Psikopatlar ve sosyopatlar arasında sosyal şizofreniye itilen halkımız

Psikopatlar ve sosyopatlar arasında sosyal şizofreniye itilen halkımız
10 Ocak 2013 15:19

Psikopat Doğrulama Listesi, Robert Hare tarafından psikopatları ölçmek için geliştirilmiş bir tanı yöntemi.

 
Mustafa MERSİNOĞLU H&H YORUM

Halk da, uzmanlar da  psikopat ve sosyopatları bir birine benzer şekilde kullanıyor ancak Hare’e göre bazı farklar var bu iki sapkınlık arasında. Ama ikisi de psikolojik kişisel bozukluk. Bir de şizofreni var, bu genellikle gençlik çağında başlayan, düşünüş, duyuş ve davranışlarda bozukların olduğu, kişinin gerçeklerden uzaklaşarak kendi dünyasında yaşadığı bir beyin hastalığı.

Gülten Kışanak, 13 Mayıs 2011’de Batman’da, BDP’nin desteklediği bağımsız adayların seçim bürosunun açılışında yaptığı konuşmada, Başbakan Erdoğan’a hitaben, “Ruh sağlığı ile ilgili bir hastalık var. Şizofrenik diyorlar, yani kişilik bölünmesi. Bir gün kendini başka bir kişi sanıyor, diğer gün başka kişi. İşte Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ruh hali budur, şizofren olmuş. Başbakan’ın gerçek kişiliği şiddettir, zulümdür, zalimliktir. Halkımızla direneceğiz, çift kişilikli, iki yüzlü Başbakan’ı sandığa gömeceğiz” sözlerini sarf etmişti.

Bu sözler üzerine Erdoğan’ın avukatları Kışanak’a 10 bin liralık manevi tazminat davası açmış, Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı kısmen kabul ederek, Kışanak’ı, “kişilik haklarını ihlal ettiği ve sert eleştiri sınırlarını aştığı” gerekçesiyle 6 bin lira manevi tazminatla cezalandırdı. 

Kışınak iyi ki de kaybetti. Eğer Tayyip Erdoğan şizofreni olarak teşhis edilse idi, ileri de Yüce Divan’a giderse  ceza ehliyeti olmadığı için yırtardı. Acaba yanlış tanı mı koydu?

Gerçi tanıyı kim koyacak adli tıp mı, GATA mı, yoksa üniversiteler mi?

Şizofreni Dernekleri Federasyonu Başkanı Psikiyatrist Doç. Dr. Haldun Soygür, şizofreni sözcüğünün, insanların birbirlerine hakaret ve aşağılama aracı olarak kullanacağı bir kelime olmaması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “İnanılır gibi değil. Biri aşağılama amacıyla kullanıyor, öteki ‘aşağılandım’ diye mahkemeye başvuruyor, mahkeme de ‘evet doğru bunu söyleyerek aşağılamışlar’ diyor. Onanması da ayrı bir trajedidir. Bu ülkede politikacıların ne kadar cahil olduğunu gösteriyor. Çünkü şizofreni tıpkı yüksek tansiyon ve şeker hastalığı gibi bir hastalıktır. İnsanlar birbirlerine ‘seni hipertansiyonlu seni’, ‘seni multipl sklerozlu seni’ diyerek hakaret ediyorlar mı? Etmiyorlar.”
 


 
İngiliz başbakanı Tony Blair  için de bazı psikologlar ve yazarlar psikopat mı değil mi tartışmışlardı. Gerçi bu yüzden kimse mahkemeye verilmedi. Bu ciddi tıp dergilerine kadar yansıdı. ‘Politikada Delilik’ adlı Royal Tıp Derneği Dergisinde çıkan bir yazıda  psikologlar bunu Blair’in Irak savaşı çıkmadan söylediği yalanlara kendisini o kadar kaptırması üzerine ve aklını, karizmasını duygusal sömürü yapmada ve acımasız hırsını sırf kendi çıkarları için kullanması ile bir psikopat görüntüsü vermesine bağlıyorlardı. 

