Örgütüne güvenemeyen MYK, CHP’yi iktidar yapabilir mi?

Örgütüne güvenemeyen MYK, CHP’yi iktidar yapabilir mi?
17 Ekim 2014 10:45

Dün, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan ve geniş tartışmalara sahne olan CHP MYK beklenen kararları alamadı.

 

 

H&H ÖZEL HABER

 

 

CHP tabanı, daha önce PM kararıyla 2015 genel seçimleri sonrasına bırakılan mahalli kongrelerin hemen başlatılmasını, il ve ilçelerde gerek yorgun düşen gerek yerel yönetimlere aday oldukları için boşalan kadroların ivedilikle yenilenmesini bekliyordu. Ancak MYK’dan:

 

“2015 yılında yapılacak genel seçimlerin Nisan ayının 26’sına alınması ihtimali göz önünde bulundurulmuştur. Bu bağlamda olağan ve olağanüstü kongrelerin yapılması, genel seçim çalışmalarıyla çakışacaktır. Bu yüzden kongre takviminin belirlenmesi için YSK’nın açıklayacağı seçim takviminin beklenmesi yönünde karar alınmıştır. Olağan ve olağanüstü kongre süreleri YSK takviminin açıklanmasının ardından belirlenecektir.” kararı çıktı.

 

Bu kararı okuyunca uzun süredir Halkın Habercisi olarak dile getirdiğimiz, CHP tabanının bekletilerinin karşılanmadığını görüyoruz.

 

Halkın Habercisi olarak CHP Genel Başkanı ve MYK üyelerinin CHP’yi iktidara taşıyıp taşıyamacaklarının, son günlerde yapılan kamuoyu anketlerindeki sonuçların bugünkü MYK kararıyla ortaya çıktığını gözlemliyoruz.

 

CHP’nin, Türkiye’nin ateş çemberinde olduğu bugünlerde, gelişen olaylar karşısında spontane politikalar üretemeyerek olayları akışına bırakması, gündemi sürekli iktidarın belirlemesi, CHP’nin sadece savunmada kalması, toplumdaki beklentileri karşılayamaması sadece MYK üyelerinin  kendi geleceğini düşünmesinin bir göstergesidir.

 

 

CHP’nin MYK üyeleri kendi bölgelerindeki CHP tabanında karşılıkları olmadığından mı korkuyorlar?

 

Çünkü bu konuyla ilgili defalarca yapmış olduğumuz haberlerden de anlaşılacağı gibi CHP tabanı iktidar olmak istiyor. Bu iktidar yolunu açabilmek için il ve ilçe yöneticilerinin taze kanlarla yeniden belirlenmesini istiyor.

 

CHP tabanı tüm üyelerin katılımıyla hakim nezaretinde Genel Başkan ve MYK üyelerinin, PM üyelerinin, milletvekillerinin önümüzdeki 2015 seçimlerinde aday belirlenirken önseçimle belirlenmesini istiyor.

 

CHP MYK’nın, PM’nin örgütün iç işlerine tüm zamanlarını ayırmadan CHP’yi iktidar yapacak projelerin geliştirilmesini ve halka sunulmasını istiyor.

 

Peki CHP Lideri ve MYK bu taleplere nasıl yanıt veriyor?

 

Bütün sorunları çözümlemek yerine zamana bırakmak yani bana dokunmayan yılan bin yaşasın..

 

Örneğin grup başkanvekilliği seçimi.. Genel Merkez kendi iradesi doğrultusunda sonuçlanamayacağını görünce, grup başkanvekili seçmeye gerek yok, erteleyelim mantığıyla..

 

Ülke ateş çemberi içindeyken örgütlerden gelen talepleri çözmek yerine YSK’yı bahane ederek, YSK seçim takvmini beklemek mantığıyla..

 

Bu mantıkla CHP olarak bırakalım iktidar olmayı, ana muhalefet bile olamayacak duruma düşebiliriz..

 

CHP, tabanıyla birlikte uyum içerisinde bütün taleplere çözüm üretmeli, proje geliştiren kadroların il ve ilçe örgütlerinde seçilmesinin önünü açmalı, “ben nasıl bir daha milletvekili olurum” mantığını çöpe atarak, “biz nasıl iktidar oluruz” hedefini koymalıdır.

 

Tüm bunları yapacak ve iktidar hedefini gerçekleştirecek kadrolar CHP tabanında vardır, seçim bahanesini bırakarak (seçimlere de yeterli zaman vardır) yeter ki CHP Lideri ve MYK cesur ve yürekli davransın. Hedefindeki iktidara odaklansın.

 

 

Not 1: Halkın Habercisi olarak  bugün Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun cesaretini kıran ve CHP tabanının beklediği kararın çıkmasına engel olan MYK üyelerinin kimler olduğunu ve hangi beklentileri için direndiklerini, nedenleriyle yakın zamanda siz değerli okuyucularımızla paylaşacağız.

 

 

Not 2 : Halkın Habercisi olarak bu uyarıları yaparken okurlarımızdan eleştiri almıyor değiliz. Tüm okurlarımıza buradan şunu ifade etmek isteriz:

 

Halkın Habercisi CHP’den taraftır. Partimizin iktidar olması için her türlü imkan oluşmuşken CHP tabanının dinamik güçleri iktidar olmak için her türlü fedakarlıkta bulunurken, zaman kaybetmeden yöneticileri uyarmanın ve çözüm üretmeleri için öz eleştiride bulunmanın görevimiz olduğunu düşünüyoruz.