Patates ve CHP
5 Mayıs 2015 17:30

General ve Kız filmini hatırlayan var mı, bilmiyorum ama ben o filmi sanırım 12-13 yaşlarımda filan izlemiştim.

Safile USUL H&H YORUM

Amerikan filmiydi galiba ve orduda çok üst düzeyli bir general ile onu kaçıran kızın hikayesi anlatılıyordu.

Açlığın olduğu bir dönemdi ve patates bulabilmek hem halk hem de generali kaçıran kız için bu kaçırma macerasında en önemli ölüm-kalım meselesiydi.

Kız yiyecek patates bulduğunda çok mutlu oluyordu ancak bulduğu patateslerden generale vermiyordu.

Kız büyük bir iştahla yerken haşlanmış patatesini, general yutkunarak onu izliyordu.

Filmin son sahnelerine yakın bir yerde, kız artık generale de patates verecek kadar ona yakınlık duymaya başlamıştı ama artık çok geçti, gelen bir bomba generali öldürmüştü, kız ona artık patates yediremezdi.

Patatesin önemine bence ben ilk kez o filmde rastlamıştım.

Çünkü Türkiye’de benim doğduğum yıllarda patates çok bolca vardı.

Bu filmi izledikten daha sonraları ama aile hikayemde patatesin önemini anlayacaktım.

Karadeniz’de annemler çocukken patates onların en temel, en önemli ve en kalp çarpıtan yiyeceklerinden biriydi.

Patates çok önemliydi ve onsuz olmazdı, tıpkı ekmek gibi.

Ben 18 yaşında filan annemlerin yaylasına ilk kez gittiğimde orda annemin amcasının artık çok yaşlı eşi vardı ve patateslerini sevişi ve onları istiflediği yere bakışındaki ilgi ve gurur dikkatimi çekmişti.

Kadının ahşap evindeki en büyük alakası patateslerine olandı.

Patates ama, çok prestijli bir yiyecek değildi şehirli yaşamda.

Neydi, alt tarafı patatesti.

Ucuzdu da zaten.

Gerçi Avrupa’da patates yemeklerde ekmek yerine yenirdi ve bunu 20’li yaşlarımda görmüştüm ama bizler için Türkiye’de patates öyle prestijli ve değer verilen birşey değildi.

Türkiye’de patates benim dikkatimi ama asıl bu son pahalanmadan sonra çekmeye fena halde başladı.

4-5-6 lira kilosu ve bu durum patatesin varlığını tehdit ediyormuş gibi gelmeye başladı bana.

Bir de dün gece bir kanalda Dr. Jivago oynuyordu, ben onu çok yıllar önce ve birkaç kez izlemiştim ama filmdeki patates ögesini ilk kez dün seçtim.

Dr. Jivago, karısı, çocuğu ve karısının babası, Bolşevikler’den kaçtıkları kırsal Rusya bölgesine gittiklerinde patates buluyorlar ve buna çok coşkulu bir biçimde seviniyorlar.

Daha sonra da Fr. Jivago’nun ilk işi bahçeye patates ekmek oluyor.

Bahçeye sevinçle koşuyor patates ekebileceği bir toprak parçası olduğu için orda.

Dün bu filmi de görünce tekrar patates beynimde yeniden büyümeye başladı ve bugünkü yazının konusu oldu.

Patatesi çok severim, zararlı olan kızartmasını hele.

Ama patatesi yağlı kağıt üzerinde fırında pişirdiğinizde de kızartma oluyor ve bunun zararı yok.

Yani, asıl diyeceğim de şu ki, ben CHP’nin seçim öncesi söylemlerinde patatese de yer istiyorum.

Patates, artık biliyorum ki, bizim halkımızın da bilincinin taa içinde bir yerde çok büyük anlamlara sahip zira.

Hem karın doyurma ve lezzet açısından çok önemli hem de halkın köküne, geçmişine dair bir manevi değer.

Patatesli CHP söylemi istiyorum bu nedenle.

Safile USUL Twitter