Ben o zaman Tony Blair kafayı yemiş dediğimde karım beni ciddiye almamıştı. Ancak psikologlar, tartışmaya başlayınca benim ne demek istediğimi anladı. Bu Mazhar Osman’ın ‘Bana kaçık diyorlarmış bu önemli değil ben dersem o zaman iş ciddi’ demesine benziyor.  Aynı yazıda politik güç ve deliliğin yeni bir şey olmadığını, Roy Porter’in ‘Deliliğin Sosyal Tarihi’ adlı kitabında, Yunan destanlarında bu konunun bolca işlendiğini, yöneticilerin güçlerinin başlarına vurup onları delirttiğinin bir çok örneği olduğunu, bunlardan birinin de Nebukadnezar (Arapça’da ve İslamî kaynaklarda Buhtünnasr) Keldani hanedanından gelen Babil kralı olduğu yazılmış. Kızım da İngiltere’de lisede aldığı psikoloji dersinde ilk olarak ülkemizde baskıya uğrayıp sonra ABD’de Sosyal Psikolojinin temelini atan Muzaffer Şerif’i okudu, sonra kişilik bozukluklarını okumuşlar ve bir çok yöneticinin psikopat özellikler taşıdığını öğretmişler. 

Bir de psikologların, psikopat ve sosyopatların ‘Saldırgan kendini beğenmişlik’ kişiliğini  belirleyen faktörlere bakalım:

•    Yüzeysel/ üstünkörü karizma
•    Kendine muhteşem değer verme
•    Patalojik yalancılık
•    Hilekar/çıkarcı
•    Vicdansız
•    Numaracı / ben merkezci
•    Duyarsız / katı yürekli  
•    Sorumluluk duygusu ve hatalarını kabül yok
 
Dünyada ve ülkemizde bu kişiliğe uyan bir çok yönetici var adlarını saymayacağım…. Ülkemizde bunların yola sokamadığı, satın alamadıkları halkı ve insanlarımızı para ile tuttukları  ya da dolduruşa getirdikleri lümpen psikopatlar, yandaş gazetelerde hedef haline getirdiklerini, döverek, bıçaklayarak, kurşunlayarak yıllardan beri yola sokmaya, sindirmeye çalışıyor.

Bunların en ünlüleri: Hüseyin Üzmez, Mehmet Ali Ağca, Abdullah Çatlı  ve Yeşil. 

Başbakan’ın görüşme yaptığı Öcalan için Türkiye Cumhuriyeti’ne pek iyi gözle bakmayan İngiliz gazeteci Robert Fisk, 17 Şubat  1999’da Independent gazetesine yazdığı yazıya şu başlığı atmış: ‘Psikopat Katil, Bir Halkın Büyük Ümidi.’ 

Bir de sosyal şizofreni diye bir kavram var. Sosyal Şizofreni ve Atatürk adlı ilk baskısı 1974 yılında basılan kitabında Mustafa Costuroğlu, bu konuyu tüm detayları ile irdelemiş. Aşağıdaki ikinci baskı önsözünü okursanız bu dörtyüz sayfalık çalışma ve günümüzdeki sorunların kökenleri hakkında bilgi sahibi olursunuz.  
 

 

Aslında ülkemizde halk oldukça bilinçli. Evet bazı kesimler bir çok şeyden habersiz bırakıldı, bir kısmı da olanları kendi kısıtlı görüşleriyle yorumluyorlar. Ancak üstümüzde inanılmaz bir baskı ve acımasız bir şiddet var, bu da halkımızın karşı çıkışını ve biliçlenmesini önlüyor yoksa bir çoklarının düşündüğü gibi halkımız uyumuyor ve her olanı kabul ediyor.

Kayseri’ de Türkiye Gençlik Birliği üyelerine, Ümit Kocasakal ve Barbaros Şansal’a ve ülkemizdeki tüm saldırılara tek yürek olarak karşı çıkmazsak sosyal şizofreniye yem oluruz, baskının şiddeti artarak devam eder. 

Her halde bazıları bu şizofreni durumundan memnunlar ki Prof. Dr. Kıdemli Albay Tayfun Uzbay gibi şizofreniye tedavi arayan bilim adamlarımızı da cezaevlerinde çürütüyorlar.

 
Ocak 2013 Brighton, İngiltere.


Yazarın Son Yazıları:
İngiltere’deki yeni korona variyantının yayılmasına neoliberalizm dogmasının etkisi oldu mu?
Başımız sağ olsun! Halkın Habercisi’nin vicdanlı, vatansever yazarını kaybettik
Yabancı basında Karadeniz gazı