Töremizde bilmediklerimiz eksiğimizdir
14 Mayıs 2014 12:57

Ey Büyük Türk Milleti! Yazımızın konusu, töremizde bilmediklerimiz eksiğimizdir, hakkında olacaktır.

Numan ALADAĞ H&H YORUM

Yazımıza Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, değişleriyle başlayalım:
”Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, mutluluğa eriştirmek için iki orduya ihtiyaç vardır; biri Vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri milletin geleceğini yoğuran kültür ordusu.” dur.

Kültür sahibi olmak isteyen bir insanın, ulaşacağı ilk hedef cüzdan muhasebesine odaklanmamış ve riyakarlıktan uzak tedbirlerdir. O zaman, ümit edilir ki kültür; fazilet ve idrak nuru peşinde gitmektir. vicdanlı, kültür sahibi insanın, düşünce faaliyetine, huzur ve insani hislerle kapıları açık tutabilmektir. Kültürden mahrum insan, önünde gelişenlere bakmakla yetinir, kültürlü insan ise ağzından çıkanları hissedip süzmek ister, düşünceye dalmak ise yalnız çok iyi yetişmiş adama zevk verir.

Kültür bildiklerimiz değildir, öğrendiklerimizi unuttuktan sonra, hafızamızda ne kalmışsa kültür odur. Fikir olarak fantezi ve hayal etme gücü olarak kalan şeylerdir ki, bizim yaşama duygumuzu arttırır. Kültürsüz insan cüzdan muhasebesiyle elde ettiği haram kazançla bütün varlığı ile yaşadığına bağlıdır. Kayıtsız ve şartsız güncel olayların hükmü altında bulunur. Vicdan sahibi kültürlü insan ise başına gelenleri aşabilen bir tarafı vardır. Yabancı devlet adamlarının, o ülkelerde faaliyet gösteren ticari kuruluş yetkililerinin ve hiç kimsenin adamı değildir. Fikirlerindeki serbestlik onu bir kaç mekana birden taşırır. Endişe ve üzüntüleri güç durumlara karşı koyabilme gücünü (Tahammülünü) aşsa bile, bir dönem aynı sıkıntılarla karşılaşmış olan bir sanatkarın veya bir doktorun vecizesini (Özdeyiş) hatırlar, bu da onun terbiyesini hiç kaybetmeyen ve tahammülü aşan üzüntülere gülümsemesi yeterlidir.

Kültürlü bir insan, sabah evden çıkarken başını dik tutarak, biliyorsa yedi defa Ayet-el Kürsü’yü, sağa, sola, yere, önüne, yukarıya, arkasına üfleyip, son olarak da içine çekerek okursa, Cenab-ı Allah o insanı kaza ve belalardan esirger. Yürüdüğü zaman temiz hava alarak ciğerlerini doldurur. Güneşin ışığını içer. Dostlarını güler yüzle karşılar, selam verir. Tokalaştığınız kişiye samimiyetinizi gösterin. Anlaşılmamaktan korkmayın. Zamanınızı düşmanlarınızı düşünerek öldürmeyin. Yapacağınız işleri önceden planlayıp, ön etüdünü (Avan projesini) hazırlayın. Hedefinize giderken rotanızı değiştirmeyin. aklınızda olan düşünceleriniz ülkenin ve ailenizin geleceğini teminat altına alma ve muhteşem işler üzerinde toplayın. Vicdan muhasebesi yaptığınız zaman, günler geçtikçe arzularınızı yerine getirmeğe imkan sağlayacak fırsatların gelmeye başladığını görüp, hayret edeceksiniz.

1950’li yıllarda Elazığ da ki akıl hastanesinde, ruh ve sinir hastalıkları uzmanı olan bir doktor, hastaları ile yakından ilgilendiği için, sık sık görevli olduğu akıl hastanesine uğrarmış. Bir gün hastane odalarını dolaşırken, hastanın birisi merdiven başında oturmuş çengelli iğnenin ucuna uzunca ip bağlamış sallayan, bir akıl hastasını gördü. Dayanamadı: Doktor, ”Nsıl, dedi, bari çok balık avladın mı?”

Akıl hastası sükünetle cevap verdi:

”Bu sabahtan beri siz, avladıklarımın beşincisi’siniz” söyleyerek doktorun sorusunu cevaplamıştır. Daha sonra doktor: Dünya akıl hastası olanlar tarafından akıllılar keyfini sürsün diye yapılmıştır. Söylenerek sinirlenip hastanın yanından ayrılmış.
Kültür, kendimizi çok beğendiğimizi ve başkalarını hiç beğenmediğimizi saklamanın usulünü öğretir.

Numan Aladağ ve Harran ovası
Harran ovasında rüzgarlar eser,
Yenilik ve ağaçlandırma olmayınca,
Ovayı yanlızlığa sürükler,
Ağaçlandırma olunca, insanlara şifa olur.

Geceler bir düşüncedir,
Harran ovasında;
İnsan misali bir düşünce,
Harran ovası karşılık beklemez, çünkü karşılığı yoktur.

Akşam ezanlarında…
Harran ovası bir dua gibidir,
Gelecek vicdanlı, kültürlü gençler,
Harran ovasında bitecek dedikodular,

Harran ovasında ayrılık cana yetti,
Tembellik ovayı kül edip gitti,
Dedikodu’dan halim bitti,
Harran ovasına ağaç dikilince hastalıklar bitti.

Bu duygu ve düşüncelerle, Vatan şehitlerini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü Rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara acil şifalar dileriz.
Allah’ın Selamı ve Bereketi üzerinize olsun.