CHP’de Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın bir milletvekilinin odasından Atatürk portresini indirdiği iddiasını ortaya atmasıyla başlayan süreçte, Nazlıaka’nın asılsız iddialar yaydığı kanaatiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevkedilmesine ilişkin olarak son iki haftada kritik gelişmelerin yaşandığı ortaya çıktı.

 

Meriç Tafolar / Milliyet

 

Alınan bilgilere göre TBMM kulisinde Muharrem İnce ve Aytun Çıray ve dönemin Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu’na poster olayını anlatan Nazlıaka, Bekaroğlu’nun uyarıları üzerine Kılıçdaroğlu’na gitti ve olay hakkında bilgi verdi. Daha sonra yeniden Kılıçdaroğlu ile görüşen Nazlıaka Kılıçdaroğlu’na, “Biz meseleyi hallettik, sorunu çözdük. Ama o isim Necati Yılmaz’dı. Kötü niyeti yoktu, olayı yaşayan biri olarak iyi niyetine inanıyorum” dedi.

 

 

Kurultay hassasiyeti

 

 

Parti içinde hukuki süreci başlatma konusunda iradesini yakın çevresiyle paylaşan Kılıçdaroğlu’nun, “Olayda ismi geçenlerden biri de Muharrem Bey. Kurultay öncesi Muharrem Bey’i sorgular pozisyonuna düşmemiz doğru olmayacaktır. Kurultaydan sonraki ilk hafta bu konuda gereken yapılsın” talimatı verdi. Kılıçdaroğlu’nun potansiyel rakibini düşünerek attığı bu adımın parti kulislerinde, “süreci uzatıp, üstünü kapatmak istiyorlar” biçiminde yorumlanmasının da Kılıçdaroğlu ve ekibi tarafından üzüntüyle karşılandığı öğrenildi.

 

 

Kılıçdaroğlu’nun muhakkik heyet görevlendirildiğinde heyet üyelerine, “Aylin Hanım size isim verecektir” dediği de ortaya çıktı. Daha sonra raporun sunulması aşamasında heyet üyelerinin, “bize bir isim vermedi” demesi üzerine heyet üyelerini odasından çıkaran Kılıçdaroğlu’nun özel kalemi aracılığıyla Nazlıaka’yı çağırdığı, bu sırada, “bana isim vermişti, heyete isim vermemesine çok şaşırdım” dediği öğrenildi.

 

 

Nazlıaka’nın, “Ben gelmiyorum, bu saatte isim verecek halim yok” diyerek özel kalem aracılığıyla Kılıçdaroğlu’nun davetine icabet etmeyeceğini ilettiği öğrenildi. Odada bulunan Özgür Özel’in de Nazlıaka’yı aradığı, ancak Nazlıaka’nın görüşmeyi kabul etmediği belirtildi. 29 Ocak günü Kılıçdaroğlu makamında Yılmaz ile görüştü ve bu görüşmesini kayıt altına aldı. Özel’in de bulunduğu o görüşmede Yılmaz’ın, “Benim odama ömrümde bir kere geldi. Hangi gün geldiğini hatırlamıyorum. Yanında Ankara İl Başkanı’nın eşi de vardı. Odaya girdiğinde İstanbul Milletvekili Ali Özcan da kalkmak üzereydi. Hatta Ali Bey’e, ‘Ben geldim diye mi kalkıyorsun’ diyerek takıldı. İl başkanımızın eşini odada bıraktı ve iki dakika sonra ayrıldı. İl başkanımızın eşiyle çekmiş olduğum bir fotoğraf olduğunu hatırlıyorum” dediği öğrenildi.

 

 

Bu sözler üzerine Nazlıaka’ya bir kez daha özel kalemi aracılığıyla çağıran Kılıçdaroğlu, davetine yine olumlu yanıt alamadı. Kendisine yönelik ithamı öğrenince şaşıran Yılmaz’ın o olayın yaşandığı güne ait fotoğraflar bul 5 Şubat günü bulabildi. Yılmaz’ın bu delilleri de PM’ye sunduğu kaydedildi.Alınan bilgilere PM toplantısında PM üyelerinin ismin açıklanması talebi ve Yılmaz’ın “yüzleşme” talebine olumsuz yanıt veren Nazlıaka’nın, “Yol arkadaşımı açıklamam” sözüne de Kılıçdaroğlu’nun, “Atatürk’ün resmini indirenden yoldaş mı olur” ifadesiyle eleştirdiği öğrenildi.

 

 

Hani kadın vekildi?

 

 

Nazlıaka’nın o ifadeleri kullandığı görüşmede yer alan Muharrem İnce, Aytun Çıray ve Mehmet Bekaroğlu da, Nazlıaka’nın Yılmaz ismini Kılıçdaroğlu’na vermesine şaşırdı. Bu isimlerin, “Aylin hanım bize olayın kahramanının bir kadın milletvekili olduğunu anlatmıştı” tepkisini verdiği ortaya çıktı.Savunmayı zül görürüm

 

 

Olayların odağındaki Necati Yılmaz dün düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye’nin içinden geçtiği bu ağır ve zor süreçte, çözümün tek adresi olan partimin, vazgeçilmezimiz olan Atatürk üzerinden daha fazla tartışılmasına izin veren bir anlayış içinde olmayacağım” dedi. Yılmaz, şöyle devam etti: “Bu topraklardaki laikliğin, aydınlanmanın, devrimin ve yeniliğin adı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Yüzyılın en büyük devrimcisi olarak Atatürk’ü görürüm. Bu konuyla ilgili savunma yapmayı kendime zül görürüm, kendimi inkar sayarım. Yaşanabilecek bir Türkiye mücadelemizde Atatürk’ün ilkeleri ve Cumhuriyetimizin değerleri yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun sürekli söylediği gibi, ‘sen doğru dur, eğri belasını bulur’.”