Korkunç bir güzellik doğdu: 1916 İrlanda Paskalya Direnişi ve Gezi

Korkunç bir güzellik doğdu: 1916 İrlanda Paskalya Direnişi ve Gezi
16 Temmuz 2013 09:52

William Butler Yeats, İrlanda’nın ulusalcı bir şairi 1916 Paskalya adlı şiirinde Cumhuriyetçi direnişçileri anlatıyordu.

Mustafa MERSİNOĞLU H&H YORUM

Direnişcilerin komuta yeri Dublin şehrinin merkezinde bulunan Genel Postahane Binası idi. Burası Sirkeci’deki Büyük Postaneye çok benziyor. Dedem Mustafa Lütfü de Kurtuluş Savaşı sırasında görev yapmış. Buradan  Ankara direnişçileri telgrafla bilgilendirilmiş.

Arkadaşım Mehmet ile yıllardır bir İrlanda gezisi planlıyorduk. Ben bu gezinin İrlanda’nın meşhur yazarı James Joyce’un romanı Ulysess’in geçtiği 16 Haziran Bloomsday’e rast gelmesini istiyordum; çünkü bugün Dublin ve dünyada meraklılarınca kutlanıyor, kitabından bölümler okunuyor, o döneme ait kıyafetler giyiliyor ve kitapta adı geçen sakatatlardan oluşan kahvaltılar yapılıyor.

Kızımı dört yaşına kadar düzenli götürdüğüm Gezi Parkı için başlayan büyük direniş sürerken, şimdi 19 yaşında olan, 19 Mayıs Ankara – Sıhhıye yürüyüşü için İngiltere’den beraber geldiğim kızım Yasemin’i, Taksim Meydanı’na yakın evimizde direnişe katılan yeğenlerimle bırakarak, gözüm arkada kalmasına rağmen çok önceden planladığımız bu İrlanda yolculuğuna 14 Haziran sabahı çıktık.

Biz iki arkadaş bu yolculuğa çıktık ama devamlı aklımızda  direniş ve ülkemiz var. Gider gitmez karar verdik burada da direnişi destekleyen bir eylem yapacağız. Önce Büyükelçilik önünü dünüşündük, oraya gidip baktık, parmaklığına bir Atatürk resmi astık ama burası İrlanda halkından ve gözden uzak olduğu için, tarihi direnişle dolu Genel Postahane önünde eylem yapmaya karar verdik.

16 Haziran günü Bloomsday için Dublin’in dışında romanın başladığı Mortello Kulesi’nin olduğu sahil kasabası Sandycove’a trenle gittik. Trende birbirimize Ulysess’den Türkçe okumamız,  İrlandalılar tarafından ilgi ile karşılandı ve aramızda arkadaşlık oluştu. Gezi Parkı Direnişi tshirtlerimiz de ilgi çekti, bu konuda da sohbet ettik. Mortelle Kulesi’ne onlarla yürüdük, kulenin önünde, dönem kıyafetleri giymiş Ulysess’den pasajlar okuyanlar vardı. Bize de sıra verdiler, Türkçe kısa bir pasaj okudum ilgi ve tezahuratla karşılandı. Sonra yakındaki bir pub’a geleneksel Joyce kahvaltısına gittik, İrlandalılar pankartlar ve bilhassa Atatürk’lü afişle fotolar çektirmek istediler, ve bu görüntüler çıktı;

Ertesi gün ülkemizden haber almak için dört İrlanda gazetesi aldık. Meğer haber olmuşuz. ‘Bloomsday’de bu yıl sakatat yoktu ama meraklılarına Turkey (hindi) sunuldu’ diye esprili şekilde başlıktan verilmişti.İngilizce’de Türkiye’nin adı Turkey diye söyleniyor ve hindi demek. Irish Independent adlı gazeteden öğrendiğimize göre benden önce okuyan hanımlardan biri İrlanda Cumhurbaşkanı’nın tiyatro sanatçısı eşi imiş.

Bizim aklımızda direniş ve yapacağımız eylem var ve bunu mümkün olduğunca duyurmak, onun için hemen bu haberin yazarı gazeteci Martina Devlin’e yazıyoruz ve yapacağımız eylemi bildiriyoruz, tabii diğer gazete ve basın kuruluşlarına da. Martina hanım bizi ciddiye alıyor ve her türlü duyuruyu ve yardımı yapacağını söylüyor ve Cumartesi yapacağımıza gazetecilik bakımından Pazar’ı tavsiye ediyor ama biz iki günde de  yapmaya karar veriyoruz.
 
Cumartesi ve Pazar günleri Genel Postahane önündeki kolonlar önünde elimizde Atatürk’lü bayraklar, pankartlar, gezi atkıları, TC şapkaları vs bir buçuk saat duruyoruz, bize Dublin’de  tanıştığımız Demet hanım ve kızı katılıyor ayrıca geçen Türkler ve bir çok İrlandalı’dan da destek alıyoruz, sorularına cevap veriyoruz. Pazar günü Martina Devlin geliyor  ve bizimle röportaj yapıyor.

Arkadaşım Mehmet gittikten sonra İstanbul’dan yıllar öncesinden tanıdığım arkadaşım Una Hanım ile Kuzey İrlanda’ya Belfast’a gidiyoruz orada Halk Meydanı’nda pankart açıyoruz ve tam o sırada Belfast’ta toplantıya gelen bir Türk heyeti ile karşılaşıyoruz, çok şaşırıyorlar fotoğraflarımızı çekiyorlar. Bir genç hariç diğerleri devlet memuru olduklarını söyleyip fotoğraf çektirmekten kaçınıyorlar. Çoğunlukla akademisyenlermiş ancak bir de vali varmış aralarında. 

Yeats şiirini ‘korkunç bir güzellik doğdu’ diye bitirir  bunun sebebi direnişçileri İngilizlerin kurşuna dizilmelerine rağmen ölümsüzleşmeleridir. Tıpkı  ölümsüzleşen Gezi direnişçilerimizden doğan güzellik gibi.
 
Mustafa Mersinoğlu Brighton İngiltere Haziran 2013


Yazarın Son Yazıları:
İngiltere’deki yeni korona variyantının yayılmasına neoliberalizm dogmasının etkisi oldu mu?
Başımız sağ olsun! Halkın Habercisi’nin vicdanlı, vatansever yazarını kaybettik
Yabancı basında Karadeniz gazı