorluğu düşünün… Doktorum dersiniz ama sonra hasta şu soruyu sorar “Peki tamam da ne doktorusunuz?” Koçlukta da sistem böyledir. Her konunun Koçluğu ve uzmanlığı farklıdır. Tabii ki genel alanlarda da koçluk yapılır ancak her Koçun belirli uzmanlık alanlarının olması önemlidir. Ayrıca her Koç herkesle veya Koçluk almak isteyen herkes her Koçla aynı verimde çalışamayabilir. Bu, yukarıda da bahsettiğim gibi aynı frekansta olmak ve birbirini doğru anlamakla çok ilgilidir. Ayrıca etik kurallara uygun davranan bir Koç, kendi uzmanlık alanı dışında olan konularda kişileri bu konuda daha uzman Koçlara yönlendirmelidir. Yine aynı doğrultuda eğer kişinin durumu koçluktan çok psikolojinin dallarından biri ile ilgiliyse Koç bu kişiyi nazikçe bir Psikoloğa veya Psikiyatra yönlendirir.

 

- Verilen Koçluk hizmeti kişinin yaşamında neleri değiştirmeyi amaç edinmeli ?

 

Koçluk kişinin “kör noktalarının” farkına varmasını sağlamalı. Yani önce “kendisinin” farkına varmalı. Hedefe ulaşmak için başkasının aklına ihtiyacı olmadığını, kendi doğrularının onun için en “doğru” yolu açabileceğini bilmeli. Bir insan için balık tutup ona yedirirseniz o kişi aç kaldığında yine ona birinin balık tutmasını bekleyecektir. Bir Koç, kişiye balık tutmak yerine ona nasıl balık tutulacağı konusunda yardım etmeli ve kişi o balığı tutana kadar da onu teşvik etmeli ve yanında durmalıdır…

 

- Etrafta duyduğum kadarı ile maalesef ruhsal hayatına zarar veren yaşam koçları ile de karşılaşan insanlar var. Sonuçta seanslar herhangi bir şekilde kayıt altına alınmıyor. Zarar gören insan nereye başvurmalı veya nasıl bir çözümü olabilir?

 

Öncelikle şunu netleştirmemiz lazım. Yukarıda da bahsettiğim gibi, bu gibi kişilere “Yaşam Koçu” demek doğru olmaz. Çünkü profesyonel ve uzman bir yaşam koçu asla kişinin ruhsal hayatına veya sosyal hayatına zarar vermez. Zaten mesleğin öğretisine ve işleyişine teknik olarak da terstir. Maalesef bu gibi insanlar “Koçluk” adını kullanan ama gerçekte yaptıkları “şeyin” Koçlukla alakası olmayan kişilerdir. İdeal bir Koçluk seansı formlarla ilerler. Her hafta hedefe ilerlemek üzere atılan adımlar ve motivasyon çalışmaları yapılır. “Kişi seans sonunda ve başında kendini yüzde kaç motive hissediyor? Genel anlamda seans sonunda kendini nasıl hissediyor?” bunların kayıtları yazılı olarak Koç ve kişi tarafından tutulur. Tüm belgeler Koçluk alan kişiler tarafından bir dosyada toplanmalıdır. Koçluğun kurulmasıyla zaman içinde bu konuda Meslek Odaları kurulacak ve böylece şikayetler için de resmi kurumlar olacaktır. Şu an için yapılması gerekenler ise Koçluk alınacak uzmanların doğru seçimi ve daha önce saydığımız kriterlere uygun olup olmadıklarının kişiler tarafından iyi araştırılmasıdır.

 

- Peki insanlar neden sizi tercih etmeli, sizlerin farkı nedir?

 

Biz Coaching Road olarak, Koçluğun etik kurallarına riayet ederek ve son derece hassas davranarak bu yola çıktık. Bir kişinin hayatına dokunmanın ne kadar hassas bir konu olduğunun bilincindeyiz. Bu nedenle ben ve diğer tüm koçlarımız konularında uzman, ICF ve AC sertifikalı, bu işi meslek olarak görmeden idealist bir şekilde yapan kişileriz. Aynı zamanda eğitmen kimliklerimizle profesyonel Koçlar yetiştirirken edindiğimiz deneyimlerimizi, Koçluk almaya gelen katılımcılarımızla da paylaşıyoruz. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk Koçluk Akademisi olan FA Coach Academy çözüm ortağımız olduğu için tüm koçlarımızın aldığı eğitimler de güvenilir ve standarttır. Koçluk hizmeti verirken sadece haftada bir kere ve belirli saatler seans yapmanın ötesinde bir hizmet sunuyor ve desteğimizi günün her saatinde sürdürüyoruz. Aldığımız eğitim ve disiplinden de edindiklerimizle Koçlar ve koçluk alan kişiler olarak kendimizi büyük bir “aile” olarak görüyoruz. Bize ihtiyacınız olan her zaman ulaşabilirsiniz…

 

Screen shot 2013-11-21 at 1.08.12 PM

 

0212 240 32 97 – 0530 957 57 99
Screen shot 2013-11-13 at 11.31.23 PM
 

 


Yazarın Son Yazıları:
DEPRESYON! Varlığımız yaşama programlıdır, ölüme değil…
Homeopati ile derinden şifa ‘Şeker toplarından, hücrelere mesaj var!’
Bana sıkça sorulan sorular!